Elimdeki istatistikler beni yanıltmıyorsa Servet, çarşamba akşamı Galatasaray formasıyla 49. maçına çıktı. Ve 49’uncu maçında Hasan Şaş oyundan çıkarken, kaptanlık pazubandını onun koluna taktı.
O an sahadaki kadroya baktım ve Hasan Åžaş’ın daha önceden belirlenmediÄŸi belli olan bu kararının çok da yanlış olmadığına ikna oldum. Evet Emre Aşık da olabilirdi, ama Servet herhalde kimseyi rahatsız etmemiÅŸtir. Â
Turnusolü açılıştır kişinin
Hıncal Uluç, TRT spor servisinin ne zavallılığını bırakmış, ne halkın parasıyla iÅŸ deÄŸil tatil yapmalarını, ne sarhoÅŸluklarını... Yine insafsızlık diz boyu. Senelerce ‘Programa sarhoÅŸ çıkıyor bu adam’ iftiralarına maruz kalmış bir gazetecinin meslektaÅŸlarına aynı suçlamayı yapması bile ne ayıp, ne insafsızca...Â
Aslında çok şey yazılır da... Ben de TRT’yle 2 yıldır dışarıdan da olsa çalışan bir gazeteci olduğumdan girmek istemiyorum. Çünkü tarafsız olamama, olsan bile öyle algılanmama hali olacaktır ister istemez.
EleÅŸtirilerinin ağır üslubunu bir kenara bıraktığınızda doÄŸru olan birkaç ÅŸey yok mu? Var tabii ki. Ama tarihinde ilk kez, hem de büyük bir çalışkanlık ve iyi niyetle 24 saat yayın yapan bir kurumu böyle paramparça etmek de hangi ‘usta’lığa yakışır diye sormak lazım? Eurosport mu? Evet onlar da harika iÅŸ çıkarıyor, ama biliyoruz ki, ekiplerin yerini deÄŸiÅŸtirseniz bu sefer Hıncal Uluç, Eurosport ekibine atacak aynı insafsız salvoları.Â
Neyse tarihin belki de en parlak açılışlarından birini ‘hüsran’ olarak niteleyenin yayın eleştirisini de ona göre değerlendirmek gerekir zaten.
Basiretsizlik
İnsan bazen kendisinden şüphe etmeye başlıyor. Yahu hiç mi iyi bir şey yok bu yönetimde, ben mi abartıyorum acaba diye?
‘PAF takımla çıkacağız’
‘Bu statta oynamayacağız’
‘Kaptanlarımızı kadro dışı bıraktık.
Beşiktaş yönetiminde ‘Arkadaşlar. Bakın hemen konuşmayalım. Biraz sakinleşelim sonra yapalım açıklamamızı’ diyecek birileri yok mu? İnsan bu kadar sözünden döner mi? Bir insan döner hadi, heyecanlıdır. Hemen anında yanlış kararlar veriyor ve sonra aklı başına geliyordur. Ama koskoca yönetim, menajer, teknik kadro... Tamamı, bir öyle bir böyle olur mu? Öyle bir noktaya geldik ki Beşiktaş’ın maçının tarihinden bile şüphe etmeye başladım. Bu bir yönü.
Ve asıl önemlisi. Tecrübeli de olsa genç iki adam söz konusu olan. Ceza verilecekse verilir, verilmeyecekse verilmez. Ama bu kadar oynanır mı onurlarıyla? Böyle ruhen çökerttikten sonra bu iki genç adamdan artık ne alınabilir ki!
Önce belki ülkenin en sadık taraftarına ‘illallah’ dedirtip ardından da kaptanları perişan etmek nasıl bir iştir?
Şimdi söylesenize, kulüp Beşiktaş Jimnastik Kulübü ama yönetim Basiretsizlik Jimnastik Kulübü yönetimi gibi...