Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fenerbahçe kazanabiliyor. Paniğe kapılmıyor. Bir şekilde oyunu istediği noktaya getiriyor. Kötü oynamıyor, yettiği kadar oynuyor

İstediğini öyle ya da böyle alabilme özelliğini Avrupa sahnesinde de devam ettirebilmek güzel. Artık Twente maçı için yol kazası demek daha mümkün... Ligin büyüsü Avrupa’ya da taşındı dün.
Oynamadan kazanmak değil bu. Kötü oynayarak kazanmak da denemez. Tek bir yüklemle “kazanabilmek” daha açıklayıcı sanki. Çünkü Fenerbahçe kötü ya da oynamıyor değil. Çünkü kötü olan o çok güzel ve organize golü atamaz. Onları seyrederken hissettiğiniz daha çok “Bu oyun galiba yetmeyecek” oluyor. Ama çok yüksek yüzdeyle yetiyor. İşte bu ilginç ve tartışma da zaten bundan çıkıyor. Sınırda, yettiği kadar bir oyunla galibiyet... Yeniden...
Fenerbahçe’nin oyun kaynağına, Alex, Semih ve Emre’ye zaman zaman sınırı aşan bir taktikle basıp onları rahatsız etme ana fikrini Twente’den sonra Sheriff’te de gördük. Gerçekten bu üç temel oyuncu çok rahatsız oldu. Bir kez üçü birden boşa çıktı. Şahane bir gol oldu.
Ancak bu kadar kolay durdurulabiliyorsanız oyunu çeşitlendirebilmek gerekir. Önder ve Kazım’la sağdan bunu yapmak kolay değil. Çünkü saha içinde “yahu neden orda durmuyorsun” tartışması yapıp, bir sonraki pozisyonda yine birbirini bulamama hali ortaya çıkabiliyor. Diğer tarafta gerçekten, bir durumu idare etme ustasına dönüşen Carlos’un önündeki Uğur için yapılabilecekler sınırlı. Orası da çok olmuyor. Belki bu sebeplerden bir türlü Emre’yle önlü arkalı ‘tandemvari’ oyuna geçemeyen Cristian rakibin temposu düşükken maestro gibi ama hızlı oyunda kayboluyor.
Bu durumda ortaya çıkan, topyekûn bir durumu idare etmek hali. Ve yüksek yaş ve tecrübeyle iyi de idare ediyorlar. Haklarını vermek lazım. Bu kadar hafta içeride dışarıda yaptılar bu işi.
Burada Bilica’ya ayrı parantez açmak lazım. Belki etrafında kimse işini yüzde yüz yapmadığından, belki de Sivas tedrisatından eski Servet’e benzeyen bir her yere yetişme halinde. Çok çalışıyor. Edu’nun yanındaki Lugano gibi. Lugano durgunu oynuyor bu sefer de. İlginç!
Fenerbahçe kazanabiliyor. Paniğe kapılmıyor. Bir şekilde oyunu istediği noktaya getiriyor. Kötü oynamıyor, yettiği kadar oynuyor. Rakibin seviyesi neyse hemen biraz üstünü ortaya koyuyor. Peki bunun sınırı ne? Misal Manchester’la oynasalar onlara da yettiği kadar oynayabilecekler mi? Bu güç var mı. İşte bilemediğimiz bu.
Hedefi küçültelim ve haftasonunu bekleyelim en iyisi, ligin turnusolü Gençler karşısında pek güzel bir test bekliyor bizi.