Manchester United’ı anlatmaya kelimeler yetmez. Sir Bobby Charlton’un “Rüyalar Tiyatrosu” adını verdiği Old Trafford Stadı’nın o büyülü atmosferinden etkilenmemek mümkün mü? Yıldızlar topluluğu Manchester United dün gece sahaya ister A, ister B, ister C, hangi kadro ile çıkarsa çıksın fark etmeyeceğini herhalde bilmeyen yoktur.
Takım değerinin de 400 milyon euro civarında olduğunu düşündüğümüzde rakip takımın gücü hakkında bize yeterli bilgiyi veriyor zaten... Bütün bu bilgiler ışığında önce Ertuğrul Sağlam’ı kutlamak gerekir. Rakip takımın ismine takılmadan ofansif bir ekiple sahaya çıktığı için...
Kolay değil Manchester’da üç hücumcu Sercan, Volkan ve Ozan ile oyuna başlamak. Orta alanda Ergiç ve İnsua’nın da ofansif orta alan oyuncusu olduğunu düşündüğümüzde Sağlam’ın bu cesur yürek davranışının ardında hem oyuncularına güvendiğini gösteriyor, hem de en önemlisi oyunu çirkinleştirmeden şerefli bir yenilgi almak istemediğindendir. İşte sadece bunun için bile Bursaspor’u kutlamak gerekir. Tamam belki gol bile atamadılar, puanları yok ama ilk defa en iyilerin liginde oynadıklarını unutmamalıyız.
Şimdi biliyorum ki Bursaspor takımını eleştireceğiz ama önce bir Türk futbolunun son durumunu sorgulamalıyız. Türk futbolunun kötü gidişinin sebeplerini araştırıp neden hala 100 milyon doların üzerinde transfer yapan kulüplerimizin Avrupa sahnesinde olmadığının nedenlerini bulmalıyız. Yabancı kontenjanında 6+2’de ısrar etmemizin Türk futboluna darbe vurduğunun farkındamıyız? Ve daha bir sürü sebep bulabiliriz. Eğer bunu yapmazsak Dünya Kupası Elemeleri’nde Azerbaycan’a yenilmemizin nedenlerini de bulamayız. O zaman ancak rüyalarımızda profesyonel anlayışı üst düzeyde, fizik gücü yüksek, atletik özellikleri müthiş, algılamaları mükemmele yakın oyuncuların oluşturduğu takımlarla dünya futboluna kafa tutabiliriz. Yani rüyanın gerçeğe dönüştüğü zaman...