Futbolda dünyanın yeni çekim merkezlerinden birisi olan Suudi Arabistan, önümüzdeki on yılda da bu ağırlığını sürdürmeye devam edecek gibi görünüyor. Milyarlarca dolarlık bir yatırımla ülkedeki futbol liglerini çekici hale getiren, yıldız futbolcuların burada top koşturmasını sağlayan ve bazı uluslararası turnuvalara ev sahipliği yapan Suudiler, şimdi bu turnuvalardan en büyüğünü de kendi topraklarında düzenlemeye hazırlanıyor.
FIFA tarafından yapılan açıklamayla 2034 Dünya Kupası’nın ev sahibinin, Ortadoğu ülkesi olacağı duyuruldu. 2026 Dünya Kupası’nın Amerika kıtası (ABD, Kanada, Meksika), 2030 Dünya Kupası’nın Avrupa+Afrika’da (İspanya, Portekiz, Fas) yapılması Arap ülkesinin önünü açan önemli bir gelişme oldu. Dev turnuvanın organizatörlüğü için kıta rotasyonu yapıldığından, sıradaki yerin farklı bir bölgeden olması beklenen gelişmeydi. Avustralya da yarıştan çekilince tek aday olarak kalan Suudiler, tek ülke olarak turnuvanın ev sahipliğine hak kazandılar.
‘Vizyon Planı’ ve futbol
Ülkenin yüzünü bir anda futbola dönmesi, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyon Planı ile başladı. Petrole olan bağımlılığı azaltma, ekonomisini çeşitlendirme, altyapı ve turizm gibi sektörleri geliştirme amacı olan bu programın gerçekleşebilmesi için dünyanın en çok sevilen oyununa özel bir rol biçildi. Yeşil sahalarda çekici hale gelinmesinin, ekonomik-turistik hedefleri yakalamaya büyük katkısı olacağı hesaplandı.
Manchester United ile yollarını ayıran Cristiano Ronaldo’nun transferi buna yönelik yapılan dev bir hamleydi. Sadio Mane, Riyad Mahrez, Firmino, Neymar, Kante ve Benzema gibi çok önemli futbolcular birer birer rotalarını buraya çevirince, yıldızlar topluluğundan oluşan Suudi Arabistan ligi bir anda dünya futbolunun çekim merkezlerinden birisi oldu, önemli oyuncuları takip etmek adına ister istemez izlenir hale geldi.
Yıldız futbolcuları ülkedeki takımlara transfer etmenin ardından sıradaki hamle, bu yıldızları reklam filmlerinde oynatma, onlara tanıtım elçiliği yaptırtma oldu. Cristiano Ronaldo, Suudi Arabistan’ın kuruluşunun 300. yıl dönümümde kılıç dansı yaptı. Üzerinde yöresel kıyafetler ve elindeki kılıçla verdiği pozlar, Portekizli futbolcuyu o güne kadar hiç o şekilde görmemiş olan milyonların büyük ilgisini çekti. Formasını giydiği Al Nassr kulübünden yıllık yaklaşık 200 milyon dolar aldığı belirtilen oyuncu, sahadaki izlenirliği saha dışına da taşıyarak tanıtıma ciddi katkı sundu.
Lionel Messi futbol hayatına Suudi Arabistan’da devam etmedi ancak tanıtım çalışmalarına o da katıldı. Ülkenin turizm elçisi olarak üç yıl boyunca ailesiyle buradaki tatilleri ve sosyal medyada ülkeyi tanıtım amaçlı yaptığı paylaşımları için yirmi beş milyon milyon dolar kazanacağına yönelik haberler yayınlandı. Arjantinli futbolcu ülkenin tanıtımını yapan bir reklam filminde de oynadı ve elçisi olduğu ünlü bir giyim markası için geleneksel Arap erkek kıyafetleriyle poz verdiği bir reklam videosu da yayınladı.
Sporla aklanıyor mu?
Ronaldolu, Messili Arabistan tanıtımları zamanla şöyle sonuçlar ortaya çıkarmaya başladı: Her geçen gün daha çok yıldız futbolcu Avrupa liglerini bir kenara bırakarak bu ülkenin yolunu tutmaya başladı. Arap ülkesindeki futbol liginin yayın hakları batıda daha çok ülkede satın alınmaya başladı. Bir çok uluslararası spor organizasyonuna ülke ev sahipliği yapmaya başladı. Konumuz futboldan bir örnek vermek gerekirse, Manchester City’nin şampiyonluğuyla noktalanan 2023 FIFA Dünya Kulüpler Kupası Suudi Arabistan’da yapıldı. İtalya ve İspanya gibi futbol ülkelerinin Süper Kupa maçları düzenlendi.
Ve nihayetinde ilmek ilmek örülen yolun sonunda en büyük futbol turnuvası olan Dünya Kupası’nın ev sahipliği de, turnuva için ‘Birlikte büyüyoruz’ sloganını belirleyen onlara verildi. Suudi Arabistan 2034 Dünya Kupası Adaylık Komitesi Başkanı Hammad Albalawi şimdi ‘Gelmiş geçmiş en iyi Dünya Kupası’nı organize edeceğiz. Futbol turnuvası olarak düşünmeyin, bu bir futbol festivali olacak’ diyor.
Futbolda paranın satın alamayacağı bir şey olmadığını, yıllardır dünyanın gözüne sokarak gösterdikleri gerçeği ortada dururken, perdenin önüyle ilgili kendisinin bu sözlerine inanmaktan başka bir çıkar yol kalmıyor geriye. Perdenin arkasındayda yaşanan tüm bu spor merkezli gelişmelerin, aslında bir aklama harekatı olduğu şüphesi yer alıyor. Yönetimsel yanlışlar ve ihlaller ile lekelenen itibarı iyileştirmek için sporun kullanılmasını anlatan ‘sporla aklanma’ teriminin günümüzdeki bu mevcut örnekle örtüştüğü savunuluyor.
Ne var ki, geleneksel kıyafetli bir Messi ve yöresel kılıçlı Ronaldo’nun nur inmiş yüzlerindeki imaj o kadar güçlü ki; insanın bunları düşünesi gelmiyor.
15 STADYUM, 10 FANZONE
Suudi Arabistan’ın ev sahipliği adaylık teklifinde 5 şehirdeki 15 stadyum yer aldı. Bunlardan 4’ü yenilenecek olan varolan statlar, 3’ü hali hazırda inşaat halindekiler ve 8’i ise yapılması planlanan yeni stadyumlar. Final maçına, en yüksek kapasiteli yer olacak Kral Salman Stadyumu ev sahipliği yapacak. Riyad’da 2, Cidde’de 2 Al Khobar’da 2, Abha’da 2, Neom’da 2 olmak üzere 10 noktada taraftar aktivite alanları (fan zone) yapılacak.
"EN İYİSİ OLACAKTIR"
Cristiano Ronaldo, ev sahipliği hakkının tanınmasının ardından, Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası’nı tarihi bir başarıyla düzenleyeceğini söyledi. Bu organizasyonun en iyi Dünya Kupası olacağını dile getiren Ronaldo “Altyapı, stadyumlar, taraftarlar, her şeyi gördükten sonra 2034’ün en iyi Dünya Kupası olacağına eminim” diye yazdı. 2030 Dünya Kupası’na İspanya ve Fas ile birlikte ev sahipliği yapacak ülkesi Portekiz hakkında konuşmayan yıldız futbolcuya sosyal medyada vatandaşı futbolseverler tepki gösterdi.
KADIN YASAĞI KALKTI
Suudi Arabistan’ın futbolda gerçekleştirdiği reformlarda kadınlar önemli bir yerde duruyor. Uzun yıllardır stadyumlara girmesi yasak olan kadınlar, bir süredir artık statlara girip erkeklerle birlikte maç izleyebiliyor. Ayrıca ülkenin bir kadın futbol milli takımı var ve kadın futbol ligleri de kurulmuş durumda. Bu liglerde binlerce futbolcu top koşturuyor.
HAK TEMELLİ İTİRAZ
Suudi Arabistan dev organizasyon için bir de yepyeni megakent inşa edecek. Yeni inşa edilecek oldukça büyük bir uluslararası havaalanı da, verilen teklifte yer alıyor. Teknik kısımda hayli heyecan verici vaatlere sahip olan ülkenin ev sahipliğine bazı kesimler ise şiddetle itiraz ediyor. İşçi hakları, insan hakları ve kadın hakları gibi konularda sicilinin bozuk olduğunu belirttikleri ülkeye böylesi büyük bir organizasyonun ev sahipliğinin verilmesinin doğru olmadığını savunuyor.