12.10.2020 - 07:21 | Son Güncellenme:
Bu oyunda ofansif oynamak kadar, takım savunmasını da en üst seviyede yapmak zorundasınız.Gelin görün ki, Rusya’nın yoğun baskısına 28 dakika dayanabildik! Aslında bu dakikaya kadar fena oynamadık, iyi kapandık. Ne var ki, hücuma ailecek çıkarken, kaptırdığımız toplar yok mu? İşte asıl sıkıntı burada yatıyor. Üstelik kritik yerlerde, en güvendiğimiz kramponlar bunu yapıyorsa ki öyle, faturası ağır oluyor! Hadi kaptırdınız, peki takım savunması nerede? Miranchuk’un attığı gol böylesi bir tablodan geldi.
İlk yarıda Rusya karşısında ne kanatları kullanabildik, ne de pozisyon üretebildik! Sadece Burak Yılmaz’ın kalecide kalan kafa şutunu anımsıyoruz, hepsi o kadar!Güneş’in Cengiz Ünder hamlesi, işe yaradı, gerçek kimliğimizi ikinci yarıda yakaladık. Nitekim, 51’de kanatları kullandık, en net gol pozisyonunu ürettik. Burak Yılmaz’ın kafa şutunda, top yan direğe çarparak auta gitti. 55’de Hakan Çalhanoğlu ilk kez sahne aldı, şutunda kaleci topu kornere tokatladı.
Ve pes etmeyen, ilk yarıdaki o kötü futboldan ders çıkaran ay-yıldızlı ekibimiz, 62’de Kenan Karaman’la skoru eşitledi. Ancak Merih Demiral’ın asistini de unutmayalım. Bu kez Cengiz Ünder 65’deki bazukasında kaleci güçlükle topu üstten kornere tokatladı. Oyunu tek kaleye çevirdiğimiz sırada, 75’de Rusya’nın net gol pozisyonu geldi, ancak Mert geçit vermedi, bravo....
78’de Cengiz Ünder, klasına yakışır nefis vurdu, önce kaleci dokundu, top üst direğe çarptı, kornere çıktı. İlk yarıyı unutalım (!), ya ikinci yarı? Pes etmedik, yüklendik, ürettik, iki topumuz direkten döndü, iyi de oynadık. ‘28 yıldır yenemediğimiz Rusya’yı elimizden kaçırdık’ dersek abartmış olmayız. Peki, ilk yarıda neredeydiniz güzel adamlar?
Tam anlamıyla tek taraflı bir ilk yarı izledik. Bir tarafta iyi pres yaparak orta sahada topu kazandığı anda boşlukları çabuk bulan, göbekten her fırsatta savunmamızı dripling ya da pasla geçen Rusya, diğer tarafta ise rakibine müdahale etmekte geç kalan, hücumda topu tutamayan Milli Takımımız vardı. Bu oyun pozisyon sayısına da yansıdı. Mert'in kurtardığı ya da iyi kullanamadıkları 4- 5 net fırsatın dışında Miranchuk'un net vuruşu ile buldukları golle içeri skoru alarak giden Rusya olurken, bizim için oynanan oyuna göre bu skor iyiydi.
2. yarıya ilk yarıda ayak uyduramadığımız oyunun hızını biz belirleyerek başladık. Cengiz Ünder hamlesi ile hücumlar doğru gelişti. Hakan Çalhanoğlu ve Burak Yılmaz'ın denemelerinde şanssız olsak da Merih'in nefis indirdiği topta golü bulduk. Rüzgarı tamamen arkamıza alıp, Cengiz'le etkili olmaya devam ettik. Kazanma iştahımız sayesinde galibiyet için şartları eşitledik ama pozisyon vermeye devam ettiğimiz anlarda maçın iyisi Mert Günok hep sahnedeydi. Sonuçta devre arası geçirdiğimiz değişim ile bu puanı hak etmiştik.
Gecenin sorusu: Soyunma odasında ne konuşulmuştur? Güneş'in, Cengiz hamlesinden ziyade oyuncularına söylediği kelimelerin maçın 2. yarısındaki futbolun sebebi olduğunu düşünüyorum.Maçın starı: Merih'in özellikle ikinci yarıdaki kritik savunma hamleleri ve golümüzdeki katkısı bizim açımızdan tam anlamıyla hayati bir performanstı.
Maçın olayı: Maçın olayı ilk yarı neredeyse hiçbir varlık gösteremeyen Milli Takımımız’ın ikinci yarıda tam tersine bir görüntü ile harika bir iş çıkarmasıydı. Sanırım bir takım soyunma odasından en fazla bu kadar değişerek gelebilir.Kısa mesaj: Cengiz Ünder, Milli Takımımız’ın iyi oyununda başrol oyunculardan biriydi. Premier Lig temposunu kazanmayı başarırsa Milli Takımımız için en büyük kozlardan biri olur.
Türkiye, ilk devre boyunca pas/temkin oyunuyla tempoyu düşürüp maçı ikinci devreye taşımayı hedeflemiş görünüyordu. Ancak, özellikle orta sahadaki ikili mücadeleler Rusya lehine olunca tempo ayarlanamadı. Üstelik topu kaptıkları anda yüksek hız ve doğru paslarla bizim ceza sahasının önüne iniverdi Rusya. Dzyuba gibi 1.96 boyunda bir oyuncuya tek orta atmadan onun, yardımcı koşularına dayalı hücumlarla tüm yükü bizim savunma hattına bindirdiler. Burak ile Kenan da top almaya geldikçe oyun bizim için iyice sıkışıp, oynanamaz hale geldi.
Ancak Cengiz Ünder’le birlikte saha içi düzen, haliyle de maçın rengi değişti. Yoksa mesele, yetenekli/daha az yetenekli oyuncu değişiminde değildi. Böylece oyun ikili mücadele çekişmesinden çıktı ve Türkiye enine genişlettiği oyunda akışkanlığı sağlayıp golü de buldu. Öyle şeyler yaptık ki, Rusya biri hariç tüm ön oyuncularını değiştirmek zorunda kaldı. Futbol bir saha içi mühendisliği oyunu yoksa bize ezberletilmeye çalışıldığı gibi motivasyon/konsantrasyon oyunu değil. Bunlar sadece yardımcı parametrelerdir.
Yenemediysek de Milli Takımımız gayet iyi ve bizi Avrupa Şampiyonası’nda konuşulur bir takım yapmaya, Dünya Kupası’na da götürmeye aday. Ancak ligimiz bu manasız transfer inadını sürdürdükçe sürdürülebilir bir futbol iklimi oluşturmak da maalesef ham hayal!..
Şenol Hoca'nın, Cengiz Ünder'i kulübede tutup Almanya maçının iyilerinden Efecan'ı jest yaparak ilk 11'de oynatması Milli Takım'a hücum anlamında olumsuz yansıdı. Rus Milli Takımı'nın fizik güce dayalı temaslı oyunu Efecan dahil Milliler'i dağıttı. Rusların tempolu oyununa karşılık veremedik, topu tutamadık, hücum edemedik. Ruslar koştu, millerimiz adeta eskortluk yaptı. Top bize geçtiğinde Ruslar'ın yaptığı baskıyı aşamadık. Bir ara bende "Ruslar galiba fazla oyuncuyla oynuyor" algısı oluştu. Özellikle orta sahada Ruslar'ı karşılayamadığımız için çok fazla baskı yedik. İri kıyım Dzyuba'nın savunmamızın önünde duvar olmasını ve arkadaşlarına pas dağıtmasını önleyemedik. Yediğimiz golde pozisyon hatası yaptık.
Cengiz Ünder'in oyuna girmesiyle Milli Takım'ın çehresi değişti. Cengiz top tutan, çalım atan, topla atağa kalkan, süratiyle savunmayı harmanlayan, orta yapabilen ve etkili şutlar atabilen bir oyuncu. Cengiz'in iyi oyunu sadece takımı toparlamadı, Hakan'ı da, Burak'ı da verimli hale getirdi. Zeki Çelik de Cengiz'in kanatlardan yaptığı hızlı hücumlara etkili destek verdi. Rus kalesinde müthiş bir baskı kurduk. Burak'ın kafa vuruşunda yan direkle öpüşen topu Milliler'e "Biz bu maçı döndürürüz" moralini ve inancı getirdi.
Kenan Karaman ile attığımız gol öncesi Hakan'ın yaptığı etkili orta kadar arka direğe koşan Merih'in top takibi ile şut atmayıp pas tercihi yapması akıl doluydu. Kenan golde takipçiliğini gösterdi.Gol sonrası Ruslar'a nefes aldırmayan bir baskı kurduk. Özellikle maçın kader adamı olan Cengiz'in köşeye giden topunu kaleci Shunin son anda kurtardı. Rusya'da geriye döndük diye sevinmeyelim, galibiyeti kaçırdık diye üzülelim. Şenol Hoca, başta İrfan Can Kahveci olmak üzere EURO 2020'ye giden takımın oyuncularını kadroda tutmalı.
Rusya'nın son birkaç yıldır çok net bir oyun düzeni var. Bu oyun düzeninin belirleyici faktörü de 1.96'lık Dzyuba. Onun üzerinden hücum organizasyonları yapan Rusya çok etkili oldu. Onun çevresindeki Ionov, Kuzyaev, Miranchuk içeri kat ederek başımızı çok ağrıttılar. Maçın özellikle ilk yarısında Rusya'nın oyunu fiziki mücadele üzerinden yakın temasla oynama düşüncesine takım olarak cevap veremedik. Orta alanda çıkarken çok fazla top kaybı yaptık. Bunlar da kalemize Rusya'nın gol pozisyonları olarak döndü. İlk devreyi bir cümle ile özetlersek; Rusya oynadı, biz seyrettik diyebiliriz.
İkinci 45 dakika oyun düşüncemizi de değiştirdik, oyun şeklimizi de. Başrol oyuncusu da Cengiz Ünder oldu. Hem kendi oynadı hem de Milli Takımımızı oynattı. Cengiz ile başka bir kimliğe büründük. Hakan, Ozan, Burak ve Kenan Cengiz ile birlikte sahaya etkinliklerini koydular. Koydukları andan itibaren de Milli Takımımız hem oyuna hakim oldu, hem gol buldu ve hem de pozisyonlar yakaladı. Aslında bu maç bir kez daha ortaya koydu ki; biz Milli Takım olarak rakibin peşinden koşan değil topa sahip olduğunda fark yaratan bir ekibiz. Usta ayaklarımız var. Topa hükmetmeye başladığımızda hem sonuç alıyoruz hem de oynamaktan keyif alıyoruz.
Bu maçta direklere takılmasaydık uzun dönemdir yenemediğimiz Rusya'ya diz çöktürmüş olarak evimize dönmemiz işten bile değildi. Geriden gelip maçları çevirmek önemli. Özellikle gol yediğimizde skoru açmadan sahada kalabilmek çok değerli. Bunu artık Milli Takım olarak yapabiliyoruz. Savunma bölgesindeki oyuncularımız konusunda son yıllarda yüzümüz gerçekten gülmeye başladı. İkinci yarıdaki oyun belki ofans üzerinden konuşulacak ama Merih ve Ozan'ın savunmadaki başarısı dün akşam en az forvetler kadar önemliydi.
Sanal Bahis Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!