Biz çocukken ‘Kadir gecesi doğmuş’ diye anılırdı çok ballı olanlar. Allah’ın sevgili kulu anlamında. Hâlâ var mı bu deyim bilmiyorum!
Çünkü her şey değişiyor...
Misal Kutlu Doğum Haftası yoktu biz çocukken.
Pazar akşamı sahaya çıkacak futbolcuların hiçbiri doğduğunda Kutlu Doğum Haftası yoktu.
Regaip Kandili vardı. Kadir gecesi vardı. Miraç Kandili vardı. Üç aylar vardı. Kutlu Doğum Haftası yoktu.
Sorsan ne olduğunu bilmez bizim kuşak! Zaten dini kutlamalar hicri takvime göre yapılırdı o zamanlar. Ve dini olan her gün, her hafta, her ay kutsaldı. Kutsal olan 1989’da çıkmaz ki. 1989’da kutsal hafta uydurulabiliyor demek ki!
Miladi rutinde Ulusal Egemenlik kutlanırdı bu hafta.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindi çünkü...
Ve gelecek çocuklarındı. Çocuklar gelecekti.
Hakan Şükür de bizim kuşaktan.
‘Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan’ diye o da bağırmıştır bizler gibi. Ama Kutlu Doğum Haftası’nı kutlamamıştır.
Peki ne oldu? Din mi değiştirdik biz yahu! Babaannem 97 yılında vefat etti, anneannem 95’de. İkisi de hafızdı. İkisi de 5 vakit namazındaydı. İkisi de bilemeden gitti Kutlu Doğum Haftası’nı!
Söylesenize din mi değişti? Kutlu Doğum Haftası’ndan bihaber olarak göçen Seher Kadın’la, Sultan Hanım’ın durumu ne olacak peki? Hakan Şükür bunu da söyler mi?
Hakan Şükür’ün seyircileri dostluÄŸa, güzelliÄŸe davet etmesi güzel. Gül yerine lale dese tam olacak. Çünkü Ä°stanbul Belediyesi güle deÄŸil, laleye yatırım yapıyor.Â
Peki Kutlu Doğum Haftası’nı işin içine katması güzel mi? Bütün içtenliğimle söylüyorum aslında o da güzel. En azından beni rahatsız etmiyor.
Peki ama bunu söylediğinde bilmiyor mu bir kesimin ayağa kalkacağını? Bilmemesine olanak var mı?
Bunun küçük çaplı da olsa bir kriz yaratacağını, hassasiyetleri sızlatacağını bilmiyor mu?
İrfan Aktar’ın ‘Galatasaray laik bir kurumdur’ (o da ne demekse artık!) açıklamasının ertesi günü bu açıklamayı yapması sürpriz olabilir mi peki? Gerçekten iyi niyetli olabilir mi?
Hakan Şükür, bu özünde güzel, şeklinde tartışmalı açıklamayı, gerçekten tartışma çıkacağını bilmeden yapıyor olabilir mi?
Kusura bakmayın, ama mümkün değil bu! Hakan Şükür bu kadar saf olamaz.
20 yıldır üst düzey futbol oynayan, gol koklayan, pas yuvarlayan, tüm rekorları alt üst etmiş, açık ara Türk futbol tarihinin en iyisi olan bir adam bu kadar saf olamaz. Kabul edelim ki, Hakan Şükür son yıllarda santrforluk değil, mücahitlik yapıyor. Ve bunu daha çok önemsiyor.
‘Yok hayır, çocuğa bir soru sorulmuş buna cevap vermiş. Saflık etmiş, bu kadar sıkıntı çıkacağını, Galatasaray Camiası’nın ayağa kalkacağını hesaplayamamış’ diyorsanız...
‘Bu kadar saf bir adamdır o. Onca hocayı, oyuncuyu arkasında bırakan, bunca rekoru alt üst eden o hoş ve saf çocuktur’ diyorsanız...
O zaman bana sadece ÅŸunu söylemek düşer:Â
Hakan Şükür, Kadir gecesi doÄŸmuÅŸ belli ki!Â
Galatasaray favori
Daha detaylı yazıyı Cumartesi günü okuyacaksınız. Burada kısa geçelim. Galatasaray son ayda sadece 1 gol yedi. Bunun üzerine savunmasını güçlendirecek yeni bir sistem hamlesi de yaptılar.
Lincoln ve Hakan Şükür için varlıklarının önemini gösterme maçı bu.
Fenerbahçe’nin ise Denizli maçında görüldü ki, skor yüzdesi düşük. İyi takım savunmalarını açmakta, Chelsea, Kayseri ve kupadaki Galatasaray maçlarında hep sorun yaşandı. Alex, Deivid ve Kezman bu oyunlarda hep kayboldular. Ve konsantrasyon dağılmaları oluşuyor. Sürekli son dakika golleri yemeleri bundan.
Galatasaray’ın, teknik direktörsüzlükten kaynaklanacak bir oyun içi krizi yönetme muhtemel sıkıntısı dışında dezavantajı yok. Favori ev sahibi.
Galatasaray’ı karıştıranlar
Galatasaray’ın yönetimi son dönemde Galatasaray’la ilgili ne zaman negatif bir haber çıksa aynı açıklamayı yapıyor. Şampiyonluk yolunda bize zarar verilmek isteniyor.
Allah aşkına söylesenize. Kim zarar veriyor Galatasaray’a...
Kendi getiriği teknik direktörü yollayıp takımı teknik direktörsüz bırakan Adnan Polat mı?
İstanbulspor’da başkan olduğu dönemde Petkov krizinin başrolü olan Adnan Sezgin mi?
Yoksa son açıklamalarıyla kaptan mı?
Şampiyonluğun bir numaralı favorisi Galatasaray. Favorilerinden bir değil, 1 numaralı favorisi...
Ve kabul edin ki, ne yaparsa onu yönetenler yapıyor!