Fenerbahçe’nin savunma ekibinin yarısı sahada yokken rakibine hiç pozisyon vermeden maçı rahat kazanması önemli. Tabii ki Konyaspor’un oyun yetersizliği, organizasyon eksikliği önemlidir. Ancak sarı-lacivertlilerin daha 2 ay evvel Yeni Malatya’ya kaybettiğini de unutmamak gerekir.
Dolayısıyla Fenerbahçe’nin 2. golü bulana kadar rakibi kendi sahasında oynatmayışı ne olursa olsun değerli bir veri. En azından sezon başından bu yana belli bir ilerleme kaydettiklerini söylebiliriz.
Galatasaray maçında gelince: Takımın yeni sistemini işleten en önemli unsur orta saha bütünlüğü. Savunma kanatlarının orta sahanın bir parçası gibi oynayışı. Hücum hattındaki iki oyuncunun aynı zamanda orta saha özellikli olması. Orta sahanın hem savunmada hem hücumda oyunun merkezi olabilmesi. Dolayısıyla Fenerbahçe’de pas seçenekleri artıyor ve topa sahip olarak savunma yapmak mümkün oluyor. Tabii hücumu da.
Bu oyunun merkezine oturan oyunculardan biri de Emre. Onun yokluğu Fenerbahçe açısından belli oranda ezberin bozulması anlamında etkili olacak. Ancak şunu unutmamak lazım ki bu tip bir oyun, sizi oyunculardan bağımsız olarak işler kılabildiği için önemli.
Emre oynadığı zaman yanındaki orta saha oyuncusu otomatikman diğer görevi alıyor. Yani Emre daha çok top yapan, diğeri ise savunma koordinasyonunu sağlayan oyuncuya dönüşüyor.
Halbuki Cristian ve Topuz da 1 numaralı orta saha görevlerini, defansif 2 numaraya göre daha iyi yapabilen oyuncular. Bu işi Emre kadar iyi yapabilirler mi bilmiyorum, ama genelde yaptıkları göreve göre çok daha iyi yapabilecekleri kanısındayım. (Topuz’un sağ kanattaki işinden bahsetmiyorum tabii ki)
Hiç kuşku yok ki, Emre önemli bir eksiklik. Tecrübe, yetenek ve hırs anlamında. Ama yeri hiç doldurulmaz değil.
Yani Aykut Kocaman, Emre’nin yerini sistemle hiç oynamadan doldurabilir.
Tabii 2 seçeneği daha var.
İlki hem Dia hem Stoch’u iki kanatta oynatmak olabilir. İki defansif orta sahayı göbekte kullanarak... Bu pek ihtimal dahilinde olmasa gerek. Bir de 3 temel hücumcuyu sahaya sürmek var. Yani Semih-Alex-Niang’ın arkasında misal Özer, Selçuk, Topuz üçlüsünü koymak.
Ben Fenerbahçe için en iyi sistemin bu olduğunu düşünmekle birlikte, Kocaman’ın bunu tercih edeceğini sanmıyorum.
Sonuç olarak Fenerbahçe’nin, Galatasaray’a karşı en önemli artısı iki savunma kanadının oyunun iki yönünde gösterdiği başarı. Bu onları sahanın her yerinde daha kalabalık, daha fazla hücum seçeneği olan takım yapıyor.
Bu Galatasaray’da hiç yok. Savunma sadece Servet santrfora gittiğinde oyunun diğer yönünün bir parçası oluyor. Bu da sadece kriz anlarında.
Oyunu iki yönlü iyi oynayabilen oyuncu sayısı ise çok az. Halbuki oyuncu özellikleri açısından bunu geçmişte yaptığını bildiğimiz bir dolu adam var. Ama bunu sahaya koyamıyorlar. Arena’da son haftalarda oynanan maçlarda savunma açısından belli bir ilerleme kaydetmiş oldukları açık. Ancak bu kez de hücumda sadece kontratağa mahkum kalıyorlar. Genel anlamda bu bir dezavanataj gibi gözükse de bu derbi gibi bir oyunda avantaj olabilir.
Tabii Hagi şartları yerine getirir, takım güç olarak 90 dakika seviyede kalırsa...
Bu oyunun en önemli ismi Culio. Hagi’nin onu derbide cezalı olmasın diye Ankara’ya götürmediği doğruysa belki de göreve geldiğinden bu yana yaptığı en doğru iş olmuş diyebilirim.
Onun iki yönlü futboluna özellikle ihtiyaç var. Çünkü muhtemelen Hagi 4-5-1 gibi bir tercihle sahaya çıkacaktır. Oyun stratejisi oyunun merkezini biraz geride tutmak olacaktır.
Genel olarak bu oyunu hücum yönünde karakterli kılmanın yolu iki savunma kanadının önlerindeki oyuncularla yardımlaşarak çizgiye inebilmeleridir. Ama bunu yapacak bir savunma kanadı yok. Dolayısıyla orta sahanın hücum işinde görevi daha da büyüyor. Ve eldeki oyuncular içinde bunu yapabilen tek isim de Culio. Baros, Kewell ve muhtemelen Kazım’ın işlerliği ancak onun o akşamki formuyla mümkün olabilir. Yekta da ona bu yolda yardımcı olabilecek bir potansiyel ancak şu ana kadar bu tip bir performansı sergilediğini söylemek güç.
Bu tip bir planla Galatasaray oyuna ortak olabilir. Hatta fazlası.
Fenerbahçe’nin duran top zenginliğini ve iki kanadı hızlı kullanarak attıkları ters topları nasıl durduracakları ise Hagi’nin oyun planında önemli yer tutacak olmalı.
Neill, Hakan Balta, Serkan... Tercih ne olursa olsun Dia, Topuz, Stoch gibi oyuncuları karşılamak konusunda sıkıntı yaşayacaklar. Dolayısıyla savunmadaki oyuncu tercihlerinin bu kez ‘herkes kendi yerinde’ temel fikriyle olması muhtemeldir. Cana’yı savunmanın ortasına koyup hem Alex’i karşılamasını hem de Dia gelirken Neill’e destek olmasını beklerseniz problem yaşarsınız. Neill-Gökhan-Servet-Hakan daha akla yatkın bir savunma düzeni gibi.
Bu oyun Fenerbahçe’ye daha yakın duruyor olabilir. Ancak Galatasaray’ın Arena’da ne kadar az ve zor gol yediğini unutmamak lazım. Savunmadaki tercihler ve Culio, Galatasaray’ın kaderini belirleyecek.
Fenerbahçe favori, Galatasaray mecbur...