Gökhan Gönül sağ kanadı baştan başa tek başına kullandığında rahat ediyor ve rakipsiz oluyor. Dünkü gibi 3 kişi birden o kulvarda olunca tutuklaşıyor. Eğer ona bu imkan sağlanmayacaksa, o bölgede Serkan Balcı bu yılki formuyla daha iyi bir tercih...
-Burak yeteneklerinin farkına yavaş yavaş varıyor gibi. Artık çok daha iyi durumda. Ayrıca kendisini daha az yere atıyor. Atletik üstün özelliklerini kullanıyor. Ancak maalesef taktik bilgisi 25 yaşa rağmen çok geride. Keşke Şenol Güneş’le 5 yıl önce karşılaşabilseydi.
-Umut’ta ‘Hakan Şükür sendromu’ var. Topsuz oyuna o kadar konsantre ki, topla buluştuğunda sanki işi bitmiş gibi hissediyor. Yanlış anlaşılmasın Türkiye’nin en iyi 2-3 santrforundan biri. Ancak bu sorunu çözmeli. Hakan Şükür’ün belli oranda yaptığı gibi.
-Biliyorsunuz İsmail aslında 10 numara. Onu sol beke yollayan da, dün birlikte oynadıkları, İskenderun’dan abisi Selçuk. Belki bu sebepten hala bir bekten daha çok bir hücumcu gibi düşünüp gereksiz risk alıyor. Çok yetenekli, açık fikirli, öğrenmeye açık ve daha çok genç. Bunları düzeltecektir.
-Hamit 2008’de şampiyonanın en iyilerindendi. Yarı finalde Almanya maçını tek başına almaya çalışınca maalesef çuvalladı. Dün de ilk yarıda liderliğin dozunu kaçırdı. Kendini ispat etmek için bu kadar uğraşmamalı. Buna gerek yok...
-Serdar Kesimal soğukkanlıydı. Bu tip durumlarda kendini ispatlamak için aşırı inisiyatif kullanan genç oyuncuları çok gördük. Bu tuzağa düşmedi. Bu şartlarda olabilecek en iyi performanstı. Tebrikler...
-Türk futbol tarihinin en büyük muammalarından biri. Kazım? Kazım! Terim, Hiddink, Daum vs. Herkes onda bir cevher görüyor (Mesela dün 2 numaralı santrforumuzdu!) Biz de bunun ne olduğunu merak ediyoruz.
-Mehmet Ekici’nin bir Türk takımında oynadığı ilk 30 dakika. Sadece Nuri’yle anlaşabildi diyebiliriz. Zaman lazım.
-Engin 15 dakika oynayabildi. Şenol Güneş etkisi onda da görüldü. Dikine ve güvenli oynuyor. Kendine ve aşırı topla oynamıyor artık. Böyle olunca seyretmek de zevkli oluyor.
-Selçuk-Nuri: Bizim takım onlardı. Diğerlerinin yardımcı olabildikleri kadar takımı ileri taşıdılar. Bu çok olmasa da topa güvenli bir şekilde sahip olarak takımı formda tuttular.
-Servet-Sabri: İçinde bulundukları sıkıntılı duruma rağmen, beklentilerin üzerindeydiler.
-Lazer tutanlar-meşale atanlar: Keşke elimde imkan olsa da işyerlerinize gelip, siz çalışırken kapıya meşale atıp, gözünüze lazer tutabilsem. Anlar mıydınız?