02.08.2023 - 07:01 | Son Güncellenme:
UEFA Avrupa Konferans Ligi 2. Ön Eleme Turu'nda Zimbru'yu ilk maçta 5-0 yenmesinin ardından dün akşam da Moldova'da 4-0'lık skorla geçmeyi başardı. Sarı-lacivertlilerin zaferini Ercan Güven kaleme aldı.
Ercan Güven, Fenerbahçe'nin galibiyetiyle ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı. Sarı-lacivertlilerin geçtiğimiz sezon puan kaybettiği rakiplerini örnek gösteren Ercan Güven çarpıcı bir benzetmede bulundu.
İşte Zimbru - Fenerbahçe maçının ardından yapılan değerlendirmeler...
TARİHE KARIŞAN 'FOBİ'!... / ERCAN GÜVEN
Daha ne olsun!.. Hem lige sayılı günler kala iki ciddi “hazırlık maçı” oynadı Fenerbahçe, hem Konferans Ligi’ne bir adım yaklaştı, hem de ülke puanına katkı yaptı.
Ancak rakip ceza sahası uzağında şık işler yapabilen “golcü King” başta olmak üzere, kadro boşaltma listesine yazılacak adaylardaki tereddütleri gidermek de cabası.
Aslında o listeye Crespo’da girerdi ama 32. dakikada yerine giren Mert Hakan Fenerbahçe orta sahasının “varlığını” hatırlatsa da sakatlanıp çıkan adamın ardından konuşmak olmaz.
İkinci yarı takıma vites yükselten Mert Hakan’ın Fenerbahçe beyni Tadic’le aynı dakikaları aldığında, ortaya farklı bir manzara çıktığını yazmıştım, iddiamın arkasındayım. Baskıyı skora çeviren, baskıya verim katan Mert Hakan’dı Moldova’da. Son yirmi dakika ise Tadic ayarında bir İrfan Can çıktı ortaya.
“İki Zimbru maçı arasında ne fark vardı” derseniz… Birincisi İsmail Kartal’ın hücumda Tadic dışında rotasyona gitmesi, ikincisi ise Zimbru’nun kendi sahasında ikinci bir hezimet yaşamamak için ceza sahası önüne beton “tank bariyerleri” gibi dizilmesiydi.
Yoksa Altay kaleyi bırakıp kahve içmeye gitse, yine kazanırdı Fenerbahçe!
İsmail Kartal da aynı Jesus gibi çoklu değişim yaptı maçın 65. dakikasında… Ancak değişim böylesi keyifli ve mantıklı oluyordu!
Oyunu çevirmek için çırpınış değil, 3-0 öndeyken gençler gibi, farklı santrafor-kanat uyumları gibi “gerçekçi denemeler” yapmak için.
Bu kez sadece ikinci yarıya 4 gol sığdırarak gönüldaşlarına sevinç, rakibe korku veren bir öykü yazdı Fenerbahçe.
Ama gerçekçi olmak lazım!
Ne transferin sonu gelip Fenerbahçe şaibeli bölgelerini -mesela orta saha- kusursuz hale getirmişti, ne de Zimbru bizim Süper Lig’i ancak “devre mülk” gibi ara sıra ziyaret edebilecek kalibrenin ötesinde bir ekipti…
O yüzden Fenerbahçe’nin Zimbru’yu Kadıköy’de ve Moldova’da ezerek tur atlaması, iyidir/hoştur/şirindir ama şimdilik Fenerbahçeli’nin yüreğine sinmiş bir tek “fobiyi” tedavi edebilir:
Mekan ve zaman ayırt etmeden kendinden bir-iki beden küçük takımlara puan vermek, hatta yenilmek ihtimali!..
Yaşanarak öğrenilmiş bir endişeydi. Artık bitti.
Belli oldu ki, Fenerbahçe yeni sezonda Ümraniyespor, Giresunspor, İstanbulspor gibi görece zayıf rakiplere bol keseden puanlar hediye etmeyecek… Bu, şampiyonluk adayı bir takım için en az derbiler kadar önemli. Hesap ortada; ikisi ligden düşen üç takıma bıraktığı 10 puan cebinde olsa nerede olurdu sezon sonunda?
Zimbru deneyimleri Fenerbahçe’nin şimdiden yüksek kalitesinin, oyun zekasının, gücünün gereğini yapan, yıldızı parlayan bir takım olduğunu kanıtlıyor fantezi peşinde koşmayan İsmail Kartal elinde.
Lakin, söz konusu Fenerbahçe ise “endişe” bitmez…
Nasıl tadı kaçar bu takımın?
Hani Avrupa’dan bir hafta sonra kapanan transfer tahtamızın sağladığı avantaja refere edilen “fırsat transferi” beklentisi var ya… İşte onun bir de ayna yansıması vardır ve tam tersidir. Dezavantajdır. Takımdaki her futbolcuyu tek ayak üstünde bekletir bitmeyen transfer. Bittiğinde taze güçler bir yana, rehavet veya memnuniyetsizlik getirebilir. Hele yeni gelenlerde.
Battı balık yan gider!..
Bıraksın Fenerbahçe “fırsatı” falan… Yöneticilerin ne kadar zeki ve becerikli olduklarını kanıtlamalarına gerek yok. Herkes elini çabuk tutsun; takım bir an önce hedefine odaklansın.
İDMAN NİYETİNE - FAİK ÇETİNER / FANATİK
Tur ilk maçta geçilmişti. Rövanş formalite oyunuydu. İsmail Kartal’da bu yüzden Tadic (farkını gösterdi) hariç sahaya geçen sezonun takımını sürmüştü. Bu onlar için hem moral hem de bir sınav 90 dakikasıydı. Zimbru amatör görünümlü bir takım. Sahaya sadece gol yemeyelim diye çıkmışlar. İki düzgün pas yapamıyorlar. Düşünün ilk 45 dakika kaleci Altay’a top gelmedi. Crespo sakatlanınca Mert Hakan da oyuna dahil oldu. Ofansif oyuna katkı sağladı. Fenerbahçe’de oyunu tek kale maça çevirdi. Biraz şanssızlık, biraz beceriksizlik biraz da egoistlik yüzünden ilk 45 dakika gol atamadı. “Tek kale maç” ikinci 45 dakikada da devam etti. Gol atmayı bırakın, gol pozisyonuna girmeyi bile beceremeyen Zimbru karşısında Fenerbahçe 10 dakikada 3 gol bulunca, oyun idmanda yapılan çift kale maçlara döndü.
KADRO KURMA KONUSU...
Karşıda ciddi bir rakip olmayınca, maçın teknik, taktik bölümüne girmeye gerek yok. İdman niyetine oynanan maçta her futbolcu forma şansı bulurken, 8+3 ile ilgili edindiğimiz izlenimi de aktaralım. Performansları, istekleri ile İrfan Can, Mert Hakan ve İsmail Yüksek, (attığı gol mükemmeldi) hocaları İsmail Kartal’ın elini kadro kurma konusunda rahatlatacak gibi gözüktüler.
MERT HAKAN ETKİSİ - SERKAN AKCAN / FANATİK
Kadıköy’deki 5-0’lık galibiyetin öz güveniyle İsmail Kartal kadrosundaki futbolcuların çoğunu test etme fırsatı da buldu denebilir. Tadic, Kadıköy’deki sol kenar rolünden Batshuayi’nin arkasına gelirken, İsmail Yüksek ile Crespo’nun merkezdeki birliktelikleri dikkat çekiciydi. İsmail bazen top kayıpları yapsa da Fenerbahçe’nin topu geri kazanmasına olumlu katkı yapacağının sinyallerini verdi, devamında yaptıklarıyla gecenin kahramanlarından biri olmayı başardı. Jesus döneminde bulduğu her şansı fazlasıyla kullanan İsmail Yüksek o kadar faydalı oynadı ki; attığı golü fazlasıyla hak etmişti. Crespo sakatlanıp çıktıktan sonra yerine giren Mert Hakan maçın senaryosunu değiştiren isimdi. Mert Hakan, Fenerbahçe kariyerindeki en iyi sezonunu yaşayabilir. Zira İsmail Kartal ile frekanslarının tuttuğunu söylemek yanlış olmaz. Oyuna girdikten sonra ceza sahasına yaptığı koşular ve taşıdığı toplarla doğrudan istatistik katkısı vermeye aşırı odaklıydı.
GÖZ DOLDURDU
Önce Tadic peşinden Batshuayi’ye hazırladığı pozisyonların gol olması performansının karşılığı niteliğindeydi. Zimbru karşısında King’in sol forvetteki performansı göz doldurdu. İrfan Can’ın sağ kenardan içeri devrilerek taşıdığı toplar bir çok tehlikeli pozisyonun hazırlayıcısı oldu. Batshuayi, özellikle ilk yarıda Fenerbahçe’nin dar alan hücumlarında bocalasa da ekmeğini taştan çıkarma becerisini gösterdi, 2 dakikada attığı 2 golle maçın fişini çekti.