Halil Özer
Tüm Yazıları
Mustafa İlker Coşkun... Eyüpspor-Fenerbahçe maçının VAR hakemi...
Bu arkadaş belki de Türk hakemliğinin kırılma noktasını belirledi...
Tadiç’in ortasına çarpan eli ciddiye almayarak belki de sistemin değişmesine neden olacak...
Şimdi bu olay hakkında bir sürü duyum geldi...
İddialardan birisi TFF başkanının Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’tan özür dilediği...
Bu tabii iddia... Doğru mu değil mi bilmiyorum...
Ama son belirtilere bakarsanız sanki doğru... Ama bir kez daha söylüyorum. Teyit edilmemiş bilgi. Haber olmaz. Sadece bu köşeye bu şekilde yazılabilir.
Bir duyum da maçın VAR hakemi Mustafa İlker Coşkun hakkında... Aldığımız bilgilere göre MHK o pozisyon hakkında kendisinden savunma istemiş...
Bu teyitli bilgi... Zaten Coşkun maç akşamı sabaha kadar uyumamış.
Tabii kendisine gelen telefonları tahmin edebilirsiniz.
Hatta şöyle bir muhabbet var...
“Bana el kırılmamışsa yani top yön değiştirmemişse penaltı olmaz dediniz” savunmasını yapmış...
Cevap şu olmuş;
“El daha nasıl kırılır. Parmaklardan top yön bile değiştiriyor...”
Üç aşağı beş yukarı konuşma böyle...
Bir de şu var... Penaltı pozisyonu 62. dakikada oluyor. Ama ekrana üç dakika sonra geliyor... Tabii ekrana gelince de MHK “eyvah” diye ayakta...
Zaten pozisyon VAR’da konuşuluyor. Hepsi kayıtlı. Şimdi onları dinleyecekler...
Muhtemelen Mustafa İlker Coşkun’un VAR kariyeri bitecek.
Ama belli olmaz. Ne hatalar yapan VAR ve orta hakemler bir hafta içinde başka görevler aldı.
Tabii bu olay VAR hakemlerinin ne kadar sıkıntılı olduğunu gösteriyor. Hatır için alınanlar, torpille alınanlar hepsi orada.
Eğitim berbat.
Peki eğitimin başında kim var.
Sabahattin Şahin.
Eski hakem. Ve geçmişte yönettiği bir maçta kural hatası yapmış ve maç yeniden oynatılmıştı.
Şimdi VAR’ın başında.
Sayın Şahin’i küçümsemiyorum. Ama daha liyakatlı birisi gelse daha iyi olmaz mıydı?
Tüm gelişmelere bakarsak bu sezon “Mustafa İlker Coşkun sezonu” olma yolunda hızla ilerliyor.
Bir cisim yaklaşıyor
Milliyet’ten duymuşsunuzdur... TFF’nin Tahkim Kurulu uygunsuz atama yüzünden mahkemelik...
Yani durum şu; Tahkim Kurulu’nda bir asil üyenin yeri vefat ya da istifa nedeniyle boşaldığı zaman yedeklerden atama yapılması lazım. Ama böyle olmadı, dışarıdan atama yapıldı. 8 Mart mağduru hakemler de bu konuyu mahkemeye taşıdı.
Yani kendileri hakkında verilen kararların geçersiz olduğunu iddia ediyorlar. Muhtemelen davayı da kazanacaklar.
Peki sonuç ne olacak: Felaket
Bir anda tahkimin aldığı tüm kararlar geçersiz olacak. Meşrutiyetini yitirecek...
Örneğin puanı silinen takımlar, küme düşürülen kulüpler, çok ağır cezalar ödeyenlerin hepsine itiraz yolu açılacak.
Örnek vereyim:
Puanı silinen bir kulüp “Sen benim puanımı hukuksuz yere sildin. Silmeseydin şampiyon olacaktım” derse, ki diyebilir, o zaman TFF ne yapacak?
Hani bu konuyla kimse ilgilenmiyor ya...
Ben buradan uyarayım dedim...
Umarım TFF tehlikenin farkındadır...
Statü değişmeden olmaz
Yeni hakem yapısının değişmesi konusuna fazla girmeyeceğim. O kadar çok sıkıntılı konu ki avukat olmadığım için içinden çıkmam mümkün değil.
Ama herkesin anlayacağı dilden yazayım.
Yapılmak istenen değişikliği anlamak çok zor. TFF statüsüne göre MHK yapısı net olarak belli. UEFA’ya göre de belli.
Hadi diyelim ki olmaz ya UEFA’dan izin aldın.
Peki statü ne olacak? O statü ancak ve ancak genel kurul kararı ile değişir. Onda da 3’te 2 çoğunluğu bulman lazım.
Yani UEFA izin de verse bu değişikliği yapmadan danışmanlık sistemine geçmen mümkün değil. Her şeyi geçtin göze aldın diyelim. Sezon sonunda bu hukuksal sorunu kullanacak ve mahkemeye gidecek bir sürü kulüp olacaktır. O zaman da tam patlarsın.
Zaten bu olay MHK’nin kendini imha etmesi demek. Bir de o tarafını düşünün.
Acaba merak ediyorum bu toplantılarda olayın hukuksal boyutunu bir kişi sordu mu?