Bu her şeyin çok daha iyi olması için harika bir başlangıç
Bülent Korkmaz maçın başından sonuna kadar hep aynı uyarılarla takımına direktif verdi. Sahanın kenarında durup hep topun olduğu kanada yığılmalarını söyledi oyuncularına. Birbirlerine yakın olmalarını, kopmamalarını. Hakan çizgide boş bekleyen Bellion’un yanına mı gelmekte! Çıktı ‘Hayır’ dedi ‘Bırak onu ortaya doğru git’... Topun olduğu yerde çoğalmalarını, önde basmalarını ve tek toplarla çıkmalarını istedi. Ve özellikle de ikinci yarının 15. dakikasına kadar bunu büyük bir başarıyla yaptılar.
Böylece 37’de Chamakh’ın kafa vuruşuna ve ondan sonra 74’de Faslı’nın attığı gole kadar da pozisyon vermemeyi başardılar.
Savunmada sorun var
Henüz 11. saniyede, henüz Meira uyanmamışken, Bellion’u kaçırışlarıyla gelen golün oyunun bu bölümündeki genel seyriyle bir alakası yok. Portekizlinin bu yıl hep dalıp gitmelerinden biri dahaydı sadece. Ve Servetsiz bunların çok daha fazla olması mümkündü. Burada hem bu golün bu kadar erken gelip, Bordeaux’nun otomatikman geri yaslanışına, hem de Blanc’ın Chamakh’ı santrfor arkası olarak kullanışına teşekkür etmek lazımdı. Çünkü Galatasaray 3-1’i bulduktan sonra ortaya çıktı ki, yüklendiklerinde Servetsiz savunmanın kalabalıkları karşılamada ciddi sorunları var.
3-1’i bulup çok yorulmuşken (60’ıncı dakikada hemen herkesin nefessizlikten kafaların geriye devrilişini anlayabilmek mümkün değil tabii) geri yaslanıp, Servet’le dinlenebilselerdi, oyunu çok rahat koparmak farkı açmak mümkündü. Ama Bordeaux neredeyse her gelişinde golü bulup oyunu devralmayı bildi.
60 dakikalık çok iyi oyunun, Kewell’ın harika sayısının, Arda’nın akıllı gollerinin böyle heder oluyordu. Servetsiz savunmanın dökülmesi ve aşırı, ama çok aşırı yorgunluk nedeniyle. Bir başka harika gol sınırdaki adamdan geldi. Sabri’den.
Bu her şeyin çok daha iyi olması için harika bir başlangıç...