Maçın sonlarına doğru hafiften ıslıklamalar başlamışken Galatasaray ligde Antalyaspor’dan yediği golün aynısını Bellinzona kalesine yolladı. Gol öncesi ıslıklar eğer geneli sahadaki genç oyuncularaysa bu çok doğru değil. Ama bu oyunun sorumlusunaysa haklı bir tepki olarak görülmeli.
Gol sonrası alkışları ise anlamak çok mümkün değil. Çünkü alkışlanan büyük bir yüzde ile topları yanlış kullanan, defansif hiç bir görevi olmamasına rağmen çabuk yorulan Lincoln’e... Taraftarın onu yeni bir Hagi olarak görme isteği anlaşılabilir. Ama dün akşam da görüldü ki, Brezilyalı’dan böyle bir lider çıkamayacak. Hatta daha da ötesi... Galatasaray tam kadro sağlıklı olduğunda Lincoln’ün ilk on birde yer bulması bile çok zor. Tabi normal şartlarda... Bellinzona karşısında toplam 6-4’lük bir skor çıktı. Bunu iki takımı kadro olarak karşılaştırdığımızda açıklamak çok mümkün değil.
Skibbe’nin fantazisi!
Oyuna gelirsek... Galatasaray’ın turu hemen hemen garantileyerek çıktığı maçta sakin, rölanti bir oyunu benimsediği iddia edilebilir. İlk yarıdaki skor da oyun da buna bir kanıt olarak gösterilebilir. Ancak ikinci yarıda Bellinzona savunmasını ileri çıkarıp, sadece Baros’un başına iki oyuncu bırakarak oynamaya başladığında Galatasaray’ın hem savunmada açıklar vermesi hem de hücum yönünde ıslıklanacak kadar atıl kalması bu oyunun bilinçli olmadığını gösteriyor.
Skibbe’nin Ayhan’ı açıkta, Hakan’ı orta sahanın ortasında oynatma fantazisi Aragones’in Emre’den önce sağ sonra sol açık yaratma hayali kadar absürd... Sanırım bu iki teknik direktör Türkiye’deki her oyuncunun her mevkide oynayabilecek altyapı ve kondisyonda olduğunu düşünüyor. Ama yanılıyorlar. Normal şartlarda skor avantajını böyle ele geçirmişken Bellinzona kalitesindeki bir takıma karşı Galatasaray’ın sayısız kontratak bulması beklenir.
Hele ki kadrosunda Baros varken... Ama inanırmısınız bir kontratak dahi yapılamadı. Galatasaray çok sıradan bir alan oyunu oynayan, Avrupa’nın vasatının çok altındaki bir takıma karşı zorlandı diyemeyeceğiz çünkü zorlanacağı bir şey yoktu. Ama nedereyse hiç üretemedi.