Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Maç başladığında sanki Beşiktaş orta sahasız gibiydi. Fenerbahçeli oyuncular hem kanatları, hem de göbeği kullanarak çok rahat Beşiktaş kalesi çevresine indiler. Gariplik bununla da bitmedi. Kazım’ın  sağdan dalıp yaptığı  üçüncü    ortaya, Alex’in vurduğu ikinci kafa gol oldu. Beşiktaş’ın 3 uzun savunmacısının arasından.
Sonra Fenerbahçe klasiği olduğu üzere geriye yaslandı ve bu kez de görüldü ki Fenerbahçe’nin - belki de en iyi bölgesi diyebileceğimiz - orta sahasının direnci de neredeyse yok. Çok rahat geldi Beşiktaş bu kez. Fenerbahçe’nin golü bulduğundakinden belki daha net servislere Beşiktaş’ın golcülerinden önce müdahale eden Volkan nedeniyle skoru eşitleyemediler. Bu yüklenme sırasında Semih ve Deivid’sizlik Fenerbahçe’yi kontratak oyununda zayıflattı. Buna rakip alanda yerleşikken İbrahim Üzülmez’i çok zorlayan Kazım’ın ona çok daha uygun gibi duran açık alan oyununda işlemeyişi eklendi. Holosko endişesinden ve Kazım’la uyumsuzluktan Gökhan da geride kalınca neredeyse hiçbir şey üretemediler.
Bu duruma rağmen, değişiklikle hem de savunmaya dönük değişiklikle 2. yarıya başlayan Beşiktaş oldu. Kazım’ı tutamayan İbrahim Üzülmez’in yerine özellikle böyle bir karşılaşmada pimi çekilmiş el bombası durumunda olan Baki’nin çekilmesi büyük riskti. Bir dakika sonra da sarı kartı gördü zaten. Ancak Fenerbahçe bu riski değerlendirebilecek bir oyun kuramadı. Oyuna Ali Tandoğan’ın girişiyleyse sağ kanatta Beşiktaş’ın daha hareketli olduğunu söylemeli. Pozisyonlara hep buradan yaklaştılar. Gol de onun asitsiyle zaten buradan geldi.
Fenerbahçe’nin üretkenlik sorunu ise devam etti. Hatta kabul edelim bayağı bir uyku haline girdiler. Semih’in oyuna girişinin ilk kez Fenerbahçe üzerinde doping etkisi yapmadığını gördük. Uğur’un sakatlığı nedeniyle çıkışı, Semih’in oyuna girişinden daha çok etkilemişti Fenerbahçe’yi. Ali Tandoğan’ın girişinin etkisi ikiyle katlandı yani.
Fenerbahçe orta sahası böyle oyundan düşmüşken takımı ayağa kaldırmak için büyük bir oyuncu lazımdı. Alex meydana çıktı. Sürükledi. Semih bir pivotun neler yapması gerektiğini şahane bir kontrol ve pasla gösterdi, Alex golü buldu. Zico, bundan sonra Ali’yi Kezman’ın yerine oyuna alıp dengeli bir takıma döndü ve maçı garantiledi.
Bu seviyede 2 takım için zayıf bir maç olduğunu söyleyelim. Fenerbahçe’nin tüm maç içi handikaplarına rağmen maçı alışı ise ustalığını gösteriyor. (Tabii ki Ali Bilgin’den bahsetmiyorum.)
Ama boşverin bunları! Nasıl olsa sadece hakem tartışacağız.