Rüştü - Serkan (Semih), Önder, Luciano, Ümit - Mehmet Yozgatlı, Appiah, Aurelio, Tuncay - Alex, Nobre (Anelka).
Bu Daum’un, Denizli’de şampiyonluğu lig tarihinin en önemli maceralarından biriyle Galatasaray’a kaptırdığı (Sarı kırmızılıların büyük bir inanç ve ısrarla kazandığı yarıştaki) maçın kadrosu.
İtiraz edilmeyecek şekilde Anelka yedek, Semih yedek.
Belki de Fenerbahçe tarihinin en güçlü orta saha bloklarından biriyle sahada... Bugün için rüya sayılabilecek bir kadro. Yedek kaleci Volkan, Mahmut, Zafer Biryol ve Deniz de var. Bu kadronun anormal gücünü bu isimler anlatmıyorsa geriye kalan, yedekteki son isme bakın. Kadronun en kötü oyuncusuna: Servet’e...
Servet, Daum’un 81 puanla da olsa kaybettiği şampiyonlukta kadronun en kötü futbolcusuydu.
O günden bu yana Servet’in ilerleyişini, en iyi Türk futbolcular arasına girmek için gösterdiği insanüstü çabayı göz ardı edemeyiz. Ama Servet’ten yararlanamayan tek teknik direktörün o olduğu gerçeğini de unutamayız.
Daum’un, Fenerbahçe macerasını en başından sonuna kadar bazen çok yakından, bazen mesafeyle ama dikkatle izledim. Hiç kuşkusuz çok fazla artısı var. Ama kestirmeden söyleyeyim. Yıldırım yönetiminin 10 yıl önce koyduğu hedefler Daum’un peşinde olduğu hedefler değil. Daum, Yıldırım’ın son kongre öncesi koyduğu hedeflerin adamı. Lig şampiyonluklarının... İki hafta önce yazmıştım, tekrar ediyorum: Daum uluslararası hedefleri önemsemez. Lig şampiyonluğunun eninde sonunda her şey olduğunu bilir. Ve bu hedefe kilitlenir.
O Avrupa’da dökülüp ligde şampiyon olduğu için kulüpte kalışının, Zico’nun ise Avrupa’da tarih yazıp ligi kaybettiği için gönderilişinin oluşturduğu basit denklemi çabuk çözebilecek bir adamdır.
Artıları çok dedim ya! 6 yıl önce, ilk kampta takım 14-15 kişiyle Köln yakınlarında toplandığında nasıl en temel pas çalışmalarıyla işe başladığını gördüm. Tespitlerinin ne kadar yerinde olduğunu da... Beşiktaş’ın o yıl şampiyonluğu kaçırması ne kadar akıl dışıysa, Fenrbahçe’nin kazanmasında da o kadar geçerli gerekçe gösterebilirim. Mükemmel bir sağlık ekibi, ülke standartlarının çok üzerinde bir fizik kondisyon, Van Hooijdonk gibi bir lider, kontraya çok yatkın bir ekip, çok iyi bir duran top organizasyonu vs.
Bir numaralı yer!
Ancak Daum’un, Austria Wien’i nasıl bir yatırımın ortasında terk ettiğini de hatırlayabilmek gerekir. Ligin ilk maçında ısrarla istediği Enke’nin, Aykut Kocaman’ın İstanbulspor’u karşısında eriyişini ve onun Almanya’nın o dönemki en ümit vaat eden kalecisinin arkasında duramayışını da hatırlamak gerekir. Şimdi tıpkı Wien’i bıraktığı gibi şok bir kararla, Köln’ü büyük bir yatırımın ortasında bırakıp Fenerbahçe’nin başına geldi.
Çünkü Daum’un önemsediği hedeflerle çalışabileceği bir numaralı yer Fenerbahçe’dir.
Yine kestirmeden söyleyeyim Fenerbahçe, Daum’la lig şampiyonluğunun en kuvvetli adayıdır.
Çünkü tıpkı Denizli gibi kısa yolları çok iyi bilir.
Ama ötesini hayal eden, Chelsea’yle yine bir çeyrek final hayali kuran varsa, bunun oluru zayıftır.
Fenerbahçe bugün yerel mutlulukları tercih eden bir devdir.
Avrupa’da oynamak
“İspanya’da forvet arayan takımlar var. Valencia gibi”. Dillendirişi garip. Ama niyet gayet tabii ki açık ve çok anlaşılabilir bir ruh hali. Dünyanın en önemli 2 liginden birinde, hem de ülkesinde, ligin 3 numarasında oynama şansı varsa orada oynamak isteyecektir. Fenerbahçe’nin verdiği kadar kazanıp, sürekli gündemde olabilme şansı varsa orayı seçecek.