Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugüne kadar kafasında sadece topa sahip olmak olan bir yabancı teknik adam, nispeten fizikli bir Avrupa takımı karşısında bugüne kadar ne yaşadıysa Schuster de ilk yarıda onu yaşadı.
Türk ve Türkiye’ye göre şekillenmiş Latinlerden oluşmuş karmaların temel sıkıntısı neyse o.
Topa sahip olup oyunun merkezini en azından orta göbeğe kadar çıkarabildiğiniz zamanlarda sorun yok. Yani rakip baskı yapmıyor ya da baskı yapacak güç bulamıyorsa... İkinci yarıda Necip oyuna girip Çekler, özellikle de fizik olarak çok bozulmuş ama aklıyla ilk yarıda şahane oynayan Horward yorulunca Beşiktaş rahat bir şekilde topa sahip oldu. Oyunu çok efektif olmasa da enine iyi kullanabildi.
Yani ikinci yarıdaki fark Horward’ın güçten ve oyundan düşmesi, Necip’in Nihat’ın yerine girip orta sahaya iki yönlü bir dinamizm getirmesiydi. Ve tabii Beşiktaş’ın toplu olarak Çek rakibinden fizik özellikle de dayanıklılık olarak çok daha iyi olması.
İlk yarıdaki bezdirici baskıdan çıkamayışın üzerinde ise detaylı bir şekilde durmak gerekiyor. Orta sahanın ortasının bu kadar açık verilmesi bana kalırsa Ernst’in yanındaki Delgado’nun defansif yetersizliği değil. Ernst’in Delgado’yu tamamlayamayışı. Alman oyuncu geldiği sezonki dinamik görüntüsünün çok uzağında... Bu durum hücum öncelikli bir kadroyla sahaya çıkan Beşiktaşlıları ilk yarıda çok zorladı.
Buna öndeki ekibin geri dönüşlerde yaşadığı sıkıntı, ya da maçın mantalitesine yani Çeklerin oyunu domine edişine ayak uydurmayışı eklendi. Tabii bir de duran toplarda oyuncuların alan savunmasına yabancı kalışları... Takımı kurtaran Hakan Arıkan oldu. Ve tabii olmayacak bir pozisyondan penaltı çıkaran Quaresma.
Schuster çalışmalar başladığından bu yana ısrarla isteyip beklediği ciddi rakibi nihayet gördü. Sanırım bugüne kadarki planları da bu maçtan sonra değişecektir. Özellikle de gidecek olan yabancı oyuncu hakkında. Ben bu maçtan sonra bir sürpriz bekliyorum.