Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Keita, Galatasaray’ın yarısı Sabri de onun her şeyi demiştim ilk maçtan sonra. Dün ilk 11’de Keita yoktu. Sabri’yse mükemmele yakın oyununu büyüterek sürdürdü. Bir teknik adamdan takım gelişimi beklersiniz. Ancak takımın her anlamda en problemli adamı 4 ayda bambaşka bir oyuncuya, takım en iyilerinden biri olmaya evriliyorsa bu bambaşka bir beceridir. Rijkaard’ın en önemli eserlerinden bir Sabri. Sadece bu yüzden bile fazlasıyla övülmeyi hak ediyor.
Dün Dinamo ilk maçın kötü ruh haliyle yarım sahada oynayarak maça başladı. Fazlasıyla değil, sadece defansiftiler. İlk yarıda sadece bir kez oyuncularını rakip ceza sahasında topla buluşturabildiler. Ve çerçeveyi çeken şutu maç boyunca atamadılar.
Bu hallerinde Galatasaray’ın ilk maçın sonlarına doğru oyundan düşüp rakibin maçı kurtaracak kadar şans bulmasının da etkisi olabilir. Muhtemelen önce bir durduralım ikinci yarı maçı çeviririz diye düşündüler. Ancak savunma yapmayı da beceremedikleri ortaya çıktı. Ya yumuşaktılar, ya da sertleştiklerinde kartlık. Yani korkunç bir ayarsızlık. Galatasaray girdiği pozisyonlardan yüzde yüz verimlilikle 2-0 öne geçince de işi çok erken bitti.
Burada Galatasaray’ın en övülesi yönü, nihayet kontrol oyununu becerebiliyor oluşlarıydı. Gereksiz risk almadılar. Geride boşluk bırakmadılar. Her topu final pası olarak kullanmadılar.
Barış’ın çok iyi olmamasına rağmen iki yönlü oynayabilmesi, fizik oyuna yatkınlığı Galatasaray’ın önde oynayanlarını da arkada riski sürekli yaşayanları da rahatlattı.
Kontrol oyununu da becerebilen Galatasaray bu sene görmediğimiz bir takım, bir başka boyuttu.
İşte bu Sabri’den de büyük bir kazanç!