Elbette bir maç tek bir futbolcuya bağlanmaz. Futbol takım oyunudur.
Ama dün hariç diyebiliriz...
Çünkü Sanchez tek başına Beşiktaş’ı yendi dersek çokta yadırganmaz sanırım.
Adam bir maçta bir stoper ne yapması gerekiyorsa 10 mislini yaptı.
Golünü attı, savunmasını yaptı, tek başına en az üç gol pozisyonunu önledi, atağa kalktı, takımını yönlendirdi.
Bir futbolcu daha ne yapsın? Herkes dama oynarken o satranç oynadı. Ve şah dedi maçı bitirdi.
Galatasaray iki duran toptan golü attı maçı aldı.
Belki akan oyunda çok fazla pozisyona giremedi ama oyunun hakimi kesinlikle Galatasaray’dı.
Sahada ne yaptığını bilen bir Galatasaray vardı.
Orta alanda Sara tam bir orkestra şefi gibiydi. Oysa bakıldığı zaman Beşiktaş’ın orta alanı daha dirençli gibi gözüküyordu. Ancak sadece kağıt üstünde. Sahadaki gerçekler ise bambaşkaydı. Torreira ve Sara o bölgeyi tamamen zimmetine geçirdi.
Tabii Beşiktaş için maçın feci bir yönü de vardı.
Duran toplarda Beşiktaş’ın yapması gerekenler belliydi. İcardi, Osimhen ve Sanchez’i kesinlikle abluka altına alacaksın.
Şimdi özellikle 2. gole bakın. Osimhen o kadar rahat vuruyor ki neredeyse havadayken çay molası verecekti. Osimhen’e bu kadar rahat vurdurursan golü yersin.
Keza ilk gol de aynı oldu. Böylesine bir maçta bu kadar kötü savunma dağılımı yaparsan faturayı ödersin.
Sonuç olarak hakkı olan, iyi oynayan kazandı.
Maçın yıldızların başına tabii ki Sanchez’i alıyoruz. 22 futbolcu arasında en iyisi. 10 üzerinden 100.
Kesinlikle abartma yok. Adamın hakkı bu.
Bir de Muslera ile Sara...
Beşiktaş’ta ise bence yok.
Hakem ise felaket. Onu da hakem hocalarına bırakalım...