29.12.2021 - 07:34 | Son Güncellenme:
Spor Toto Süper Lig'de hayal kırıklığı yaratan ve sezonun ilk yarısını 27 puanla 10. sırada tamamlayan Galatasaray bir şok da Ziraat Türkiye Kupası'nda yaşadı. Sarı-kırmızılı takım normal süresi ve uzatma bölümleri 3-3 biten maçta Altaş Denizlispor'a penaltılarla 9-8 yenildi ve kupaya erken veda etti. Karşılaşmanın ardından spor yazarlarının görüşleri şöyle...
"G.Saray, kendi liginde 18. olan, düşme hattında bulunan, 15 gol atıp 26 gol yiyen Denizlispor'dan 3 gol yiyorsa ve penaltılarla eleniyorsa bu utanç gecesinin hesabını birileri vermelidir. Bu eleniş kibirin, kalitesizliğin, yetersizliğin, rakibi küçük görmenin, egoistliğin ve saha içindeki disiplinsizliğin eseridir. Fatih Tekke ve öğrencilerini onca eksik oyuncularına rağmen oynadıkları yürekli, cesaretli oyundan dolayı kutluyorum.
Maç bitmeden bitmiş ve turu geçmiş gibi davranıp gereksiz oyuncu değişikliklerine giden Fatih Terim iğneyi de çuvaldızı da kendine batırmalıdır. Maçta bir gol atıp bir asist yapan Mostafa önüne düşen toplara sürekli abanarak vurmaya çalışıyor ve bu yüzden inanılmaz golleri kaçırıyor. Teknik vuruş yapmayı, topun dibine girmeyi, hatta topa basıp sonra plase vuruşu denemiyorsa bu Florya'da yeterli eğitimi ve dersi almadığının sonucudur.
Çünkü bu özellikler ancak çalışarak öğrenilir. G.Saraylı oyuncular rakip ceza alanı içinde "Başına buyruk" hareket ediyorsa ve çoğu "Golü ben atayım" egosuyla pas vermiyorsa, özellikle Kerem, Halil ve Mostafa arkadaşlarına karşı "Al sen golü at" demiyorsa bu durum disiplinsizlik göstergesidir.
Ligde ve kupa maçında net gol fırsatları oyuncuların vuruş konusundaki egoistlikleri yüzünden heba oldu. G.Saray gibi bir kulübün kalesini İsmail gibi yetersiz biri koruyorsa ve kalitesi Denizlispor kalecisi Abdülkadir kadar olamıyorsa transfer politikasının hatasıdır. Geceye kurtarışlarıyla damga vuran Abdulkadir'i kutluyorum.
Ayrıca ayaklarını çok iyi kullanan, oyun takibi mükemmel olan ve rakiple karşı karşıya kaldığında doğru pozisyon alan Abdulkadir'i çok beğendim. Son sözüm; Kulübün yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen ligdeki sıralamanın yanı sıra kupadan elenmek, sıcak para bulmak için çırpınan yönetim için de sıkıntı yaratacaktır."
"Galatasaray'ın ligde yarıştan uzaklaşması kupayı daha da önemli duruma getirdi. Maça hızlı başlayan Galatasaray üst üste yakaladığı net pozisyonları değerlendirmedi. 6.dakika maç 2-0 olmalıydı. Tek kale geçen maçta Galatasaray gol kaçırma rekoru kırıyordu ve Denizlispor ilk atağında golü buldu.
Sonra Alpaslan uzaktan füzeyi yolladı. Galatasaray önde basıyor coşkulu oynuyor ama geriyi de komple bırakıyordu ve böyle olunca ikinci golü de kalesinde gördü. İkinci yarıya fırtına gibi giren Galatasaray önce Halil sonra Mohamed ile golleri buldu.
Mohamed bu maçta bütün gol kaçırma haklarını kullandı. Hal böyle olunca futbolun altın kuralı olan "Atamayana atarlar" klişesi de devreye girdi ve son dakikada gelen golle maç uzatmaya gitti. Halil Dervişoğlu'nun ve Mohamed'in bencilliği maçın kopmasını engelledi. Penaltılarla elenilmesi ile Cimbom taraftarını kahretti. Dün alınan bu kötü sonuç sonrası hem futbolcular hem de teknik heyet kendisini sorgulamalı."
"Galatasaraylılar 2022'ye umutla girmek istiyordu. Mart'taki Avrupa maçına kadar bir hedef daha -heyecanı diri tutmak adına- önemliydi. Ziraat Türkiye Kupası, lig şampiyonluğu hayal iken elde kalan tek cazibeli hedefti. Galatasaray'ın geniş kadrosunun ortalama kalitesinin tespitine dair çok önemli bir maç izledik. Sarı-kırmızılılar ilk 45'te yedikleri iki kontratak golüne boyun eğmiş bu iki gole ancak stoperi Alpaslan'ın, uzaktan attığı sürpriz golle karşılık verilebilmişti.
Galatasaray galibiyetine dair resmi bahis oranı 46. dakika itibarıyla 1,37 idi. Demek ki; beklentiyi en bilimsel şekilde raporlayan makam bile maçı Galatasaray'ın kazanacağına -hala- hayli emindi. Derken; Cicaldau ile Barış çıktı, Kerem ile Halil oyuna girdi ve tüm iklim ev sahibi lehine değişti. Önce Halil, ardından Mohamed ile gelen gollerle skor 3-2 olunca stat coştu ve dakikalarca "dört sene üst üste şampiyon olduk/ Avrupa'nın kralı olduk/ Gerçekleri tarih yazar/ tarihi de Galatasaray" tezahüratı haykırıldı...
Keza; stres bitmiş ve akla "mart" gelmişti. Galatasaray'ın, bir alt ligde düşmemeye oynayan, İstanbul'a hayli eksik bir kadroyla gelen Denizlispor'u dahi yenmeye ihtiyacı vardı. Galatasaraylılar, yeni yıla sadece umutlu değil mutlu girmeyi seçmişti. Aristo'nun dediği gibi; "Mutluluk doğru ve güzel düşüncelerle düşünebilmeyi bilmektir". Düşünceler güzeldi fakat gerçekler acıydı.
Cömertçe harcanan sayısız gol pozisyonunun ardından, Alpaslan'ın kırmızı kartı ve son saniyede kornerden yenen "skandal" bir golle, sarı kırmızılıların ansızın beliren mutluluğu da umudu da yerle bir olmuştu.Mart ayına ve bu takıma dair umutlanmaya daha hayli zaman ve kat edecek mesafe var. Mutluluksa -adeta- Kaf Dağı'nın bile ardında. Tarih yazan Denizlispor'u (başta Fatih Tekke ve kaleci Abdülkadir olmak üzere) yürekten tebrik ediyorum."
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK Hemen oynamak için buraya tıklayın!