Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dün izlediğimiz Aragones’in bildik stiline daha uygun bir oyundu. Herkesin kendi işini yapmaya çalıştığı, kimsenin kimseyi taşımak zorunda olmadığı bir oyun. Herkesin mümkün olduğunca iki yönlü oynamaya çalıştığı, kimsenin ekstra bir yük taşıması bu yolla kahraman olması gerekmeyen bir futbol...
Alex’li, Carlos’lu takımınkinden daha güzel, daha keyifli bir oyun olmayabilir ama doğruya daha yakın bir oyun olduğu tartışılmaz. Bu bir hoca takımı. Ancak elinde Alex varsa yokmuş gibi davranman mümkün olmuyor. Her pozisyonda atılamayan her gol pasında insanın aklına ister istemez o geliyor.
Bunun dengesini bulamamak Fenerbahçe’nin mahkûm olduğu bir lanet. Ortega, Ceyhun,Yusuf, Sergen... Ta Rıdvan - Tanju, Osieck’e karşı dönemlerine kadar hep bu lanette debelendi Fenerbahçe.
10 numara geleneğiyle bir sistem, bir teknik direktör takımı olma seçenekler, arasında gidip geldi.
Dün Antalya’da Bursa karşısında kendi kale çizgisine kadar adam kovalayan Diego’yu seyrettikten sonra Fenerbahçe’nin bu sıkıntıyı nasıl olup da hâlâ yaşadığını sordum kendime. Çünkü biliyorum ki bu bir Diego - Alex karşılaştırması meselesi değil. Alex’le Diego’yu değiştirseniz bu kez Diego dönüşecek. Ve biz onun neden 2 yönlü oynamayıp Türk tipi bir 10 numaraya dönüştüğünü tartışacağız. Bu kez Alex’e öyküneceğiz. Yani mesele kimin nerde oynadığı değil, kimin nerde nasıl oynadığı... Bu sorunu çözmeden asla beklenen seviyede istikrarlı bir Fenerbahçe görmek mümkün olmayacak.
Bu doğrultuda dün Fenerbahçe’de dikkat çeken oyun disiplinine bağlılıktı. Bu hazırlık döneminin en çarpıcı sonucu bu. Bunu en iyi, Kazım’da ve Emre’de görmek mümkün. Bu devam ederse Aragones üzerine konuşulanların çoğu son bulacaktır.
2. lig 4. Grubu lider olarak tamamlayan Tokatspor’un oyun anlayışından çok etkilendiğimi söylemem lazım. Süper Lig’den tanıdığımız isimleri de kadrosunda bulunduran, zor hava şartlarına rağmen oyunun hiçbir yönünde Fenerbahçe’ye ezilmeden oyunlarını oynamayı başardılar ve rakipleri kadar net pozisyonlara girmeyi başardılar. Bu oyunlarıyla kupanın ruhuna yaptıkları katkı nedeniyle bir teşekkürü hak ediyorlar.