İki 90 dakikanın sonucunda iki takımı karşılaştırsak herhalde çok büyük bir farktan bahsedemeyiz. Bir tarafta kendisini ispat etmiş yaşını başını almış önemli oyuncularla Galatasaray, diğer tarafta Rumen milli oyuncuların etrafına serpiştirilmiş, dünya futbolunda az tanınan kendisini, ispat etme peşindeki Steaua. Oynanan futbol çok farklı değil.
Bütün bu tabloda garip olan daha tecrübesiz olan tarafın yapması muhtemel sakarlıkları özellikle ilk maçta Galatasaray’ın yapmış olması.
Yardımcı hakemin golde ofsaytı ıskalaması, Kewell’ın direkten dönen topu gruplara devam edecek takımı değiştirebilirdi belki, ama bütün bu yatırımın sonunda Galatasaray’ın bu kadar rakibinden farksız olması gerçeği değişmeyecekti.
Bu bir sorun. Galatasaray’ın elindeki kadronun bu durumu hak etmediğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu teknik direktör performasını da.
Galatasaray elindeki oyuncuların sahada ne verecekse onu verdiği, takımın yönlendirilmediği bir takım gibi şu anda. Bu açıdan bu kadar iyi ve önemli oyuncu transfer edilmesi iyi. Ancak bundan daha az iddialı bir takım, ama kendi farkını hissettirerek bir takım sanki daha ekonomik olurdu gibi.
Bütün bu durumu ‘O orada oynar mı, bu niye yedekte’ konusu olarak almayın. Geçen senekinden hiç de farklı olmayan Lincoln’ün neden bu kadar dakika aldığına bakın sadece misal. Aynı oyuncu, oyununda hiçbir fark yok ve hemen her duran topun başında yine o, oyunun merkezi o.
Şimdi durum buysa takımın teknik adamlık standardı düşmüş demek değil midir?
Skibbe’nin takımını nasıl dizdiği, kimi oynattığı, hangi oyuncu değişikliklerinin yapıldığı değil sorun. Hangi performansa ne değer verdiği?
Dün Galatasaray bu kez yardımcı hakemin sakarlığı sebebiyle elenmiş olabilir. Bu doğru.
Ancak sorun o deÄŸil...         Â
Sorun oyuncu kalitesinin kağıt üzerinde yükselmesi, ama teknik adam kalitesinin şiddetle düşmesi.