Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

84’ten sonra ilk kez finali gören İspanya, turnuvanın en iyi oyunlarını üst üste oynamasına rağmen, kanımca 2008’in en büyük sürprizi... Çünkü en iyisini, en güzelini, en keyiflisini her şampiyonada ortaya koymalarına karşın lanetli kaderleri onları hep yarı yolda bırakırdı. Bu kez durum farklı.
İtalya’yı hem de penaltılarda geçmiş olmaları, üstüne şampiyonanın en renkli takımlarından Rusya’yı neredeyse pozisyon bile vermeden devre dışı bırakmaları, onları farklı kılıyor. Aragones’in bu yolda en çok övülmesi gereken yönü orta sahasını ekonomik kullanışı oldu. Iniesta, Xavi, Fabregas, Xabi Alonso ve Carzola’yı en üst fizik seviyede kullanmak için erken ve ikili değişiklikler yaptı. Bu alanı hep güçlü tutmayı başardı. Buradan Fenerbahçeliler de bir sonuç çıkaracaklardır; Alex ve Deivid’in, 70’lik İspanyol’un yönetiminde işleri hiç kolay olmayacak.
Bu orta sahayla sağlam savunmaları İspanya’yı ayakta tuttu. David Villa ve Silva’yla da rakibi karıştıran, bol pozisyonlu, uzaktan şut deneyen, kanatları kullanan santrfor destekçisi bir kadroları var. Torres bu turnuvada zirve yapmadıysa da, bu güçlü arka planla son derece yararlı oldu. Sadece bu seviyeyi devam ettirmeleri Almanya savunmasının açıkları karşısında onları üstün kılacak.

Haberin Devamı

İlginç bir tecrübe
Bizim yedeklerden kurulu orta sahamıza karşı ilk yarıda üstünlük sağlayamayan Almanya’yı düşünürsek maçın favorisi İspanyollar diyebiliriz. Ama o maçı bile kazanabildiklerini düşünürsek, tarihten gelen üstünlükleri ile Almanya’yı da es geçemeyiz. Şampiyona tarihinin en fazla final oynayanı Almanya, İspanya’nın son final oynayışında boğaların gruptaki son maçta rakibiydi. Karşılaşmanın 89. dakikasında Maceda’nun kafa golü Almanları dışarıda bırakmış, İspanya da finale yürümüştü. İspanya o zaman da çok iyiydi. Ama Platini’nin arkadaşlarına finali vermişlerdi. O çok keyifli karşılaşmanın bizim içinde çok önemli bir sonucu olmuş, Alman Milli Takım Teknik Direktörü Jupp Derwall rotasını Galatasaray’a çevirmiş ve belki de Türk futbol devriminin temellerini atmıştı.
Bu kez yine bir İspanya-Almanya maçının ardından İspanya’nın hocası hayatında ilk kez yurt dışına çıkacak ve rotasını Kadıköy’e çevirecek. Derwall’in etkisinin ondan gelmesini beklememekle birlikte hem kendisinin hem de Fenerbahçe’nin ilginç bir tecrübe yaşayacağı kesin.
Her şey bir kenara, zevkli ve bol gollü bir maç seyredeceğimiz kesin. Ancak kendi adıma ilk kez bir şampiyona finalini heyecanla değil biraz yılgınlıkla beklediğimi itiraf etmeliyim.
Milliler eğer gruptan çıkamasalardı, ya da Hırvatlara boyun eğselerdi, böyle hissetmeyeceğimi biliyorum. Ancak finali ucundan ve iyi oynayarak dönmemiz sanırım herkeste aynı hissi yaratmıştır. Şampiyona başında yarı final ihtimaline koşarak sarılırdık. Fakat bugün, bu durumda bu maçı beklemek tam bir zulüm.