Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Askere gitmeden önce ‘Hayatım boyunca elime silah almam’ diyordum.
Askerde kural... Atacaksın. Hayır yok. Aksini düşünemezsin.
Aldım elime M1’i yattım. 20 metreden attım. Yerimden kalktım, astsubayın yanına gittim ve sordum:
-100 metreden ne zaman atıyoruz?
Bir anda her şey değişti. Çıkan korkunç sesten değil, adrenalinden beynim zonkluyordu. Keyif değil, korkunç, tarif edilemez bir heyecan, insanın eline yapışıyor. Sıcak, kendisine aşık ediyor. Güven veriyor, iyi hissettiriyor.
O an daha net anladım durumu. O günden bu yana elime silah değmedi, umuyorum bundan sonra da değmez. Buna mecbur kalmam. Ama ateş etmenin yarattığı adrenalini biliyorum artık.
Atış deneyimin ardından artık eskisinden daha fazla, daha sert bir bireysel silahsızlanma taraftarıyım. Çünkü silah dediğinin böyle bela bir şey... Sadece askerde, sadece poliste olması gereken bir şey, çünkü bağımlılık yapıyor. Silah sadece onların elindeyken bir anlam ifade ediyor. Gerisi saçma sapan ve zararlı bir alışkanlık. Sivilin silahı olmaz, olmamalıdır. Sadece kolluk kuvvetlerinde, sadece güvenlik için. Zaten biz silah kullanmayalım diye polis ve asker var.
Bu yazıyı, kesin bir bireysel silahsızlanma taraftarının yazdığını bilin diye anlatıyorum bunları. Arda’nın tişörtünü de bu bakışla değerlendiriyorum. Fotoğrafı gördüğümde, havaalanında çıkan kavgadan çok bunun haber olacağını anladım. Üreticinin bu tişörtü bireysel silahsızlanma kampanyası için ürettiğini o an bilmiyordum. Arda da bilmiyordu muhtemelen ve o tişörtü onun üzerinde görenler de.

Haberin Devamı

Mesajlarını verdiler
Bu ülkede en çok desteklediğim örgütlenmelerden bir olan Umut Vakfı olayı değerlendirdi. Hemen bir açıklama yayınladılar. Söyleyeceklerini söylediler. Umut Vakfı ilk kez birileri canını kaybetmeden, ağır şekilde yaralanmadan mesajını verme şansı buldu.
Arda sayesinde.  Arda yüzünden değil...
Umut Vakfı mesajı o şekilde vermeliydi, verdi de. İçeriği önemli değil. Mesajlarını verdiler.
Ama Arda’ya, Umut Vakfı dışındakiler haksızlık yapıyor. Diğer birçok yıldıza yaptığımız gibi. Arda bir yıldız, evliya değil. O bize hep doğruları yapacağına dair bir söz vermedi. Yanlış yapmaya hakkı var.
DeÄŸerlendirmelerdeki hata da buradan meydana geliyor zaten.
Biz yıldızlar gençlerimize örnek olun diyoruz. Hiç de öyle bir mecburiyetleri yokken.
İster bir pop yıldızı olsun, ister ünlü bir edebiyatçı, ister sporcu, bu insanların topluma, gençliğe örnek olmak yükümlülüğü yoktur. Zaten isteseler de olamazlar. Örnek insandan ekstra yetenek çıkmaz. Arda’ya memur ol demekten bir farkı yok bunun.
Bakın Pele, Maradona’ya kokain kullandığı için söylemediğini bırakmadı. Birçok kişi de ona hak verdi değil mi? Öte yandan Maradona’nın çocuğunun kokain kullandığına dair bir bilgimiz yok ama Pele’nin oğlunun kullanmaktan yargılandığını biliyoruz.  Kim daha örnek bir baba?
Zidane’ın yaptığı Materrazzi finalini gördükten sonra bile anlayamadık durumu...
Cruyff günde 4 paket sigara içiyordu. Ronaldinho bir seks bağımlısı... Türk yıldızlara girmiyorum. Biz kaldıramıyoruz bu gerçekleri.

Haberin Devamı

Rahat olmalı!
Bu adamlara, kadınlara evliya muamelesi yapmayı bırakalım. Bunlar ekstra yetenekli, çizgi dışı adamlar. Bu ekstra adamlar çoğunlukla yaptıkları doğrulardan çok yanlışlarla, vesile oldukları tartışmalarla gençlere örnek olurlar.
Ben ÅŸahsen bu adamlardan şüphelenmem.Â
Asıl şüphelendiklerim çok düzgünmüş gibi duranlardır.
Arda’nın kavgaya gürültüye karışmasını, o sempatik gencin antipatikleşmesini tabii ki istemiyorum. Olayların futbolunun önüne geçmesini psikolojisinin bozulmasını da. Yardım almasını, futbolunu büyütmesini, Barça’da oynamasını istiyorum. Ama biz de kırmızı çizgileri kendi çocuklarımıza çizdiğimizden bile daha dar çiziyoruz o ve arkadaşları için.
Onun toparlanması kadar bizim de biraz gevşemeye ihtiyacımız var sanki.
Biraz rahat olmalı, herkes...

Haberin Devamı

Hiç ders almıyoruz
Bu sefer de Beşiktaş’ı şampiyon ilan ettik.
1-Hiç derbi kazanamamış Beşiktaş rakip için çok önemli bir derbi oynayacak
2-Geri kalan 2 maçı da evinde zar zor 1-0’larla yenebildiği ve bugün düşme sıkıntısı yaşayan Ankaragücü ve Denizli.
Şu ana kadar ki puan ortalamalarını temel alırsak istatistik olarak 66-67 puanı alanın şampiyon olabileceğini söyleyebiliriz.
Bu gerçekler önümüzde dururken Sivas ve Trabzon direkt adayken, onları yok sayabiliyoruz.
Bu garip ve her hafta hepimiz sürekli yalanlayan ligde bir kesinlikten bahsetmek mümkün değil. Misal şöyle bir gerçek var. Galatasaray önündeki 2 maçını da kazanabilirse son hafta kesin Şampiyonlar Ligi şansıyla girmesi muhtemeldir. Bunun kesinlikle olmayacağını söylemek olanak dışı.