Fenerbahçe’nin an itibarıyla en iyi, en formda, fizik yönden en güçlü iki oyuncusu var. İkisi de aynı mevkide, sağ bekte. Acaba sağ bekleri başka bir hoca mı çalıştırıyor!
Dün A takımla ilk maçına çıkan 18 yaşındaki Okan Alkan, ekstra oyunuyla Aykut Kocaman’ın önüne absürt bir soru işareti koydu. “Açık ara takımın en iyi, en güçlü en yaratıcı, en hırslı ve yenilgiyi kabul etmeyen oyuncusunu yedek bırakman lazım, çünkü ben daha iyiyim” dedi.
Bu darmadağın takımda böyle bir gariplik Aykut Kocaman’ın şansı mı şanssızlığı mı siz karar verin. Çünkü eminim kendisi bu kararı hemen ve kolayca veremeyecek.
Uzun yıllar sonra... Belki yıllardan da öte, 10 yıllar demeli, 18 yaşında (18’i de doldurmamış) bir genç ilk kez Fenerbahçe formasıyla böyle bir giriş yaptı. Farkındayım, genç dedim. Semih’e genç demekten henüz geçen yıl vazgeçmiş bir milletin, yıldız santrfordan neredeyse 10 yaş küçük bu yetenekli canavarı hangi sıfatla anmayı düşünür acaba?
Belki de ikisinden biri sola yönelmeli. Lahm ve Ümit Özat misali. Hem Aykut Hoca’yı hem kendilerini hem de Andre Santos’u eziyetten kurtarabilirler böylece.
Okan’a bu kadar yer vermememin sebebi hem Fenerbahçe’de uzun yıllardır görülmemiş bir başarının baş aktörü oluşundan. Hem saçılan paraların mantıksızlığını anlatmak istememden. (Sadece yabancılardan bahsetmiyorum)
Ama asıl önemlisi Fenerbahçe’nin, PAOK hüsranından tek farkın o olmasından.
Maçı seyredebilen şanslı azınlık biliyor. Skoru unutun. Fenerbahçe adına yine herhangi bir analizin zor olduğu bir maçtı. Çünkü yine dizilişten, sistemden, nerede nasıl bir oyuncunun eksik olduğundan bahsetmek olası değildi. Çünkü yine maç başlar başlamaz yorgun, yine organizasyonsuz bir ev sahibi vardı.
Fenerbahçe’nin dün de perşembe akşamı olduğu gibi en büyük şansı rakiplerinin ona formasından kaynaklanan saygıyı sonuna kadar göstermeleriydi.
Bunu unuttukları her an Manisaspor’un hızlı hücumcuları Fenerbahçe’yi eksik, kopuk ve yorgun kıldılar. İkinci yarının başındaki 20 dakikada oyunu 3-1’e getirmeleri işten değildi. Arkaya ve çapraza hızlı atılan her top problem yarattı. Ev sahibi burada Mert ve tüm hatalarına rağmen Bilica’nın savaşçılığına, ayrıca tabii ki Okan’ın iki yönlü oyununa dua etmeli.
Bu baskının sonunda Lıugano’nun golüyle maç 2-1’e gelince Manisa saygılı oyununa geri döndü ve hem Fenerbahçe hem Niang rahat etti.