Dün akşamki maç Fenerbahçe’yi oynatmayan Kocaeli’nin sonucuna karar verdiği bir oyun oldu
Sezon başında, transferin son gününde 8-10 transfer yaparak lige son anda girebilen bir takım Kocaeli.
Devre arasında ücretlerini alamadıkları için takımın yarısı sözleşmelerini feshetti. Ardından ülkenin en garip oyuncu karmalarından birini oluşturdular. Şu ana kadar 40’ı aşkın oyuncu ligde Kocaeli forması giydi.
Bir sezon içinde birden fazla kez hocasından oyuncusuna, bu kadar değişmiş bir takımın bu kadar günün şartlarına uygun oynayabilmesini nasıl anlatacağız? Doğru yerleşim, doğru yardımlaşma, doğru enerji kullanımı ve sonuçta ligin şampiyonluk adayı ne kadar pozisyona giriyorsa, Kocaeli de o kadar pozisyona girmiş. Maçı birinci dakikasında Roberto Carlos’un golüyle geri düşmesine rağmen ayakta kalabilmeleri Galatasaray maçından sonra, bunu bir kez daha yapabilmeleri bunca sistemsizliğin içinde sistemli olabilmelerinin sonucu değil mi?
Dün akşamki maç Fenerbahçe’yi oynatmayan Kocaeli’nin sonucuna karar verdiği bir oyun oldu. İlk dakikada gelen gole rağmen Alex’le, Semih’in arasındaki bağlantıyı kesip, ikisini de derin bir yalnızlığa ittiler.
Burada sadece Aragones’in bir tercihi üzerinden bir Fenerbahçe eleştirisi yapmak mümkün olabilir. Deivid yoksa, Kazım mı yoksa Güiza’yla mı oynamak daha akıllıca olur. Hem de Kocaeli böylesi yıkıcı bir Semih-Alex bağlantı koparma eylemi içindeyken.
Yoksa dünkü oyun tamamen Kocaelispor üzerinden görülmeli. Bu takımın şampiyonluğa oynadığını da görmüştük, ama o zaman da ancak bu kadar etkileyiciydiler.
Şimdi tabii durup bir düşünmek gerekiyor. Bu kadar yönetim saçmalığından, bu kadar kaostan bu güzel iş nasıl çıkıyor? Onun da cevabı lig sıralamasında herhalde...