Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe sağa çekiyor. Doğal olarak. Elinizde Gökhan Gönül gibi bir yaratıcı, savaşçı, isyankâr, işbitirici varsa ayağınıza top geldiği anda onun tarafına dönmeniz normal zaten. Çok iyi bir silah, ama kötü de bir alışkanlık o...
Dün o yoktu, ama alışkanlıktan, Fenerbahçe’de hemen herkes ayağına top geldiği anda onun tarafına döndü. Onun görevini yapamadığı için Bekir’e kızılmaz. Hele de karşısında ligin en iyi sol açıklarından Simpson varsa.
Fenerbahçe’nin hiç de fena olmayan baskısı ilk yarıda sağ kanadından çözüldü. Zira Isaac’le uğraşan Santos ters kanatta oyuna istediği kadar giremiyordu. Bekir ileri çıkamadığı için Topuz çok kenara gidiyordu. Ve topu istedikleri hızla çeviremediklerinden baskıyı kurdular, ancak rakip savunmayı dağıtacak top çevirme çabukluğuna ve yayılımına ulaşamadılar.
Bu ağır oyun Manisa’nın hızlı hücumcularını sürekli tehdit etti. Savunmalarına, orta sahalarına olması gerektiğinden fazla bir yardım yapmak zorunda kalmadılar başta. Kontr bekleme şansları oldu.
Buna neden olarak ya da bunun sonucu olarak Fenerbahçe orta sahasını oluşturan Topuz, Emre ve Baroni, Manisa’nın golüne kadar hücum oyununun bir parçası olmadılar.
Kahe’yle gelen gol sonrası durum değişti. Fenerbahçe oyun berabereyken dahi bu kadar açık veriyorsa, yenikken kim bilir neler olabilirdi! Hiçbir şey olmadı. Hatta oyun tersine döndü. Orta saha 3’lüsü oyunun bir parçası olmaya karar verdi. Uzak şutlarla Rus Ruleti oynamadılar, pas alıp vermeyi bilen hücum 3’lüsüyle işbirliğine giriştiler. Belki bu sezon deplasmanda ilk kez...
Ve ortaya çıktı ki, eğer Topuz fizik çabasının yanı sıra kafasını kaldırıp oynamakta sebat ederse, bonservisinin karşılığını verebilir. Baroni en azından alternatif olabilir. Emre de geçmişe biraz olsun yaklaşabilir. Bu üçlünün topla oynayabilmesi Semih-Alex-Niang’ı gerçek birer tehdide dönüştürdü. Santos oyuna girdi ve 7’li bir blok olarak rakip kaleye çöktüler. Çok zorlanmadan da maçı çevirdiler.
2-1 sonrası Gökay’ın, Semih’in yerine oyuna girip orta sahayı kuvvetlendirmesi Alex’in de isteğiyle oldu sanki. Tam anlamıyla kontraya yattılar. Ve bu planı oldukça da iyi yaptılar.
Kocaman Semih-Alex-Niang’ı birlikte kullanmayı başararak Fenerbahçe’nin yakın tarihinin en önemli hamlesini yapıyor. Baştaki Stoch-Dia planındansa bu çok daha etkili ve akıllıca oyun. Ve bu oyun bu takımı ligin sonuna kadar rahatlıkla işin içinde tutar. Hatta belki daha da fazlası olur...
Ancak ne olursa olsun Aykut Kocaman’ın bu temel değişiklik cesareti alkışı hak ediyor.