Schuster’in ligdeki genel oyun anlayışıyla ilgili şikayetlerinde tamamen haksız olduğunu söyleyemeyiz. Hele de daha 2 dakika dolmadan 2 faule maruz kalan Quaresma’nın durumu ortadayken.
Ancak herhalde Alman Hoca, takımının genel anlamda lig konsantrasyonuyla ilgili bir sorun yaşadığını da kabul edecektir.
Taktik disiplin açısından özellikle ilk yarıda oynanan oyun, eksiklerle açıklanamaz bir seviyedeydi. Böylesine bir durgunluk rakibin genel oyun stratejisiyle vs de açıklanamaz.
Zira Antep, Olcan’la golü buldu... Ve ardından çok daha sert, çok daha savunmacıyken Beşiktaş, Avrupa’dan tanıdık oyun konsantrasyonuna kavuştu.
Orta sahanın ortasında Necip, Ernst, Guti ideal 3’lüsünden biri dahi yokken rakibi hiç döndürmeyip sürekli iki kanada servis yapmayı başardılar. Bastılar, kontratak şansı vermeden oyuna hakim oldular. Beraberliği yakaladıktan sonra da baskı seviyesini artırabildiler. Guti yoktu, Bobo yoktu, Ernst yoktu, ama Avrupa seviyesinde baskı vardı. Bu oyunu gördükten sonra şunu söylememiz mümkün:
Evet, Türkiye’de bir futbol anlayışı krizi var, ama bu şikayet edilecek değil, yararlanılacak bir durum. Bunu ispatlayan da bizzat yediği golden sonra oyun konsantrasyonunu sağlayan ve Antep’i sürklase eden Beşiktaş.
Schuster’i bekleyen temel görev, içeride de takım konsantrasyonunu sağlamak. Bu konuda benzer sorunlar yaşayan Zico’yla bir konuşsa belki bir kaç ipucu alabilir.
1-Bu tabloda Beşiktaş, Olcan’ın golü öncesi beraberliği dahi hak etmediğini, ama golden sonraki oyunuyla 3 puanı kaçırmasının büyük bir şanssızlık olduğunu söyleyebiliriz.
2-Cenk çok yetenekli bir kaleci, fakat sürekli topu şut bölgesine indiriyor. Gol böyle geldi. Antep’in bulduğu 2 net pozisyon da bu temel hatadan kaynaklandı.
3- Siyah-beyazlıların, Hilbert ve Quaresma gibi rakip kim olursa olsun yüksek konsantrasyonla oynayan futbolculara sahip olması büyük şansı. Ancak diğerlerinin o seviyede olamayışı çok ilginç.
Beşiktaş’ın liderle arasında tam 14 puan var. Üstündeki 4 takımın toplam 32 puan diferansı var. Bunun tek sebebi konsantrasyon.
İşte Trabzonspor’un farkı da bu. Bu konsantrasyonu sürekli kılabilmek...