02.04.2015 - 08:58 | Son Güncellenme:
Karabükspor ikinci lige gitmemek için mücadele ediyor ama kalesini ikinci sınıf bir kaleciye teslim ediyor... Sonuç ortada, kaleci Aziz’in asisti, Yasin vuruşu ile Galatasaray’ı öne geçiriyor... İlk yarının son saniyeleri... Erdem’in mükemmel frikiğine Muslera, ancak birinci sınıf kalecilerin başaracağı bir uzanışı yapıyor ve mutlak beraberliği önlüyor... Muslera bu, “çıkmaz” topu çıkarmasa, Galatasaray için koca bir ilk yarı “hiç” olacak, oyun son 45 dakikaya sıkışıp kalacaktı... Muslera buna izin vermedi...İşte Aziz de kaleci, Muslera da... Ama futbolun gerçeği apaçık ortada... Karabükspor ikinci sınıf kalecisi ile ikinci lige düşmemek için uğraşıyor, Galatasaray birinci sınıf kalecisi ile birincilik için mücadele ediyor... Denilebilir ki, imkan meselesi bu. “Ne kadar paran var, o kadar konuş”... Ama az parayla da kalite alınabildiğini, takımın sağlam ellere teslim edilebildiğini çok gördük... Aslında Aziz falan bahane... Bu Galatasaray karşısında Karabük’ün galibiyet çıkarması, hatta beraberlik alması mümkün değildi. Galatasaray o kadar hızlı başladı ki, zaten Karabük, rakibi karşılamaktan başka bir iş yapamadı. Belki Sabri’nin Ahmet İlhan’ı ceza alanı içinde çekmesi ile bir gol şansı yakalayabilirdi. O pozisyonda da hakem penaltı görmedi.İçime dert oluyor, yazmalıyım. Bizim bize ettiğimizi, belki de düşman bellediklerimiz bize etmiyor... İşte Hamza Hoca... Mancini, Prandelli paralaramızı, umutlarımızı, hayallerimizi alıp gitmese, çaresizlik ve sıkıntı dizboyu olmasa kimin aklına gelirdi Hamza Hoca... Oysa gözümüzün içine bakarak futbol gündeminin de tam göbeğinde duruyordu Hamza Hoca... Galatasaray’ın iştahının artması, umuda, heyecana, zirveye yeniden yapışması Hamza Hoca’nın eseri değil mi? Kayba koşan, kiralıklar listesine alınan, hatta kendisine kulüp bulunan Yasin’i yeniden yaratan kim? “Melo yoksa alın size Hamit” diyen bu Hamza Hoca değil mi? En önemlisi iki İtalyan’ın elinde “oyuncak” olan ve seyircinin önüne atılan Selçuk İnan’ı gerçek çizgisine döndüren aynı Hamza Hoca değil mi?Ancak bu kadar becerinin yanında, Hamza Hoca’nın bugüne kadar başaramadığı, çözemediği bir “istikrar” sorunu var... Galatasaray bir maçı başladığı gibi bitiremiyor... Kasımpaşa maçı gibi ya kötü başlayıp iyi bitiriyor, ya da Karabük maçı gibi son derece rahat götürdüğü bir maçı, birkaç dakikalığına da olsa tehlikeye atabiliyor... Bütün bunlara rağmen sonuç normal... Hızla şampiyonluğa giden Galatasaray ile hızla ikinci lige giden Karabük mücadelesinden bir başka sonuç çıkmazdı... Galatasaray’ın oyunu 3-0’dan 3-2’ye getirmesine rağmen çıkmazdı... Ama bu maç Galatasaray’a ders olsun... “Bir musibet, bin nasihate bedeldir” misali ders olsun...(Milliyet)
İSTANBUL’DA güzel bir havada yıllar sonra gündüz maçına çıkan G.Saray, 4-2’lik skora bakınca görkemli, üstün, organize bir oyun ortaya koydu izlenimini verebilir futbolseverlere. Ama işin aslı öyle değil.G.SARAY 5 hafta önce Erciyes’i 3-1 yenerken nasıl ki kaleci Zülküf Özer gollere buyur dediyse, dün de maşallah Abdülaziz Demircan müthiş kıyaklar(!) yaptı sarı-kırmızılı ekibe. Abdülaziz biraz adam gibi oynasa G.Saray böyle fark atamazdı. G.Saray iştahlı, hırslı oynadı ama üretken değildi. İlk yarının sonunda Erdem’in frikiğini Muslera kurtarmasa 3 puan zora girerdi.CHEDJOU’NUN üst üste 3 iyi maçı yok. Saatli bomba gibi. Bir bakıyorsunuz Popescu gibi rahat ve özgüvenli, sonra bir bakıyorsunuz arka arkaya amatörce hatalar. Hamza Hoca, Chedjou’nun bu sezon yaptığı inanılmaz hataları bir CD’de toplattırıp izlettirsin bu 29 yaşındaki sözüm ona tecrübeli stopere. Attığı gol sayısı Emenike ile eşit. Yani 4 gol atmış. Ama asıl işi gol yedirmemesi. İşte orada atmış sigorta kokusu geliyor burnuma.SON 30 dakika çok fantezi yaptı G.Saray ve bedelini ağır ödeyeceklerdi ki suskun yıldız Sneijder sahneye çıktı. İlk golü piyangoydu. 2. golde de aslan payı Umut ve Olcan’dı. Bu futbol şampiyonluk için yeterli olur mu? Çok zor. İstikrar yok, devamlılık yok, pozisyon yok ve en önemlisi maçtan çabuk kopuyor G.Saray. Yasin ve Selçuk’un performansı tatmin edici, Bruma yine vasat, Hamit, Sabri düşüşte, Telles ve Balta eh işte.TRABZONSPOR’U YENERLERKASIMPAŞA ve Karabük maçlarından gelen 6 puan bu futbola çok fazla. Dua etsinler kalecilere ve rakip defansa. Haftaya Trabzon’da işleri daha kolay olur G.Saray’ın ve güle oynaya kazanıp döner İstanbul’a. Çünkü G.Saray başı ne zaman sıkışsa, ne zaman şampiyonluğa koşsa hiçbir zaman problem çıkarmamıştır Trabzonspor.Yine de şampiyonlukta önceki günkü yaşananlardan sonra F.Bahçe’yi favori görüyorum. Çünkü silahlı olay camiayı birbirine kenetleyecek, hakemleri ve F.Bahçe’nin rakiplerini de biraz duygusal pozisyona sokacaktır.(Vatan)
Galatasaray şampiyonluğa oynayan bir takım... TT Arena’da dün, 40 bine yakın taraftar gelerek takımını yalnız bırakmıyor. Tezahürat mükemmel, hava çok güzel.... Kayahan’ın ölümüne, Fenerbahçe’nin yaşadığı terörist saldırısına insanlar üzülse de, başlama düdüğüyle beraber gene takımlarının arkasında durdular.Şampiyonluğa oynayan bir takım maça fırtına gibi başlar. Rakibin neredeyse küme düşmesi kesinleşmiş, Yılmaz hocanın çok büyük sorunları var. Buna rağmen ilk yarıya bakıyorum, Karabük kalecisi Abdulaziz’in ikramı olmasa Muslera yüzde yüz gol kurtarışını yapmasa, belki de maçın ilk bölümü berabere bitecek. Defans çok hata yapıyor. Orta saha Melo’yu, forvet Burak’ı arıyor. Sarı-kırmızılılar bu şekilde nasıl şampiyonluk yarışına devam edecek?Buna rağmen ikinci yarı daha istekli bir Cim Bom vardı sahada... Sneijder ile ikinci, Umut ile üçüncü golü attı. 3 farklı galip duruma geçen bir takım nasıl olur da iki gol yiyip maçı 3-2’ye getirir, insanın aklı-sırrı ermiyor. Hamza Hoca’ya bir yere kadar kızabilirsin. Dersiniz ki Bruma’yı neden 78 dakika sahada tuttun? Emre Çolak ya da Olcan’ı oyuna neden daha önce sokmadı?Bu kadroya yapacağı başka bir şey yok. Muslera, Selçuk ve Sneijder... Bu üçü, takımın yıldızı, vazgeçilmezi... Peki geriye kalanları ne yapacağız? İki bekte ve stoperlerde sorun var, orta sahada sorun var. Selçuk milli takımdan yorgun geldi, etkili olamadı. Forvette Umut gol atmasına rağmen sarı-kırmızılıların golcüsü değil. Buraksız Cim Bom şampiyonluk yarışına veda eder. Onun için Hamza Hoca’nın da bu kadroyla fazla yapacağı bir şey yok. Belki Melo ve Burak takıma dahil olunca Galatasaray ancak o zaman güçlenir.Sneijder çok büyük futbolcu... Bakın milli takımında üç gün arayla iki önemli maç oynadı. Geldi, Karabük’e karşı forma giydi, iki gol attı, iki tane kaçırdı. Çok da güzel final pasları verdi. Bu Sneijder, Allah muhafaza bir sakatlansa, takım rakip kaleye gidemez.Sonuçta Galatasaray’ın bundan sonraki sekiz maçı da kâbus gibi... Hele bu hafta oynayacağı Trabzon karşılaşması, şampiyonluk için mutlak kazanılması gereken bir maç... Futbolcular Karabük maçındaki performanslarının üstüne çıkmazlarsa dördüncü yıldızın adını bile anmasınlar.Yılmaz Vural’a gelince... Türkiye’nin en iyi hocalarından bir tanesi. Dün gece de Galatasaray’ı çok hırpaladı. Şanssızlığı kalecisi Abdulaziz... Dün iyi bir kaleci olsaydı hiç olmazsa sarı-kırmızılılardan bir puan alabilirdi.(Milliyet)
G.SARAY taraftarının günlerdir hazırlandığı, güzel hava ve pazar 16.00 motivasyonlarıyla özlemle beklediği maçta beklenen şölen atmosferi yoktu. 35 bine yakın seyircinin çoğunda, bir önceki akşam yaşanan vahşetin şevksizliği hissedilmekteydi. Rahat geçen, gollerle süslenen maçta bir türlü sahaya kanalize olamadı taraftar. Gerçi sadece bu maça has değil G.Saray taraftarının tavrı. Birçok maçta oyuna konsantrasyonu düşük olan sarı-kırmızılılar, takımın sahadaki düşmesine zaman zaman etken oluyorlar.HEM oyun, hem psikolojik olarak G.Saray’daydı. (3-2’deki birkaç dakikalık panik durumunu saymıyorum) Defansı zaten önde olan, bir de üstüne Musa-Furkan-Hakan gibi yumuşak bir üçlüden oluşan orta sahasıyla mücadele eden Karabük için teslimiyet kaçınılmazdı. Selçuk ve Hamit, iki kanattaki Yasin ile Bruma’yı, ayrıca Sneijder’i çok rahat beslediler.MUSLERA EN İYİLERDENWesLEY, klasik sol iç koridoru oyunlarını yardımcı aktör Yasin ile beraber bol-bol yaptı. (Bu arada Hollandalı 5-6 pas hatası yapınca sesini çıkarmayan tribünün, Bruma’nın aynı türden 2 hata yapınca homurtusu doğru mu?)Bir lafım da Fernando Muslera’ya... İlk yarının sonunda Erdem’in frikiğini kurtarınca ‘Bir gece önce bir futbol takımının otobüsüne pusu kurulup, kurşun atılan bir futbol ülkesinde; böyle bir kalecilik abidesinin ne işi var!’ dedim. Dünyanın en iyilerinden o!ABDULAZİZ’İN hatasından Yasin’in golü, Wes’in harika frikiği, Bruma’nın asistinde Umut’un; Emre’nin çabasından sonra da yine Sniejder’in golüyle rahat kazanan G.Saray’da maç sonu açıklamalarıyla dünün en iyi adamlarından biri olan Hamit’e de kulak vermeli bir parça... “Dört dörtlük oynamadık. Futbolumuzu iyi analiz etmeliyiz, ciddiyeti korumak gerekir.”UYARIYI CİDDİYE ALMALIHAMZA hoca G.Saray’ın başına geldiği günden beri yediği gol ortalaması maç başına 1.30’u bulan bir takımda, Bayern Münih ve Real Madrid görmüş bir abidenin bu ‘içten’ uyarısını ciddiye almalı. Şampiyonluk için sadece atarak değil, yemeyerek de yol alınmalı.(Vatan)