Beşiktaş 55’de golü bulana kadar, Antalya rakip kaleye ulaşabilen bir organizasyon yapamamıştı. Bunun Antalya açısından sebepleri var. Tita’dan orta sahada yararlanmaya çalışmak, fizik olarak Beşiktaş savunmasını çok zorlayacak Veysel’in yerine tanınmaz haldeki Necati’yi sahaya sürmek gibi. Ertuğrul, Jedinak, Tita, Korhan orta sahasının uyumsuz hali gibi.
Ama asıl sebep Mustafa Denizli’nin geçen sene şampiyonluğu getiren, bu yıl 8 haftalık seriyi sağlayan 6’lı savunma hattı. Katı, birbirine yakın ve Türkiye’deki genel futbol temposuyla geçmenin kolay olmadığı bir yapı bu. Ernst ve Fink savunma göbeğine yakın kalınca ligin vasat takımları için bir çaresizlik durumu söz konusu oluyor. Bu oyun sisteminin, 4’lü değişken oynayan üst düzey Avrupa takımları kadar bir hücum etkinliği olmasa da savunmada hiç açık vermiyorsunuz ve hayat sıkıcı da olsa kolaylaşıyor.
Dün fazlasıyla eksik olansa geri kalan ve değişken 4’lü bir hücum gibi oynaması gereken Tello, Tabata, Bobo ve Nihat’ın topa sahip olduklarında bir plana göre dikine hareket etmeyi hiç becerememeleriydi. Bu dörtlü içinde Tabata’nın durumu zor. Kafasında bir şablon olan tek oyuncu oymuş gibi duruyor, ama kafasını kaldırdığında kimseyi göremiyor gibi. Tello, Beckhamvari bir halde. Hemen çizgiye yanaşıp orta pozisyonu alıyor. Ama çoğunlukla bu 4’lünün bir parçası gibi olamıyor. Onu bu konuda suçlayamayız. Çünkü bu oyuna çok yatkın değil. Aslında aynı durum Nihat için de geçerli. Tabata ise genel durumu itibarıyla hepsinden daha fazlasını yapmak istiyor, ama söylediğim gibi bir telepati kuramıyorlar.
Aslında sorun bu 3 oyuncunun ne orta saha ne hücuma tam oturmaması. Bu oyuncular bu ikisinin tam arası. Sadece birini santrfor özellikle bir oyuncuyla kullanmak daha akla yatkın, ama bunu yapmaya kalkınca da Ernst ve Fink’i öne çekmek ve arkadaki 6’lıyı bozmak gerekiyor. Bu da defansif olarak takımı bozuyor. Zaten golden sonra yapılan değişikliklerin de sonucu bu oldu. Hiç hali olmayan Antalya pozisyonlar bulmaya başladı.
Denizli’nin bu karmaşık durumdan hücum organizasyonlarını sınırlama pahasına 6-4 dizilişiyle çıkmaya çalışması pragmatik olarak doğru. Yani oyun merkezini oldukça geriye çekip 6’lı sağlam savunma hattını kurmak ve golü dün olduğu gibi, ‘bir şekilde buluruz’ diye düşünmek.
Keyifli mi? Hayır. Puan alıyor mu? Evet. O zaman sorun yok.