Oyununun genelinde Kayserisporlu futbolcular, 1. bölgeden 2. bölgeye geçişleri ne kadar iyi yaptılarsa, merkezdeki oyuncuların (Abdullah, Silva) önündeki hücumcularla (Sefa, Da Silva, Mouche) diyaloğu o kadar kötüydü. Çünkü attıkları bütün final pasları Bursasporlu oyunculara gitti. Sarı-kırmızılı takımın oyuna bu kadar kötü başlamasına rağmen ilk atakta Bobo ile golü bulmaları da enteresandı.
Yeşil - beyazlılarda ise orta alanda Belluschi ile Batalla ile organize edilen ataklarda hücumculara servisleri mükemmele yakındı. Ama ne Tuncay ne de Ferhat ilk topu almada becerili değildi. Diğer hücumcu Pinto’nun aldığı ilk topta arkadaşlarına nazire yaparcasına attığı gol çok şıktı. Bu gol aynı zamanda Bursalı taraftarların takıma yaptıkları protestonun da azalmasına neden oldu. Sağlanan bu barışın ardından Batalla’nın yarattığı Pinto’nun vuruşu ile devam eden pozisyonda Belluschi golü Timsah’da güven tesis etmek adına önemliydi. Kayseri’de ise Teknik Direktör Prosinecki’nin takımı üzerindeki etkisini ben göremedim. Çünkü mağlup duruma düşen bir takımın oyun kurgusunun kolay bozulması koordinasyon eksikliği ve savunmadaki zafiyeti kabul edilebilir bir şey değildi. Kaldı ki merkezde ve hücum hattında yetenekli oyunculara sahipken yaşanan bu durum onların eksikliğiydi.
Yeşil - beyazlılarda ise oyunu kendi kontrollerinde tutup özellikle savunma pozisyonunda dikkat disiplinlerinin üst düzeyde olması maçı sonlandırmalarını sağladı. Oyuna sonradan giren oyuncular da Bursa’ya değer katarken, Kayseri için aynı şeyi söyleyemeyiz.