ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Bugünlerin, hatta son yılların, Türk futbolunun sıra dışı hocası Fatih Terim için iyi gitmediği çok açık ortada... Sanki patinaj çekti, eski başarıların çok uzağında kaldı. Buna rağmen, Fatih Hoca’nın kendi camiasında tartışılır hale gelmesi, arkasından dolanılması, pusular kurulması, görevdeyken yeni hoca ile anlaşılması ve finalde bu noktaya varılması, böyle “çirkin” bir vedalaşma yapılması içimi acıttı. Keşke Fatih Hoca, tedavisi bile belli değilken yakalandığı ve ağır şekilde atlattığı Covid’ten kurtulduğu gün, “Hayatı yavaşlatıyorum” deyip bu işi bıraksaydı... Keşke Fatih Hoca, Rosier, Ghezzal, Elneny gibi istediği oyuncular alınmayınca, “Ben yokum” diyebilseydi. Keşke Fatih Hoca, bu radikal ve geleceği olmayan gençleştirme politikasının ortağı olmasa, buna karşı dursaydı. Keşke Fatih Hoca, Galatasaray’ın her büyük başarısında takımda birden fazla usta olduğunu hatırlasaydı. Keşke Fatih Hoca, kendisine yeni yardımcı aranırken, bu kamuoyu ile paylaşılırken, çevresindeki çalışma arkadaşlarının yetkileri alınırken, istifayı basıp gitseydi.