Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin dizilişi ve kadro tercihiyle oyun stratejisi arasında büyük bir uyumsuzluk vardı. Oyun merkezi bu kadar gerideyken tek santrfor Kazım ve hemen arkasında Alex’i tercih etmek Beşiktaş’ın bu iki oyuncuyu kontrol etmesini kolaylaştırdı.
Eğer strateji olarak standart bir deplasman oyunu oynayacaksanız elinizdeki daha yüzdeli ve tecrübeli bir santrforu sahaya sürmeniz, orta sahanızı da mümkün olduğunca sert ve iki yönlü kurmanız lazım. Böyle bir oyunu orta sahada Andre Santos, santrforda Kazım’la oynamak kolay değil.
Eğer Kazım’la oynayacaksanız, misal Santos yerine Özer’le oynayıp daha sıkı bir takım olmanız ve önde basmanız lazım. Ancak bu şekilde Gökhan’dan Emre’ye ve özellikle de Alex’e kadar bolca gol silahınız olur. Ve ancak böyle rakibin adam adama savunma tercihinden doğan boşluklardan yararlanabilirsiniz
Yani Kazım ve Alex’le oynayabilirsiniz, ama bu stratejiyle olmaz. Kazım, Avrupa Ligi ve Galatasaray maçında niye bu kadar övgü aldı? Rakip savunmaya yapılan presteki önemli rolüyle... Rakip savunmaya pres yapacak bir orta sahanız ve stratejiniz yoksa niye o oynuyor?
Bu temel yanlıştan Mustafa Denizli ve takımı çok iyi yararlandı. İkinci yarıda, iki golün geldiği üç dakikalık periyodun benzerini ilk yarıda da rakiplerine yaşattılar. Serdar Özkan, Galatasaray maçındakine benzer bir yetersizlik içinde olmasa, Fenerbahçe’yi daha erken krize sokabilirlerdi. Ancak bu çok hızlı ve yetenekli adam, toplara 11 yaşındaki bir çocuk gibi vurduğundan bu şansı kaçırdılar.
Ne olursa olsun soğukkanlılıklarını yitirmeden, oyun disiplininden kopmadan ilk yarının da üzerine çıkışları takdire şayandı. Savunmadan çok hızlı top çıkararak, Fenerbahçe orta sahasını işlevsiz kıldılar. Bu durumun Emre’yi fazlasıyla sinirlendirdiğini görmek için kartal gözlerine sahip olmaya gerek yok.
Bu anlara Beşiktaş savunmada Ferrari başta olmak üzere zaten destek alamayan Alex ve Kazım’ı tamamen kadük kılan harika bir performans ortaya koymayı böylece başardı. Uzak ve manasız şutlar dışında çok az şey yaptırdılar rakiplerine. Ve gelen ilk golden sonra onların soğukkanlılığı iştaha dönüştü. Andre Santos’u göbeğe çekecek kadar paralize olan Daum’un takımı ise havlu attı.
Böylece zor zamanda sonuna kadar hak edilmiş bir zafer kazandılar.