Fenerbahçeİşte azmin zaferi!

İşte azmin zaferi!

09.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Fenerbahçe’nin malzeme sorumlusu Dursun Çetin, 40 yaşında yarım bıraktığı eğitim hayatına döndü, psikolog çıkarak hayallerini gerçeğe dönüştürdü.

İşte azmin zaferi

SENAD OK - ÖZEL HABER

Haberin Devamı

Samsun’da dünyaya gelen Çetin, hayat şartları ve ekonomik gerekçelerle liseye kadar okuyabildi. Önce imam olmak istedi. Kadro çıkmadı. Ardından çalışmak için İstanbul’un yolunu tuttu. Tersanede geçici işte çalışırken bir gün yerde çamurun içinde gördüğü bir iş ilanı hayatının dönüm noktası oldu.

Dursun Çetin, 44 yaşında ve 22 yıldır Fenerbahçe futbol takımının malzeme sorumluluğunu yapıyor.
Samsun’da dünyaya gelen Çetin, hayat şartları ve ekonomik gerekçelerle liseye kadar okuyabildi.
Önce imam olmak istedi. Kadro çıkmadı.
Ardından çalışmak için İstanbul’un yolunu tuttu.
O dönem askerliğini yapmadığı için polis de olamadı. Daha sonra askere gitti.
Bingöl’de özel harekat olarak askerliğini yaptı. Belki de bu sayede Fenerbahçe Kulübü’nün kapısı kendisine açıldı.
Sürekli, sigortalı bir iş arıyordu. Tersanede geçici işte çalışırken bir gün yerde gördüğü bir iş ilanı dikkatini çekti.
O dönem iş ilanlarının yer aldığı sarı sayfalardan biri yere düşmüş, hatta çamurun içine girmişti. Eğildi ve kağıdı aldı.
Fenerbahçe Kulübü’ne güvenlik personeli arandığı yazıyordu.
Özel Harekat olarak askerliğini yaptığını söyleyince hemen çağırdılar ve işe alındı. Güvenlik işi sıkıcı gelince 22 yıldır yaptığı malzeme sorumluğu serüvenine başladı.
Bu süreç boyunca içindeki eğitim ateşi hiç sönmedi. 27 yıl sonra olsa da bunu dindirmeyi başardı.
17 yaşında bıraktığı eğitim hayatına 40 yaşında döndü 44 yaşında mezun oldu.
Maltepe Üniversitesi’ni bitirerek psikolog çıkmayı başardı.

Haberin Devamı

Üniversitesi eğitimini sürdürürken aynı dönem kızı da hukuk fakültesine gidiyordu. Baba - kız aynı üniversitede farklı fakültelerde okudu. Artık psikolog olan ve kliniğini açan Dursun Çetin kendisini bu noktaya getiren Fenerbahçe malzeme sorumluluğu görevini de bırakmış değil.
Bir yandan futbol takımının malzeme sorumluluğunu yapıyor, diğer yandan da kliniğinde danışanlarını dinliyor.

Dursun Çetin; zorlu, ilginç ve sonunda herkese azmiyle örnek olacak hayat hikayesini ise şu şekilde anlatıyor;

Kadro açılmadı
“Samsun’da İmam Hatip Lisesi’ni bitirdim. 13 ay Alaçam köyünde fahri olarak imamlık yaptım. Kadro çıkmayınca o dönem İstanbul’a gittim. Yokluğu dibine kadar yaşadık. 19 yaşında gemilerde çalıştık. Polislik sınavına girdim. Askere gitmediğim için polis olamadım. O dönem öyleydi. Polis de olamadık. Sonra askere gittim. Bingöl’de özel harekat olarak yaptım. Askerden sonra evlendim. 98 yılında 100 mark borçlanarak iş bulmak için Samsun’dan İstanbul’a geldim. Sonra eşimi de İstanbul’a getirecektim. Gemilerde çalışmaya başladım. Haftanın iki üç günü. Ama sürekli, sigortalı bir iş arıyorum. Bir türlü olmuyor. Bu süreç uzayınca babam beni tekrar köye çağırdı. Eşimle de görüşemiyoruz. Cep telefonu yok o dönem. Canım çok sıkkın.

Haberin Devamı

Yerdeki kağıt
Tuzla İçmeler Tren İstasyonu’nda yürürken yerde çamurun içinde sarı bir sayfa dikkatimi çekti. O dönem iş ilanları olurdu o sarı sayfalarda. El kadar kağıt parçası vardı yerde. Hiç unutmuyorum çamurun içindeydi. Yerden aldım. “Fenerbahçe’ye güvenlik elemanı aranıyor” yazıyordu. Aradım. Askerliğimi özel harekat yaptığımı söyleyince “Gel hemen” dediler.

Haberin Devamı

Maaş düşüktü ama bir başlayayım dedim. Taşeron firmaydı. Güvenlik olarak girdim. Sadece oturuyorum. Sıkıldım. ‘Ben bu işi bırakacağım’ dedim onlar da ‘tamam’ dedi.

Tesis Müdürü İbrahim Kazdal ‘Bir hafta sonra bana uğra’ dedi. O zaman da Aziz Başkan yeni seçilmişti.
‘Ne iş olsa yapacaksın’ dedi. ‘Tamam’ dedim.

Milliyet

Parası daha iyiydi.
Fenerbahçe Kulübü’nün kadrolu elemanı olmuştum artık. Hemen ev tuttum. İkinci el eşyalarla evimi döşedim. 3-4 ay sonra da eşimi getirdim. 23 Haziran 1998’de Fenerbahçe’ye başladım ve hala devam ediyorum.
Önce çim saha ile ilgilendim. Sonra basın odasının sorumluğununu aldım. Bir sene dolduktan sonra malzemeci ihtiyacı varmış. Müdürümüz çağırdı ‘Malzemeci oldun sen’ dedi 3. malzemeci olarak başladım. Kısa süre sonra 2. malzemeci İngiltere’ye gitti, orada kaldı. 1999 - 2000 sezonunda tüm sorumluluk bana kaldı.”

Onur derecesi ile bitirdi

“Yıllar geçti. Çocuklar büyüdü. İşimiz oturdu. Üniversite inanılmaz bir eksiklikti içimde. Başarılı bir öğrenciydim. Bir gün mutlaka üniversiteyi okuyacağım diyordum.
2016’da karar verdim. Üniversite sınavına girdim. Psikoloji bölümünü seçtim. İmam Hatip Lisesi’nde bir kimya öğretmenim vardı. ‘Mutlaka rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümünü okuyun hayatta işşiz kalmazsınız’ demişti.
O zamandan aklıma koymuştum psikoloji bölümünü. Üniversiteye gitmeden önce sürekli psikoloji alanında kitaplar okuyordum.
Bugün birçok işi makineler yapabilir ama bu işi insan dışında kimse yapamaz. İnsan psikolojisini makine düzeltemez.
Maltepe Üniversitesi’ne gittim. Psikoloji bölümünü 3.5 yılda onur derecesiyle bitirdim. Psikolog unvanını aldım. Ardından bazı özel eğitimler ve testlerden de geçtim.”

Haberin Devamı

19.07’de açılış

“19.07.2020 tarihinde ‘Koparan Psikoloji’ adı altında kliniğimi açtım. Danışanlarım var. Tanıdıklarım vasıtasıyla buluyorlar. Sosyal medya üzerinden geliyorlar. Korona’dan sonra kaygı düzeyleri daha da arttı insanların. Olumsuzu düşünürsen beyindeki hücreleri de bu şekilde yönlendiriyorsun. Hep iyiyi güzeli düşünmek lazım.”

Kaleci Rüştü’den aldığı zarf

“Birçok anım var tabii. İlk yıllardan mesela... Fırın aldık borcum var. Para yok. Ödeyemedim. Mahalleye nasıl gideceğim diye düşünüyorum. O gün Rüştü ağabey (Reçber) çalışanlara birer tane zarf verdi. İçinden para çıktı. O gün o borcu o parayla ödedim. Hâlâ unutamıyorum.”

‘Ailem olmasa yapamazdım’

“Bu süreçte başarılı olmamda eşim ve çocuklarımın desteği çok önemli. Onların desteği ve cesaretlendirmesi ile 40 yaşında üniversiteye gidip hayalime kavuştum.”

Önce ders sonra idman

“Üniversitede en az devamsızlık yapan bendim. Tesis ile üniversite arası yakındı. Hocalarımız destek oluyordu. Sabah derse giriyordum. 10’da ders bitiyordu. 11’deki idmana geliyordum. Kızımla da 1.5 yıl aynı üniversitede okuduk. Hukuk okuyor hâlâ.
Üniversiteyi bitirince sırtımdan büyük bir yük kalktı. Ferahladım. Psikolojiyi bilmek insanı tanımamı sağlıyor.”

40 yaşında ne işin var üniversitede?

“40 yaşında üniversiteye girdim. ‘Ne işin var?’ diyenler oldu. ‘Bu yaştan sonra ne gerek var?’ dediler. Bilmek kadar güzel bir şey yok. Nasip olursa hukuk fakültesi var sırada. Adalet Meslek Yüksekokulu’nu da bitirdim.
Spor psikolojisi hedeflerim arasında. İşin hem teorik hem pratik bilgisine sahibim. Soyunma odası ve saha içini biliyorum. Oyuncular ne düşünür ne hisseder? Yıllarca yaşayarak gördüm.”

Aynı anda iki işi nasıl yapıyor?

“Malzeme sorumluluğunu bırakmayı düşünmüyorum. Antrenman programımız belli. Ona göre danışanlara randevu veriyorum. Tesis ve ofis arası 5-6 dakika. Sosyal sorumluluk faaliyetlerinde de bulunuyoruz. Kimsesiz çocuklar ile görüşmeler yapacağız. Sıkıntılarını bir nebze olsun atlatmalarını sağlayacağız.”

Milliyet