Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aykut Kocaman’ın tüm Türkiye’de büyük saygı görmesinin sebebi nedir?
Futbolculuğu, efendiliği hiç kuşkusuz...
Ama en çok 1996 ilkbaharında söyledikleri değil mi? 1-2’lik şampiyonluğa giden o maçın sonunda Ali Şen’in zulmüne uğramak pahasına Trabzonsporluların hakkını verişi, onları anladığını söylemesinden değil mi bu saygı!
Aykut Kocaman’ı ‘kocaman’ yapan attığı goller, büyük yeteneği, kazandığı zaferler kadar bu olaydır. İşte bu yüzden bir Fenerbahçe efsanesi olarak Trabzonspor teknik direktörlüğü için adı geçmiş, bu fikir camiada destek de görmüştür.
Peki kendisiyle ilgili algıyı kökten etkileyen bu olaydan sonra, kaderini tayin eden ‘Ali Şen manipülasyonları’na bizzat başvurmasını nasıl açıklayacağız! Bu nasıl bir kader!
‘Trabzonspor’a verilen 3 penaltı irdelensin!’.
Bir Konyaspor-Fenerbahçe (Anelka) maçından sonra mesleği bırakma kararı almış, zorla ve neyse ki, bu kararından vazgeçirilmiş bir teknik adam Aykut Kocaman... Futbolculuğunda kazandığı penaltılar irdelenmiş bir santrfor...
Trabzonspor’u ağırlamadan 1 maç önce bunu tüm iyiniyetiyle söylese dahi (ki ben bu iyiniyetten eminim) bu açıklamanın nereye gideceğini bilmesi gerekmez mi? Başkası bilmez de Aykut Kocaman gibi bir empati ustası nasıl hesaplayamaz bunu!
Aykut Kocaman da bu sıkıcı oyunun bir parçası olacaksa biz kimin peşine takılacağız söylesenize!
Koridorlarda hakem azarlamalar, soyunma odasına dalmalar... Biz hepimiz, Aykut Kocaman’ı bunların bir parçası olsun diye mi sevdik.
Ne zamandan beri?
“Birinciyi, ikinciyi hakemler belirliyor. Bir plan yapılmış, onlar da uyguluyor”.
Kelimeler farklı, ama söylenen aynı şey değil mi?
Adnan Polat’ın içinde bulunduğu durumu anlıyorum. Bu ülkede yerinde olmak istemeyeceğim ilk adam o!
Ama eğer bu cümleyi kuruyorsa bir karşı soru sormak zarureti doğar!
“Ne zamandan beri?”
Fenerbahçe’yle birlikte en çok şampiyonluk kazanmış kulübün çeşitli görevlerde 3 şampiyonluk yaşamış simgesi bunu söyler mi?
Bu demeç bu sene şampiyon olacak olan takıma laf atmak, tamam. Peki sadece o kadar mı? Geçen yıl, ondan önceki? Son 20 yılın 9’unda şampiyon olmuş Galatasaray. Söylesenize Sayın Polat! ne zaman başladı bu iş?
Peki ya kupa? Lige karar veriyor hakemler, tamam... Ya kupaya? Ya Kadir Has’ta o Kupayı Galatasaray kaldırırsa? Ki, bu hiç uzak bir ihtimal değil! Ne olacak?
Kapılar açılsın çatışmalar başlasın
“İki hafta sonra oynanacak derbi maçında hakemlerin bu taraflı tutumları devam ederse ne yapacağız? Arzu etmediğimiz olayların nedeni maalesef hakemler olacaktır.
...Bundan sonra stat dışındaki olaylardan mesul değiliz. Bu zihniyetteki kişilere hodri meydan diyoruz”.
Serdal Adalı Pazar günkü basın toplantısında söylediği bu sözler ne anlama geliyor? Hiç uzatmadan, eğip bükmeden konuşalım. Bu, bundan sonra savaş var demektir.
“Bundan sonra olacaklardan siz mesulsünüz!”
Kabul edelim ki, bu Karabükspor maçından sonra yapılmış bir basın toplantısı değil. Bu Fenerbahçe maçından önce yapılmış bir toplantı.
Tıpkı Fenerbahçe’nin, Trabzonspor maçından önceki manevrası gibi. Artık onlardan ses çıkmıyor, takım iyi gidiyor çünkü. Tıpkı Gaziantep kupa maçından önce Polat’ın sıralama açıklaması gibi.
Derbi sonrası roller değişebilir mi? Muhtemeldir.
Yoksa Allah aşkına söylesenize şu Karabük maçında Emenike’nin gördüğü zulümden sonra o basın toplantısı yapılır mı?
Guti ve Quaresma’yı seyretmek istemeyen var mı? Hepimizin sakatlanacaklar diye ödü kopmuyor mu?
Peki ya Emenike ne olacak? Allah korusun sakatlanırsa, Beşiktaş bir Guti daha bulur. Bastırır parasını alır! Yeni sistem bu değil mi?
Ama ya Emenike’nin ayağı kırılırsa Karabük bir Emenike daha bulabilir mi?
Türkiye’de hakemlerin sertliğe verdiği tepkiyi, savunma stilini ‘Bize vuruyorlar’ diye tartışmanın rasyonel ne gibi bir olumlu sonucu olabilir?
Serdal Adalı neyin ne olduğunu bilmiyor olabilir mi?
Peki bu oyun hemen herkesi, hepimiz içine alarak, hepimiz kirleterek nasıl böyle sürüp gidiyor! Hani değimişti her şey...
Şimdi nerede 400 milyon doları indirdikten sonra “Futbol endüstridir, güzel oyun... Medya her şeyi bozuyor” teraneleri. Ne oldu o nezih Avrupai kulüp yöneticiliğine?
Erman Toroğlu gitti de ne değişti söylesenize?

Haberin Devamı

Timsah Meydanı

Toroğlu gitti kurtulduk


Bursa’da yeni stadın yapımı için Oyak Stadı’nda yıkıma başlandı. Hayırlı olsun!
Yıkım için düzenlenen törende Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın önerisinin üzerinde durmak lazım. Zihin açıcı bir alternatif sunmuş zira.
Diyor ki:
“Timsah Arena Türkçe bir isim değil. Atalarımız çayırlarda yer alan er meydanlarından çıktığına ve tüm dünyayı fethettiğine göre bu stadın adı da ‘Timsah Çayırı’ olsun”.
Arena yerine Çayır çok destek görmeyebilir. Ancak ‘Meydan’ değerlendirilebilir.
Timsah Meydanı...
Hiç fena değil...

Haberin Devamı

Stres stresi
Avni Aker’de 30’uncu dakikada başladı anons: “Hadi herkes ayağa”. Zaten baskı kurmuş, zaten poziyona giren, eninde sonunda golü bulacağı açık olan bir takımı izlerken daha 30’da niye ayağa kalkılsın ki! Dakika 85 olur, takım gidemez olur anlarım. Neden bu stres!
Trabzsonpor’da stres yok. Stresin stresi var. Yani “Eyvah strese gireceğiz, stresi”.

Haberin Devamı

Misimoviç asıl şimdi
Galatasaray’ın Bursaspor, Antep ve Eskişehir maç başlangıçları Hagi’den beklemediğimiz bir hücum aksiyonu içeriyor. Kalite olarak tartışılır ancak oyunu bu kadar ileride oynamak isteyen bir Galatasaray uzun süredir görmemiştik. Bu oyunda Kewell’ın varlığı ve yokluğunun ne kadar belirleyici olduğunu sanırım, Es-Es maçında oyundan çıktıktan sonra daha iyi gördük. Onun gibi bir kaliteye ihtiyaç büyük. Peki bir de bu oyun içinde Misimoviç olsaydı? Onun hücum arkası dehasını kullanmak için bundan daha iyi bir ortam var olabilir mi? Yönetim ne yapıp edip Hagi’yi ikna etmeli. O Galatasaray’ın kaderini değiştirebilir.

MUTLU YILLAR HAGI

İyi ki doğdun Hagi!
Happy Birtyday Hagi!
La Multi Ani Hagi!