07.08.2013 - 09:46 | Son Güncellenme:
Ara eleman ülkesi (Uğur Meleke)8’de Cristian getirdi, Sow soldan bindirdi, Kuyt indirdi gol geldi. 18’de Webo topuk, Kuyt asist, Sow’dan fantastik bir gol. 33’te Cristian’la Sow’un üretimini Webo klas bir aşırtmayla bitirdi. Aynı grup benzer bir sürü hikayeyi bu yılın başında Borisov’da, Plzen’de veya Roma’da da yazdılar, Ağustos’ta da yazmaya devam ediyorlar. Dün kazanan Fenerbahçe’2014’ değil, Fenerbahçe’2013’tü aslında...F.Bahçe’nin dünkü ileri altılısı da, geçen yıl Avrupa masalını yazan ideal altılı. Süper Alves dışında savunmada bir zorunlu rotasyon, bir de Ziegler’in laciverti var değişen... Zaten bir şey değişmek zorunda da değil aslında. Hatta esas marifet, geçen yıl üç cephede Mayıs görmüş ekibi yok sayıp Amerika’yı yeniden keşfetmek değil, Kocaman’ın kazanımlarını koruyup ufak rötuşlarla geçen sezonki takımı geliştirmek. Salzburg’da ilk 1 saatteki Amerika’yı yeniden keşfetme çabası, kabul edelim ki küçük bir felaketti. Ama sonraki 120 dakika, Fenerbahçe’nin Mayıs’ta ara verdiği Avrupa hikayesinin harika bir devam filmi gibiydi.***Bu güzel devam filminde başrol oynayan ileri üçlü Kuyt-Webo-Sow’a bir kez daha saygılarımızı gönderip, Yanal’ın gelecekte daha iyi bir film çıkarması için neler yapılabilir, ona kafa yoralım biraz da...1) Fenerbahçe sağda Yobo-Topuz işbirliğiyle derin açıklar vermeyi sürdürdü dün gece. Basın toplantısına kalıp Yanal’a şu soruyu soramadığım için üzgünüm doğrusu: Gökhan’ın sakatlığı aylar öncesinden biliniyor, bu maçlar için alternatif hazırlanması gerekiyordu. Eğer Yanal resmi maçlarda sağ bekte Topuz’u düşünüyorsa, neden Hazar ve PSV önünde 11’de Bekir’i başlattı? Eğer tercihi Bekir’se, neden bu hafta Topuz sürprizini yaptı?2) Salih, Yanal’ın orta sahasında üç değil, beş değil, yedinci tercih konumundaysa, neden kendisiyle güzelce konuşulup kiralanmadı? Her maçta oyuna Selçuk girip Salih girmeyecekse, neden genç oyuncuya, “gelecekte bu takımın kaptanı olacaksın, ama bu yılı kenarda geçirip gerilememen için direkt oynayacağın bir takıma seni ödünç verelim” denmedi?3) On gün sonra ligde 8 yabancı kullanılmayacağına göre bu “Ziegler’in laciverti” yerine neden Hasan düşünülmüyor? Tamam, coğrafi konumumuz gereği mucit yetiştiremiyoruz, beş büyük takımın 10 numaraları da, santrforları da yabancı! Peki bir sağ bek, bir sol bek, birkaç ara eleman da mı yetiştiremiyoruz sahi? Yoksa yetişecekler de, onlara sürekli “icat çıkarma, eski köye yeni adet getirme” deyip önlerini mi kesiyoruz acaba?Milliyet
Sadece goller güzeldi (Güntekin Onay)İlginç bir ilk 45 dakika izledik. Zorlayan ve sürekli F.Bahçe’nin üzerine gelen, atak üstünlüğünü elinde tutan bir Salzburg ve 3 süper gol bulan F.Bahçe...Rakibin erken gelen golü ile 1-0 yenik duruma düşen F.Bahçe, Meireles’in sıra-dışı golü ile beraberliği hemen yakaladı. Sow’un golü ise tam bir harikaydı... 2 rakibine rağmen bileşik bir hareket ile topu nefis önüne alan Sow, klas bir vuruşla skoru 2-1’e getirince ‘Tamam’ dedik: ‘Bu iş bitti’.3. golde de Sow’un hızlı düşünerek tek top oynayarak yaptığı asist Senegalli’nin klasını ortaya koydu.Bu 3 harika golün dışında F.Bahçe oyunu istediği gibi tutamadı. Pas yapamadı. Hızlı çıkmaya çalıştı, çıkamadı. İlk yarının son saniyesinde Salzburg’un Mehmet Topal’ın hatası ile yakaladığı 2 net fırsat gol olmayınca herkes rahat bir nefes aldı.Avusturya temsilcisinin stoperleri ve savunması tam bir felaket. En zayıf noktaları. F.Bahçe ilk maçın son 20 dakikasında ve dün akşam ilk yarıda her rakip ceza alanına gittiği atakta pozisyonlar ve goller buldu.İkinci yarıda ise F.Bahçe’nin tamamen kendi yarı sahasında beklediği ve hemen hemen hiç hücum yapamadığı bir maç izledik. Umuyoruz ki bu skorun getirdiği avantajdan kaynaklanan bir durumdur. Volkan’ın 2 kritik kurtarışı rakibe gol imkanı vermezken 1 net gollük pozisyonu da Mehmet Topuz kesti.F.Bahçe tecrübe ve bir kaç oyuncusunun kalite farkı ile Salzburg’u geçmeyi başardı. Ancak oyunun insiyatifini rakibe bu kadar çok vermesi düşündürücü. Zira bir sonraki eleme turundaki rakibi çok daha güçlü olacak.Yeni transferlerden Kadlec yine yetersiz bir görüntü ortaya koyarken Bruno Alves görevini tam anlamıyla yaptı.Selçuk Yula’yı çok genç yaşta ve zamansız kaybettik. Bir dönemin en iyi golcüsü olmanın dışında kültürlü, samimi ve espritüel bir insandı. Mekanı cennet olsun.Vatan
Ya Volkan olmasaydı? (Tayfun Bayındır)Çok merak ediyorum... Tüm Fenerbahçe camiasını ve Türk futbolunu derin acılara boğarak çok erken yaşta aramızdan ayrılan Selçuk Yula bu maçı seyrediyor olsaydı canı gibi sevdiği Fenerbahçe için ne yazardı? Selçuk Yula’ya Allah’tan rahmet, yakınlarına da sabır dileyip Fenerbahçelileri soru işaretlerine boğan, “bu sezon da mı, bu kadro ile ölüp, ölüp dirileceğiz?” dedirten yeni Fenerbahçe’yi konuşalım...İki Salzburg karşılaşmasından çıkarılacak çok önemli dersler var. Eğer bu dersler doğru algılanır ve sorunlara çabucak neşter vurulursa tüm sezona yeter, Ersun Yanal’ı uzun yıllar bu takımın başına taç eder... İlk maçta da ikincisinde de 30 dakikalık Fenerbahçe isteneni aldı. Ama o 30 dakikalık Fenerbahçe sonraki turlar için ve elbette lig için asla yetmez... 4. dakikada gelen gol ve 43. dakikada Meireles’in oyundan çıktığı ana kadar olan bölüm Fenerbahçe için pozitif görüntülerle doluydu. Ne var ki bu süre içinde bile sahanın yıldızının Volkan olması çok düşündürücü... Asıl düşündürücü olan nokta 3-1 kazanılan bir karşılaşmada hem de kendi seyircin önünde en iyi oyuncunun Volkan-stoper Bruno Alves ve bir başka savunma destekçisi Mehmet Topal olmasıydı...Hemen bir durum tespiti yapalım; Fenerbahçe’nin savunması tamamiyle sorunlarla dolu... Öncelikle Mehmet Topuz, bu savunma bloğunun dışına çıkarılmalıdır... Christoph Daum, “Mehmet Topuz futbolu bilmiyor” dediğinde haksızlık yaptığını düşünmüştüm, hâlâ da öyle düşünüyorum ama “Topuz savunma yapmayı bilmiyor” derseniz o zaman size yerden göğe hak veririm... Salzburg takımının 90 dakika boyunca en az 10 tane büyük gol pozisyonu vardı. Bu pozisyonların hemen hemen tamamı Topuz’un bölgesinden geldi. Fenerbahçe Yönetimi’ne önerim şudur; hazır transfer sezonu devam ediyorken bu takıma Cardozo veya Emenike’yi değil acil bir sağ bek transfer etsinler... Gökhan Gönül formasına kavuşana dek Mehmet Topuz büyük sıkıntılar yaratır...Gelelim bir başka ilginç ve ilginç olduğu kadar şaşırtıcı görüntüye... Bu takımın en kalabalık yeri orta sahası... 9 tane çok üst düzey ve 9’u da milli takım oyuncusu olan orta sahası var... Ama en büyük sıkıntıyı Fenerbahçe bu bölgede yaşıyor... Meireles oyundan çıktıktan sonra Fenerbahçe top tutamadı, pas yapamadı... Stoch ile Krasic’i UEFA listesine yazacağınıza bu bölgede can simidi olan Holmen’i kadroya almış olsaydınız ne Meireles’in yerine giren Alper sırıtırdı ne de 10 numaradan ön liberoya çekilen Baroni yerini yadırgardı.Kıssadan hisse, turu geçmek hem de üç golle geçmek büyük başarı... Volkan’ın dudak uçuklatan, “nazar değmesin” dedirten performansı muhteşem... Ama bu Fenerbahçe sıkıntılı...Milliyet
(Rıdvan Dilmen)Bazen; ama çok nadirdir, yediğiniz goller size avantaj olarak dönebilir. F.Bahçe de şu iki maçta bunu yaşadı. Deplasmanda 70 dakika mahkumdu. Bol pozisyon verdi, golü yedi, sonra tek kaleye yakın maç oynadı. Dün de maçın başında golü yedi, bu da avantaj oldu. Salzburg'un iki maçta da gördüğüm en büyük problemi, kalesine yüklenildiğinde pozisyon vermeleri ve kırılgan yapıları. F.Bahçe'de oyuncuların geçen yıldan alışkanlığı olan geriden gelip öne geçme alışkanlığını koruması bu yıl içinde bir avantaj. Ancak bazen çok kritik sınavlarda, ciddi takımlara karşı bunu başaramayabilirsiniz. F.Bahçe'nin attığı üç gol de birbirinden güzel. İlk golde top Meireles'in ayağına oturuyor. Moussa Sow tam 'Moussa Sow golü' atıyor. Kontrolü ve vuruşu mükemmel. Webo da topun sekmesini avantaja çevirip kalecinin üzerinden golü yaptı. Ama bu üç güzel gol aslında genel performans olarak tehlikeli. Çünkü her maçta çok güzel üç gol atamayabilirsiniz. Çünkü oyunun son bölümünde Mehmet Topal'ın getirip Webo'nun vuramadığı pozisyon dışında pozisyonu yok F.Bahçe'nin. Bunun dışında iki maçta da F.Bahçe'nin en iyi oyuncusunun Volkan olması ciddi uyarıdır.BASKETBOL KOÇU GİBİ OLMALI...Salzburg iki maçta 10 civarında pozisyon buldu. Ve enteresandır bu pozisyonları F.Bahçe takım halinde savunmadayken buldu. Bu da tehlikeli. Salzburg'daki maçta gole kadar 5 pozisyon verdi F.Bahçe. Dün golü yediler, üç gol atmalarına rağmen skoru haklı olarak korumak isterken yine birçok pozisyon verdiler. Sezon başı evet, rakibin ligi başladı evet, hazır değiller evet ama iki ciddi maçta verilen 10 gol pozisyonu, hücum girişimlerinde de bireysel beceriler Yanal'ın en çok dikkate alması gereken konu.Geçen yıl ligin ikinci yarısında Kocaman'ın oynadığı düzenle oynadı F.Bahçe. İleride Kuyt, Sow ve Webo oyunun tamamında değişken oynadılar. Tipik sağ, sol ve santrfor gibi oynamadılar. Bu yetenekli oldukları için hücumda avantaj sağlar. Bu üç oyuncu sağlıklı sezon geçirirse 40 civarı gol bulurlar. Ama bu durum dönüşlerde takım savunmasında arıza yaratabilir. Taktiksel anlamda işleri kolay değil. BENCE ERSUN YANAL'IN BİR BASKETBOL KOÇU GİBİ OYUNCULARINA HÜCUMDA VE ÖZELLİKLE SAVUNMADA BIRAKIN METREYİ, SANTİM SANTİM POZİSYONLARINI EZBERLETMESİ LAZIM.Sabah
Kaleci ve kalite farkı (Ersin Düzen)Rövanş maçı aslında Avusturya’daki mücadelenin 70. dakikasında başlamıştı. Sow ve Baroni’nin oyuna girmesiyle, alışık olduğu düzene dönen F.Bahçe, rakibin en zayıf halkası olan savunma kurgusuna üstünlük sağlamayı başarıp pozisyonlar bulmuş, penaltıdan da olsa gol atmıştı. Ersun Yanal, takımın kaldığı yerden devam etmesini sağlayarak 4-2-3-1 düzeni ile sahaya çıktı, ancak daha kimse ne olduğunu anlayamadan şok bir gol geldi. Önce Meireles’in harika vuruşu takımı ayağa kaldırdı ve ardından Yanal’ın kafasındaki hücum kurgusu son 2 golde kendini gösterdi. Hızlı ve dikine paslar, klas ayaklarla buluşunca turun kapısı aralandı.Ama her şey bu kadar toz pembe değil! Dünkü mücadelenin 2 kelime ile özeti kalite ve kaleci farkıydı. Hazırlık maçları dahil, her karşılaşmada Volkan ön plana çıktıysa, sorunu sadece Yanal’ın ifade ettiği gibi, takımla kısa sürede çalışmaya bağlayamayız. Mehmet Topuz ve Kadlec inanılmaz kötü oynadılar. Kanatlar koridor oldu. Öyle ki, Sow kaç kez onların açığını kapattı, sayamadık bile. Yobo, yaptığı hatalarla Alves’in adeta ömrünü kısalttı. Meireles sakatlanınca yerine giren Alper ile birlikte takımın ne oynamaya çalıştığını kimse anlayamadı. Geçen sezon ortalama 500 pas yapan takım, ayağında top tutamadı. Elinizde iyi golcüler varken, hala Emenike’den medet ummak bana göre doğru değil. Takımın asıl sorunu, savunmadan top alıp, beklere veya yanındakilere servis yapabilecek biri. Emre, Meireles, Baroni istikrarlı değil, Salih tecrübesiz, Topal fazla defansif, Holmen’in akıbeti belli değil. Kaç maçtır, bu kriz apaçık ortada!MAZERET DEĞİL!F.Bahçe'de yeni bir hoca kısa sürede büyük bir fark beklemek ve ağır eleştirmek haksızlık olsa da Salzburg’a karşı 2 maçta verilen net pozisyonlar normal değil. Evet, Yanal’ın dediği gibi takım henüz ritmini bulamamış olabilir, ama bu mazeret olarak kabul edilemez. Çünkü, bu kadroda büyük bir değişim olmadı!Turu geçmek güzel, ancak tünelin ucunda ne yazık ki şimdilik ışık yok. Mevcut oyunla, F.Bahçe’nin bir sonraki turdan gelecek güçlü bir rakibi elemesi büyük sürpriz olur. Ve hatta G.Saray maçından umulmadık bir skorla sahadan ayrılabilir!Vatan