Almanya sonrası Azerbaycan maçındaki oyun sorununun sadece teknik direktör tercihlerinde, sistemde, dizilişte olmadığını gösteriyor. Sorun çok daha büyük. Maalesef bu seviyede bizi başarıya taşıyacak bir form durumunda olan oyuncumuz yok. Tamamen Hamit'in şahsi çabası, tek başına oyunuyla olmuyor. Bugünün küresel futbolunda bu form Azerbaycan'a bile yetmiyor.
Dün ilk yarı oyun 0-0 iken korkunç yerleşim hatalarından akıl almaz bir kontratak pozisyonu yedik. Maçı o anda kaybedebilirdik. Sadece bu pozisyon üzerine bile saatlerce tartışmak lazım.
On bir açıklandığında ilk görünen çoğunlukla kendi takımında forma giyemeyen oyuncuların çokluğuydu. Hücum gücünün neredeyse tamamı bu şekilde. İlk on birde Volkan, Emre, Selçuk İnan dışında takımında direkt oynayan, pozisyonunun tartışmasız bir numarası olan oyuncu yok. Ancak Hiddink'e ‘neden bunlar sahada’ diye de sorma hakkımız yok. Çünkü elimizde daha iyilerinin olmadığını biliyoruz. İlk yarıda Hamit ve Gökhan ile bulduğumuz pozisyonlar göbekten verkaçla geldi. Hiçbir kanat organizasyonu, çizgiye inerek yaptığımız gol girişimi yok. Dolayısıyla rakip kaleye sırtı dönük bir şekilde bizi rahatlıkla kontrol edebildi.
Savunmayı hiç dağıtamadık
İkinci yarıda başka bir yöntemimiz olmadığını görünce "herkes topun arkasında" taktiğini daha da kuvvetlendirdiler. Biz yine çizgiye inemeyip sürekli göbekten girmeye çalıştık ve savunmalarını hiç dağıtamadık. Dolayısıyla bir yarım pozisyon bulabildik, onlarsa üç net. Bunun adı yıkım... Dibe vurma da diyebiliriz. Ancak bu durumu Hiddink üzerinden tartışmak kolaycılık olacaktır. Bu ligin ürünü bu kadar oluyor.