Ülkenin en iyi hücum oyuncuları Semih ve Arda. Ülkenin en iyi orta saha oyuncuları da Semih ve Arda. Çünkü, yeteneklerini, potansiyellerini optimumda kullanmalarını sağlayan bir zekaları, daha da önemlisi soğukkanlılıkları var. Bu seviyedeki ve bu becerideki adamlardan maksimumu almadan ne kulüplerinin, ne milli takımın başarılı olması mümkün değil. Gün itibariyle onlardan performans olarak daha yüksekte oyuncular her zaman olacak ama yine de onların vazgeçilmezliği son bulmayacak.
Birbirine çok benzeyen, yetenekli orta saha oyuncularından kurulu bir onbirle sahaya çıktık. Önlerinde de santrafor olmasa da hücum performansıyla ligin en iyisi Burak’la. Bu bir 4-6-0 denemesiydi ancak iki noktada plan iyi işlemedi. Oyuncular çok hareketsiz ve birbirine benzeyen tarzdaydılar, dolayısıyla topu hızlı çeviremedik ve rakibi eksik yakalayamadık. İkinci olarak da yeterli derecede agresif değildik. Avusturya hep bizi bekledi, bize saygı duydular, hata yapmaktan çekindiler. Onlar bizi bekledi ama biz kontrolün dozunu kaçırdık. Arda’nın isyankârlığı ve özel zekası olmasa oyun olduğundan daha da fazla sıkışabilirdi. Çünkü Burak’a destek veremiyor, onun savunma içinde kaybolmasına neden oluyorduk. Hamit, Nuri, Mehmet hücum yönünde oyuna hiç giremiyorlardı, yani ‘atıl’dık. İkinci yarıda Avusturya biraz vitesi yükseltince Hiddink’in doğru iki hamlesi geldi. Topuz agresifliğimizi artırdı, Semih de ileride orta sahaları oyuna sokan pivot oldu, maçı da koparan oydu. Müthiş ara paslarla rakip savunmayı açtı, Gökhan’a gol attırdı ve işi bitirdi. Daha sonra sıkıntıya girmemizi ise Volkan’ın kurtarışı engelledi.
Dün becerilerini kullanabilen zekalar ve onların soğukkanlılıkları bizi yarışta tuttu.