Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aurelio’nun olmayışının Fenerbahçe’nin futbolunda yarattığı fiili, reel eksiklikten belki de daha önemlisi oyuncuların maneviyatını nasıl etkilediği...
Bu eksiklik tüm orta saha ve savunma oyuncularının oyun cesaretinden de alıp götürmüş. O varken bir top kaybı bugün olduğu kadar büyük sorunlar yaratmıyordu. Çünkü her oyuncu başı sıkıştığında, kafasını kaldığı anda onu göreceklerini bilerek, çok daha rahat oynuyorlardı. Şimdi top kaybettiğinde, kaybedeni kurtaracak bir sigorta yok. Paraşütünüz yoksa uçaktan atlamak kolay olmuyor. En basit paslar en basit verkaçlar bile bu tedirginlikle yapılınca sorun, hata vs. geliyor. Bu Fenerbahçe’nin oyunu doğrudan etkiliyor.
Maçın 2-0’a gelişinde bu durumun yarattığı oyun kekemeliği başrolde bana kalırsa. Porto 2-0’a neredeyse hiç tempo yapmadan ulaştı böylece. Çok basit pas hataları, yanındaki rakibi takip etmede bile görülen çekingenlik.
Ancak bu şok, hem Porto’yu hem de Fenerbahçe’yi etkiledi. Porto çok da ustası olmadığı bir kontrol oyununa dönünce, Fenerbahçe’ye oynama şansı doğdu. Gökhan uzun süre sonra ilk kez kendini göstermeye başladı misal. Emre daha diriydi, Burak piyangodan oyuna girmesine rağmen nispeten deliciydi. Ve aslında Güiza... Tekrar ediyorum. Ben Hakan Şükür’den bu yana bu kadar çalışan bir santrfor görmedim. Ama ne aldığı destek yeterli ne şut isabet yüzdesi yeterli.
İkinci yarıdaki biraz da olsun kendine gelişi oyunu gördükten sonra yazık oldu diyemiyorum. Çünkü Fenerbahçe’de eksik olan ne varsa yine Fenerbahçe kaynaklı. Ve eğer maç böyle başlamasa, Porto kontrol oyuna dönmese Fenerbahçe bu kadar kolay kendine gelemezdi.
Kabul edelim ki, Fenerbahçe bu hatalar, bu hamlıkla bu maçı kazansaydı, Fenerbahçe adına ümitlenmeyecek, Porto’dan şüphe edecektik...
Korkarım Fenerbahçe’nin transfer politikasızlığının kötü sonuçları bu kadarla bitmeyecek.