Peki De Sanctis niye gitmişti? Ben bu transfer mantığını da hiç anlayama-yacağım. Böyle emekli olup gideceğim korkarım!
Biliyorsunuz, Rüştü Barcelona’ya gittiğinde dünyanın en iyi 5 kalecisinden biriydi. Ve kulüp açısından yılın en önemli transferlerinden biriydi. Rijkaard onu hiç düşünmeden dışarıda bırakıp genç Katalan Valdes’i tercih etti. Fazlasıyla cesur, yanlış gibi duran, bizim açımızdan üzücü karardı. Bugün baktığımızda ise bu karar başka duruyor.
O zaman Aykut ve Ufuk’un eksiği ne? Ya da Leo Franco’ya böyle sarılmasının? Rijkaard ya da dünkü kulübeye baktığımızda gördüğümüz dev Neeskens’in en anlayamadığım tercihi bu! Muhtemelen hiç de anlayamayacağım.
Volkan’ın olağanüstü sol volesini çıkarmasını beklemiyorum. ama 0 reaksiyona ne demeli. Paralize oluyor! Herhangi bir hücumcu üzerine hızla geldiğinde durum neyse, top aynı şekilde geldiğinde de benzer bir felç hali! Peki De Sanctis niye gitmişti? Ben bu transfer mantığını da hiç anlayamayacağım. Böyle emekli olup gideceğim korkarım!
Neyse bilemediklerimiz ve asla anlayamadıklarımıza bunlar da eklensin. Cehaletimiz büyüsün!
Şimdi Galatasaray’ın dünkü durumuna maddeler halinde bakalım:
1-Galatasaray ilk mevkisi santrfor olan bir oyuncu kullanmadan oyuna başladı. Bir nevi 4-6-0’la.
2-Ancak bu orta saha yoğun kadroya rağmen Neeskens’in kenarındaki uyarı hareketlerinden de anlaşılacağı üzere geri dönmekte zorluk çektiler.
3-Ve ne gariptir ki aynı zamanda savunmanın arkasında 40 metrelik boşluklar da verebildiler. Bu korkunç bir ikilem. (Burada müthiş bir ofsayt taktiği başarısı göstererek, Volkan ve Sercan gibi süratli iki adamın yıpratıcılığını minimumda hissettiler. Ancak bu iki oyuncu ofsayttan kurtuldukları her an rakibi eksik yakalayıp problem yaşattılar).
İsyan eden tek Arda
Bu işin defansif yönü. Hücum yönündeki gerilemenin sebebi ise tek. Topu sezon başındaki kadar hızlı ve geniş alanda kullanamıyorlar. Akın yönünü değiştiremiyorlar. Ve böyle olunca markaja girmeleri de kolaylaşıyor. Sertliğe de yakalanıyorlar. Buna isyan eden tek oyuncu Arda. Zaten ilk yarıda Sabri’ye hazırladığı pozisyon da Galatasaray’ın gole kadarki tek pozisyonu... Kewell’ın ve Keita’nın bu tip bir oyuna destek verebilmeleri için sanırım hareketli ve savunmayı destabilize eden bir santrfora ihtiyaçları var.
Evet, ayıp ettim Bursa’ya çok yer kalmadı. Gole kadar müthiş bozuculukları vardı. Kontralara ofsayta yakalanmadıkları anlarda iyi çıktılar. Ama bundan sonraki planları çok iyi işlemedi. Boşa iyi kaçabilseler çok erken öne geçebilirlerdi. Golden sonraki kapanış ise topu ileri taşımakta bu kadar zorlanan bir rakip için gereksizdi. En az Neeskens’in tavırları kadar!