24.03.2025 - 07:52 | Son Güncellenme:
A Milli Takımımız, UEFA Uluslar Ligi Play-Off Turu rövanşında Macaristan'ı 3-0 yenerek A Ligi'ne yükselme başarısı gösterdi. Spor yazarları Ay-Yıldızlı ekibimizin galibiyetini değerlendirdi.
A+FUTBOL, A++AYAKLAR - MUSTAFA ANIKLI (MİLLİYET)
Uluslar Ligi; kimine göre resmi görünen hazırlık maçları, kimine göre de “prestij” yansımaları... 2018-19’da start aldığı dönemde Türkiye, B Ligi’nde yer alması yetmezmiş gibi, bir sonraki sezon C Ligi’ne bile düştü. Üstelik, kader bu ya; Macaristan 2020-21’de lider olarak A Ligi’ne yükselirken, aynı grupta Türkiye sonuncu olarak 3. sınıf bir takım hüviyetine bürünmüştü.
Arka arkaya iki sezon, turnuvaların iyisi olarak kendini gösteren Millilerimiz, önce C’den B’ye, dün de B’den A’ya geçerken, hamasetle, edebiyat yaparak değil, sahadaki kalitesiyle, “Biz Avrupa’nın iyilerindeniz” diye bas bas bağırdı.
'İSMAİL HATASINI SARI KARTLI FAULLE GEÇİŞTİRDİ'
Milli Takımımız’da, o eksik, bu fazla bir kenara; Macaristan, Türkiye’nin birçok kritik maçta yaptığı hatayı gösterdi, stresiyle ay-yıldıza imkan verdi. Sanki sert futbol, “Bizim çocuklar”ı durduracakmış gibi! Fiola’nın “sert” fırça darbeleri, Türkiye’nin zafer tablosuna önemli katkılar sağladı. İsmail Yüksek, ilk yarıda artısıyla eksisini nötürledi. 29’da kaptırdığı top gol olsa, bugün yerden yere vurulurdu. Hatasını en azından sarı kartlı bir faulle geçiştirdi. Tabi Szoboslai’nin frikiği direkten dönmesi de onun adına iyiydi.
Ama aynı İsmail, ileri çıktı, penaltıyı kaptı, Hakan da perdeyi açtı. Türkiye için “A+” takım yakıştırması yapıyoruz ya, ilk yarıda “A++” oynayan Arda Güler ile Kenan Yıldız vardı. İdareten santrfor oynayan Kerem Aktürkoğlu, 45 dakikalık performansıyla belki mutlu etmedi. Ancak ikinci golün de hazırlayıcısıydı. Tabi burada topa yetişen Oğuz’un hakkını da vermek gerekti.
İlk devreyi anlatırken, Uğurcan’ı da unutmamak gerek... 27’de Gazdag’ın şutunu öyle güzel savuşturdu ki... O bunu başarırken, skor 0-0’dı.
Skor avantajını iyice eline alan Türkiye, risk alır mı? Yine aynı ciddiyet, aynı oyun düzeni ve aynı fırsatçılıkla sahada yerini aldı. Maç eksiği bulunan sarı kartlı İsmail’den alacağını alan Teknik Direktör Vincenzo Montella, Salih Özcan hamlesiyle orta sahasını rahatlattı.
'BARIŞ VE ABDÜLKERİM SON NOKTAYI KOYDU'
Sanmayın ki, Türkiye geriye çekildi, Macaristan’ı bekledi. Akıllıca hamleler, özellikle sağ kanadı parselleyen Mert ve Oğuz’un ikinci yarı başında getirdiği toplarla kaleyi yoklayan Türkiye oldu. Son noktayı koyan ise Barış Alper ile Abdülkerim oldu. Zaman zaman Galatasaray’daki fırsatçılığını konuşturan usta stoper, ortaya çıktı, Barış’ın usta işi pasını golle sonuçlandırdı.
Savunma için söylenecek söz yoktu. Takım halinde komple bir defans hattı kurdu. Böyle bir başarı hikayesinde Hakan Çalhanoğlu olmaz olur mu? “Maestro” dört dörtlük ve kusursuzdu. Sahada dört dörtlük olan bir isim de Alman Felix Zwayer’dı. Yönetim kaliteli olunca, kaliteli ayaklar da daha iyi bir performans ortaya koyuyor.
'İŞLER ZOR, RAKİPLER ÇETİN'
Türkiye, bir Karadağ kazasıyla doğrudan gidemediği A Ligi’nde... “Biz kolayı sevmeyiz” diyeceğim ama, play-off’taki Macaristan mücadeleleri o kadar kolay geçti ki... Şimdi yeni bir “level”da, yani bir basamak daha üstte... İşler zor, rakipler çetin... Ama Türkiye bu... Başarır mı, başarır.
'A KALİTE' TÜRKİYE! - FAİK ÇETİNER (FANATİK)
Bizi A Ligi’ne taşıyacak maçta, ilk 90 dakikada elde ettiğimiz skor avantajı elimizdeydi. Bu avantajı hesaba kattığımızda sahadaki görüntüyü de tahmin ediyorduk. Rakip önde baskıyla ofansif oynayacak, biz savunmayı ön plana alıp, ani atak kovalayacaktık. Macaristan ilk 30 dakikada bizden fazla pozisyon buldu. Hele Uğurcan karşı karşıya Gazdag’ın topuna müdahale etmese, sahadaki görüntü çok farklı bir hale gelecekti. Rakip cömert davranınca devre sonuna doğru Milli Takım’ın kaliteli ayakları sahne almaya başladı.
İlk devrenin sonlarına doğru organize bir atağımızda İsmail Yüksek penaltı kazandırdı. Hakan Çalhanoğlu (Ustaların ustası) perdeyi açtı. Sonra Oğuz Aydın (alkışlar ona) asisti yaptı, Arda Güler (şov yaptı) ustaca topu köşeye bıraktı ve Macaristan’a “buraya kadar” dedi. Teknik direktör Montella’yı da kutlamak lazım. Takımın iskeletiyle fazla oynamıyor.
LAYIK OLDUĞU YERE...
Orkun yoksa İsmail Yüksek’i oynatıyor. İlk maçta başarılı olmuş Samet ve Oğuz Aydın’dan vazgeçmiyor. Arda Güler, Kenan Yıldız, Kerem Aktürkoğlu varsa onları ilk 11 yazıyor. Kısacası iyi oynayana, hak edene formayı veriyor. Maçı garantiye alınca İstanbul’da oynattığı Barış Alper’i, İrfan Can Kahveci’yi Deniz Gül’ü de sahaya sürüp gönül alıyor. Yusuf Akçiçek’i ödüllendiriyor. Sahanın iyilerinden Abdülkerim Bardakcı’nın son dakikalarda gelen golü ise ona büyük ödül oluyordu. Sonuçta A Kalite bu takım, layık olduğu lige yükseldi. Tebrikler Montella, tebrikler çocuklar...
Onur Büyüktopçu, 10 yılın ardından ekranlara geri dönüyor. Fazla kilolarından kurtulan Büyüktopçu'nun değişimi gündem oldu.