İki teknik adamın futbol felsefeleri birbirine yakın. İkisi için de takım savunması çok önemli. Kadro yapılarına baktığımızda oyuncu tipleri de benzerlikler taşıyor. İki takımı da diğer ekiplerden ayıran en önemli özellikleri taviz vermeden fedakarca yaptıkları mücadele. Oyunun her iki yönünü de başarılı şekilde uygulayan, yön değiştirmede-sete dönmede çok iyi olan her iki takım oyuncularının saha içi iletişimleri de mükemmele yakındı.
Bu kadar benzerlikler taşıyan iki takımın mücadelesinde hangi ekip kanatları iyi kullanırsa ve ikinci bölgeden toplu-topsuz savunmanın arasına sızma yaparsa pozisyon bulacak ve skor alacaktı. İşte o anlardan birinde Jaja, Bursasspor savunmasının arasına koşu yapan Alanzinho’yu topla buluşturdu, o da Burak’a ‘al da at’ dedi ama kaleci Ivankov izin vermedi. Bir başka pozisyonda Bursaspor adına Volkan’ın sağdan mükemmel ortasında önce Ozan’ın kafası direkten döndü, ardından Batalla çok rahat pozisyonda vurdu, bu sefer Giray izin vermedi.
İlk yarının son dakikasında Trabzonspor’un dikine oynama isteği golü getirdi. Colman’ın pasında Umut’un yardımıyla topla buluşan Burak bireysel becerisini de kullanarak takımını bir farkla öne geçirdi. Bu golde Bursaspor savunmasının yerleşik düzende olduğu pozisyonda golü yemesi ilginçti. İki takımın orta alandaki yaratıcı oyuncuları, Alanzinho ve Batalla’nın basit hata yapıp top kaybetmesi takım hızını düşürdü. Bu negatiflik önce Bursaspor’un ritm yapmasını engelledi ama aynı şey Trabzon için oluşmadı, çünkü onların merkezinde Jaja, Colman ve Selçuk daha dinamik ve yaratıcıydı.
Ertuğrul Hoca’nın, Altidore ve Insua hamleleri gol için yeterli olmayınca daha çok isteyen, dinamik olan Burak’lı Trabzonspor kazandı.