Kortlardaki 'Don Kişot' Rafael Nadal!
Rafael Nadal kortta kabullenmediği gerçeğe, Don Kişot’un mızrağı gibi kaldırırdı raketini. Asla pes etmeyen iradesine her daim klâsı eşlik ederdi. Süper güce dönüştürdüğü bir tevazu eşliğinde, coşkuyu ve öfkeyi birleştirdiği solak vuruşlarından, sönmeyen bir ışık kalacak geriye.
Kortların uzun süren ve zamana yayılan sonbaharında bir yaprak daha düştü ve kışın gelişi artık göründü. Serena Williams, Roger Federer gibi yıldızlara veda eden tenis dünyası, tıpkı onlar gibi tüm zamanların en iyilerinden olan, aynı jenerasyonun bir kıymetlisini daha kaybetti.
Rafael Nadal’ın vedası beklendiği üzere üzüntüyle karşılandı. Ve bizlere bir kez daha bir sporcunun en çok, kendisini diğerlerinden ayıran özellikleriyle akıllarda yer ettiğini hatırlattı. Aynı yıllarda raket salladığı diğerlerinden kendisini ayıran yanları, onun için paylaşılan veda mesajlarında öne çıkan unsurdu.
Peki kimdi aslen Rafael Nadal? 14’ü Roland Garros’ta olmak üzere, 22 grand slam şampiyonluğu elde eden bir İspanyol tenisçi. Kupaları bol oldu gerçekten, ne var ki sevenlerinin çoğu ‘sevinmek için sevmedi’ kahramanımızı. Onun hem hayranlarının hem de tenis üzerindeki etkisi, neredeyse ölçülemez bir büyüklüğe erişti.
AZİM VE CESARET
Çıktığı her maça eşsiz bir azim ve cesaret aşıladı. Şiddetli rekabetçi ruhu ve tenisin en büyük dönemlerinden birinde yaşadığı ikonik rekabetler, dünyanın dört bir yanında tenisseverleri ve daha da ötesinde sporseverleri adeta büyüledi. Oyunu yüceltti ve milyonlara raketlerini ellerine almaları için ilham verdi.
Belki de hiç kırılamayacak olan Roland Garros’taki rekoruna ulaşmasını sağlayan şüphesiz bu özellikleriydi. Maç içerisindeki durumu ne olursa olsun, asla bırakmayan inatçılığı benzersizdi. Emeklilik kararını duyurduktan sonra Amerika Açık’ın resmi hesaplarından yapılan paylaşım, bunu özetleyen bir video gibiydi. New York’ta beş yıl evvel Cilic karşısında, neredeyse tribünlere kadar giden topu takip ederek, onu filenin yanından geçirip aldığı sayı, tenis tarihine geçen kariyer imzası şeklinde kazındı mavi zeminli kortun üzerine.
TAM BİR KAHRAMAN
Bu arada söylemeyi unutmayalım; biz uluslararası mercekten bir dünya vatandaşı gözüyle tartmaktayız yaşam öyküsünü. Sabır, inat, direnç, azim, mücadele, yetenek gibi genel-geçer, evrensel kavramlar üzerinden yürümemiz o yüzden. Çünkü mesela ülkesindeki algıya göre O, ilk başta ulusal bir kahraman hiç şüphesiz.
İspanya’nın son 15 yılda spordaki en büyük temsil figürünün futbol veya basketbol yerine tenisten çıkmış olması gibi bir mucize, kortlardaki Don Kişot’luğundan kaynaklanıyordu muhtemelen. Ünlü roman kahramanının mızrağını savurduğu gibi savuruyordu çünkü raketini, kabullenmediği gerçeğe. Bir tenisçinin milli bir kahraman olarak sembolleşmesinin global zorluğu göz önüne alındığında, tüm diğer övülen taraflarının yanında bu da az bir ‘achievement’ değildi Rafael Nadal için.
MULLER-WEISS ACISI
Tüm bunları yaparkenki haleti ruhiyesi olarak biraz daha açabileceğimiz ‘karakteri’ne de değinmeden olmaz. Çünkü en çok öne çıkan özelliklerinden birisi de buydu. Sahadaki icrasına; mutevazı ve kibar olan klâs yapısı eşlik etti her daim. Bu yüzden oyuncuların, taraftarların ve tenisle ilgili herkesin saygısını kazandı. Aldığı çok sayıda sportmenlik ödülü, kariyeri boyunca kort içinde ve dışındaki klası yansıttı.
Ve onu en özel yapan yanlarından birine geliyoruz yazının bu kısmında: Müzmin sakatlığı.
Bunca başarıyı, yaşadığı pek çok farklı sakatlığın yanında, kendisini kariyeri boyunca hiç yalnız bırakmayan bir de ciddi bir sakatlığın pençesinde elde etmiş olması.
Müller-Weiss Sendromu denilen hastalığın teşhisinin kendisine konulması, profesyonel kariyerinin başlamasıyla yakın bir tarih ve ilk grand slam şampiyonluğunu kazandığı seneye de denk düşüyor.
Nadir görülen bir hastalık olan ve tıbbın henüz tamamen çözemediği Müller-Weiss Sendromu’nun, ayakta sürekli bir ağrıya neden olduğunu bilmek bile, aslında bir sporcu için ne kadar zorlayıcı olacağını anlamaya yeterli. 20 yıldır zaman zaman azan zaman zaman dinen bu ağrıların eşliğinde tenis tarihinin bir numarası olması onu şüphesiz bambaşka bir yerde konumlandırıyor.
“Ben sakat değilim; ben sakatlıkla yaşayan bir oyuncuyum” diyen Nadal, iki sene evvel, “Acılarım geri geldi ve bu beni çok sıkıntıya sokuyor” dediğinde herkesi, artık yeni bir geri dönüş yapamayacağı korkusu sarmıştı. Ve şimdi korku, yerini özleme bırakacak; çünkü tenisin efsanesi artık kortlarda olmayacak. Coşkuyu ve öfkeyi kendine has bir tevazuyla birleştirdiği solak vuruşlarından, sönmeyen bir ışık kalacak geriye.
YARIM MİLYAR DOLAR
Rafael Nadal’ın korttaki performansı ve kort dışı gelirleriyle tenis kariyeri boyunca kazandığı para 560 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Bunların 135 milyon dolarını, turnuvalardan elde ettiği gelirler oluşturuyor.
Sponsorluklar ve reklam gelirlerinden kazancı 425 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Dünya 1 numarası olduğu yıllarda, tek bir markayla olan anlaşmasından yıllık 10 milyon dolar dolayında elde ediyordu.
HEYKELİ DİKİLDİ
Roland Garros tarihinin en başarılı oyuncusunu onurlandırmak üzere, turnuvanın düzenlendiği Paris’teki tenis kompleksine Rafael Nadal’ın heykeli dikildi.
KİM, NE DEDİ
ROGER FEDERER: Ne kariyer, Rafa! Bu günün asla gelmemesini umuyordum. Unutulmaz anılar ve sevdiğimiz oyundaki tüm inanılmaz başarıların için teşekkürler. Kesinlikle bir onur bu.
NOVAK DJOKOVIC: Azmin, özverin, mücadele ruhun on yıllarca öğretilecek. Mirasın sonsuza dek yaşayacak. Rekabetimizde beni hep sınırlarıma kadar zorladığın için teşekkür ederim.
CARLOS ALCARAZ: Çocukken seni televizyonda izlerdim ve bir gün Roland Garros’ta yanında oynamayı hayal ederdim. Her seviyede örnek olduğun için çok teşekkürler. Mirasın eşsiz olacak.
JANNIK SINNER: Bize genç oyunculara öğrettiği dersler... Sahada nasıl davranılacağı, sahadaki durumlarla nasıl başa çıkılacağı... Alçakgönüllü olunması, başarıyla değişmemesi.
ARYNA SABALENKA: Ağlamadım ama gözlerimde yaşlar vardı. Bu sporda başardıkları inanılmaz. Hepimiz için, gelecek nesil için, mevcut oyuncular için ilham kaynağı. O bir efsane.
COCO GAUFF: Harikaydın! Büyüklüğüne ve çalışma ahlakına tanık olmak ve bundan ders çıkarabilmek inanılmazdı. Hayatının yeni döneminde senin için en iyi dileklerimi iletiyorum.
CRISTIANO RONALDO: Ne muhteşem bir kariyerin oldu. Adanmışlığın, tutkun ve inanılmaz yeteneğin dünyanın dört bir yanında insanlara ilham verdi. Kariyerine tanıklık etmek bir onurdu.
KYLIAN MBAPPE: Kariyerin için tebrikler, Rafa. Bir oyuncu ve bir insan olarak örnek teşkil ediyorsun. Emekliliğinin tadını çıkar. Her zaman bir efsane olacaksın.
FLORENTINO PEREZ: Rafa Nadal aynı zamanda ülkemiz için bir gurur kaynağı ve tüm olağanüstü kariyerini şekillendirdiği sporun temel değerlerinin bir örneği olageldi.
