13.06.2020 - 09:07 | Son Güncellenme:
Kadıköy’de tribünler kartondandı ama Vietnam savaşına kadar basılan “altın karşılığı Amerikan banknotlarından” daha değerli “Fenerbahçe aşkına” endeksliydi…Fenerbahçe takımı ise güya kanlı canlıydı; aslında üflesen uçacak pelür kağıttan farksızdı.Skora bakmayın… 87 gün sonra oynanan ilk Süper Lig maçının 87 dakikasına kadar Fenerbahçe’nin durumu aynen buydu.
Oysa kolay bir galibiyet umuyordu Fenerbahçe.Kayserispor maçını kazanmak Fenerbahçe için “getirisi moral ile sınırlı” bir formaliteydi olsa olsa!..Pandemi öncesi 7 hafta hasret kalınan galibiyetleri unutturmak ve dört gün sonraki önemli sınav için “prova” yapmak, diğer beklentilerdi.Evet… Turbun büyüğü heybedeydi ve Salı günü ortaya çıkacaktı. Kazanılacak Trabzon karşılaşması bir sezonu kurtaracak, Avrupa ve süper kupa yolunu açacaktı muhtemelen.O zaman ne beklersiniz Fenerbahçe’den?.. En azından ciddiyetle işe sarılmasını değil mi?
Açıkçası “istedi” Fenerbahçe…Epey zamandır iki gerçek stoper Serdar ve Falette ile savunmasını kurmuş, Mevlüt’ü ilk kez 11’de sahaya sürmüş, Muriç’i Trabzonspor maçına saklayacak kadar kendine güvenmiş, Ferdi’ye santrafor arkasında yer vermişti.Ama Pandemi sırasında evdeki koşu bantları mı bozulmuştu futbolcuların, yoksa bir sezonluk uyuşukluk genlerine mi işlemişti bilinmez; 45 dakikada kaleyi bulan bir tek şutu bile olmadı Fenerbahçe’nin.İlk yarıda Mevlüt’ün duran toptan, Gustavo’nun uzaktan vurup direkten dönen iki şut var ama onlar da uzatma dakikalarda.Zaten, kilolu Ozan henüz 13. dakikada rakibin tendonuna basıp oyundan atılmış, kimyası bozulan Fenerbahçe orta sahası ile forvetinin ilişkisini kesen Kayserispor oyunu ele almıştı. Djedje ve Mensah hallaç pamuğu gibi atıyordu Fenerbahçe yarı sahasını.Misafir takım ilk yarı gol atamadıysa, biraz kaleci Altay’ın direncinden, biraz da kendisini puan cetvelinin son sırasına indiren son hamle yetersizliğindendi. Yoksa Kayseri farkı arttırır, koparırdı maçı.
İkinci yarıda bu eksiğini de telafi etti Kayserispor…Maçın üçte ikisi tamamlanırken Mensah’ın serbest vuruşu Fenerbahçe ağlarını silkeledi.Ve Fenerbahçe “adale ağrısı var” denilen, Trabzonspor Kupa maçına saklanan Muriç’i oyuna aldı.Anlayın Kadıköy’deki çaresizliği.Ardından Zajc girdi.Ne mi değişti… Kayserispor on kişilik Fenerbahçe ile “ortada sıçan” oynayıp önce Mensah sonra Kravets ile iki gol daha kaçırdı o kadar.
Bu sefer Emre hem kendini hem de Tolga’yı oyuna sürdü. Denenmiş ve sonuç alınmışa geri döndü. Fark etti tabi… Son on dakika biraz daha toparlandı takım. Kanatlar çalışmaya başladı Muriç’in genişlettiği sahada.Kayserispor da disiplini kaybedip kazanacağından emin olunca rastlantı sonucu Kayseri ceza alanında ele değip bir de penaltı buldular ve Muriç beraberlik golünü attı.İşte o anda dağıldı Kayserispor.Hemen ardından Gustavo’nun golü ve nihayet galibiyet.Galibiyet tamam da… Oynadığı futbola gelince istikrarı sebebiyle kutlamak lazım bu takımı!.. Pandemi Dünya’yı değiştirdi Fenerbahçe aynı kaldı.Ne futbol aklı az bu takımın ne futbolcuları yetersiz; takım halinde olunca kendi çıtalarına bile çıkamıyor futbolları o kadar.
F.Bahçe 15. dakikada Ozan'ın amatörce gördüğü kırmızı kart yüzünden 10 kişi kaldı. Artık düşünülen bütün oyun düzeni ters yüz olmuştu. Takımda Mehmet Ekici, Mevlüt, Ferdi, Falette gibi sezon başından beri ciddi maç eksiklikleri olan oyuncular vardı. Bu tabloda bir kişi eksik, 75-80 dakika rakiple kora kor oynamak mümkün değildi. Yapılacak tek şey tempoyu düşük tutup savunma ağırlıklı düzene geçmekti. Öyle de yaptılar. Topu rakibe bıraktılar, geride alan daralttılar. Bu taktik anlayış ile ilk yarıda 30 dakika tehlike yaşamadıkları gibi devre sonunda da iki defa direğe takıldılar.
2. yarıda aynı doğru taktik devam ediyordu. Yine rakibe pozisyon verilmiyordu ancak Mensah'ın mükemmel frikiği tüm planları bozdu. Artık yorgun ve eksik takım risk almak mecburiyetindeydi. İşte bu uzun bölümde maçın kırılma anları arka arkaya oluştu. Bir kişi fazla oynamasına rağmen pozisyon bulamayan Kayserispor'a istediği alanlar çıkmıştı. Ancak girilen pozisyonlarda Mesanovic ve Kravets'in arka arkaya sergiledikleri beceriksizlikler ile kaleci Altay'ın başarısı, F.Bahçe için umut ışığı yaktı. Son dakikalarda, F.Bahçe Teknik Direktörü'nün geç kaldığı değişiklikler takıma olumlu yansıdı.
Ve de üst üste biri penaltıdan Vedat'la biri de sahanın en iyisi Gustavo'nun şutu ile gelen iki golle 3 puanı kazandılar. Kümede kalma savaşı veren Kayseri fırsatı tepti. 80 dakika eksik oynayan rakiplerine karşı seyirci dezavantajı da yokken hele hele skor avantajından sonra rahat kazanacakları maçı berabere dahi bitiremediler. Bu maçın büyük puan ve moral kaybı ile bence artık ligde kalmaları umutsuz bir vakaya dönüşmüştür. Hakem Atilla Karaoğlan'ın direkt neticeye tesir eden penaltı kararı yanlıştı. Ozan'ın kırmızısında yerinde müdahale eden VAR bu pozisyona nasıl sessiz kaldı!
Kayserispor maçını şöyle iki cümleyle özetlediğimizde, her şeyi anlayacaksınız… Mensah'ın kullandığı serbest vuruşta top; önce direğe sonra "yere" çarpıp ağlara gitti. Ekici'nin serbest vuruşunda direkten dönen top, "Mevlüt'e" çarparak, boş kale yerine auta gitti.Son 7 maçından toplam üç puanla ayrılan, teknik direktörsüz devam eden, "evde kal" dönemini başıboş geçiren bir takımdan, çok şeyl beklememek lazım da lig sonuncusu ile arasında bir fark olduğunu hissettirmesi gerekir diye düşünüyorsunuz. Elbette; yanılıyoruz hep birlikte. Kaptan Ozan'ın kendini attırması başka boyut. Kaptanlık bandı kolunda ama aklı nerede? Bilenmiş ve istekli bir rakibe, seyircisiz statta, 10 kişi kalmak…
İşte F.Bahçe'nin kendi şartları derken bu tip "ekstra detayları" işaret etmek istedik. Peki taşlar nerede yerine oturdu? Hep bahsettiğimiz "kalite" Emre Belözoğlu'nun sahaya adım atıp, topa dokunmasıyla geri geldi. Penaltı pozisyonu, Gustavo'nun "penaltı" gibi şutu… Beş dakika içinde akıntıya kürek çekerken, rüzgârı yelkenlerine doldurdular. Bu bakış açımız sezon başından beri var. Trabzonspor finali öncesinde ihtiyaçları olan, "büyük takım" olduklarını ve "kazanabildiklerini" hatırlamaktı. Süreç önümüze duran topları ve ekstra oyuncuların kalite farklarını getiriyor. F.Bahçe'nin Muriqi'e, daha fedakâr ve isteyen Rodrigues'e, takımın aklı olacak Emre'ye ve hatta Kruse'ye ihtiyacı var.Dün akşamın geri dönen oyuncuları da vardı. Kaleci Altay, genç Ferdi ve Falette "bir şeyler yapanlar" kısmındaydı.
Fenerbahçe 10 kişiyken Kayserispor net bir baskı kuramadıysa, bunun sebebi Luis Gustavo... Bu kadar kötü bir durumda, bu kadar kendisini veren, bu kalibrede bir oyuncu ancak büyük saygı ve alkışı hak eder. Ozan fizik olarak tam fit olsa o kırmızı kartı görmeyebilirdi. Bu kadar hızlı fizik değişimlerde beynin kaslara, vücuda verdiği emirlerin uygulanması zor olabiliyor. Hele de bir anda her şeyi düzeltmeye kalkmak isteyen bir ruh hali ve hırstaysanız. Çok gereksiz, çok sakarcaydı... Bunlar tam hazır olmadan forma giyince doğal. Kırmızı kart sonrası Fenerbahçe topu büyük oranda kaybetti. Ekici’nin markajdan çıkmak için hiçbir şey yapmayışı da bunda rol oynadı. Bu durum; Emre Belözoğlu önce Zajc’ı, sonra kendisini oyuna alana kadar devam etti.
Eğer bu dönemde Kayserispor net bir baskı kuramadıysa, bunun sebebi Luis Gustavo... Bu kadar kötü bir durumda, bu kadar kendisini veren, bu kalibrede bir oyuncu ancak büyük saygı ve alkışı hak eder. Herkesten fazla çalıştığı ve katkı verdiği konusunda herhalde hemfikiriz. Ben onun yanında oynayan herhangi bir futbolcu olsam kendimden utanır, 2 katını vermeye çalışırdım. Denemelerine ve asıl attığı gole çılgınca sevinişine bakın... Zaten geri dönüş de onun ve Altay’ın direncine, Emre ve Zajc’ın oyuna girişine dayanıyor.
Bu çerçevede 75’e kadar, topu Ferdi’ye aktarabildiğinde Fenerbahçe 1-2 şans yakaladı, ceza sahasına gidebildi. Ancak Rodrigues’in titrek oyunu onu tamamlayamadı. Özellikle ilk yarıda Ferdi’den aldığı mükemmel ara pasını dışarı vuruşu, ikinci yarıda da Mevlüt’e kesemeyişi bu senenin çok gördüğümüz kader anlarındandı. Yine Emre-Zajc değişikliğine kadar iki savunma kanadı da çok ama çok yetersizdi. Dirar ancak her şeyin tam olduğu bir takımda sağ bek oynayabilir. Deniz’in sol bekliği ise tamamen fantezi. Zajc, Ferdi, Emre, Gustavo, Tolga, Altay artıdakiler. Gerisi vasat ya da çoğunlukla ekside.
13’te VAR incelemesi sonucu Ozan kırmızı gördü. “Pandemi öncesi de dâhil tüm buna benzer pozisyonlarda kırmızı çıkmadı” diyenlere “Hayır çıktı” diyemem ancak sahaya kaptan olarak çıkan Ozan Tufan’ın daha dikkatli olması gerekirdi. Çünkü bu sezon Fenerbahçe haklı ya da haksız çok kırmızı gördü ve Trabzonspor ile kupada sezonun kalanının en önemli maçını oynayacak. Ozan’ın kupa rövanşında olmaması bir yana, salı akşamki maçtan önceki son, pandemi arasından sonraki ilk maçında Fenerbahçe’nin yaklaşık 80 dakika bir kişi eksik oynamak zorunda kalmasının yıpranma payı diğer yana... Prosinecki gerçekten de Kayseri’yi göreceli olarak toparlamak adına her şeyi yapıyor ama oyuncu malzemesi yetmiyor. İkinci yarıda ise önce kaleci Altay kurtarışlarıyla sonra da Emre Belözoğlu oyun zekâsıyla maçı Fenerbahçe’ye döndürdü. Gustavo 88’de o kadar usta işi vurdu ki Lung, Hagi’li Romanya’nın kalecisi olan babası ile beraber kalede olsaydı bile o top çıkmazdı!
Gecenin sorusu: Emre Belözoğlu kendini oyuna aldıktan sonra maçın akışı kökünden değişti adeta, başka bir maç oynandı. Acaba bir dahaki sezon Emre, futbol tarihinin ilk sportif direktörfutbolcusu olabilir mi?Maçın starı: Kaleci Altay maçın kırılma anlarının kahramanı oldu. Pazartesi Son Raund programında Serdar Ali Çelikler’in benden çekeceği var! Altay halen mükemmel bir kaleci değil ama Muslera’nın da altını çizdiği özellikle karşı karşıya zorlu pozisyonlarda fark yaratan özel yetenek kumaşı var.
Maçın olayı: Tribünlerini taraftar fotoğraflarıyla donatan Fenerbahçe’nin bir tribünü sağlıkçılara ayırması ve ortalarında, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen Cumhuriyetimiz’in kurucusu Atatürk’e yer vermesi. Mensah ile Djedje’nin ırkçılık hastalığına kurban giden Floyd’a gol sevincindeki saygı duruşu da klastı.Kısa mesaj: Salı akşamı Fenerbahçe sezonun en önemli maçını Trabzonspor’a karşı oynayacak. Öncesinde bu galibiyet mental açıdan ekstra değerli. Bakalım maça girer girmez Fenerbahçe’ye yetenek enjekte eden Emre ilk 11’de başlayacak mı yoksa daha erken oyuna dâhil olacak mı?
CANLI BAHİS, Misli.com'da başladı! Maç listesini görmek için buraya tıklayın!