Öncelikle Valencia’yı çok beğendim. Savunmanın göbeğinde oynayan Ricardo Costa, David Navarro ve Mehmet Topal dışında kalan bütün oyuncular hareketli ve sürekli yer değiştirerek oynadılar. Oyunun iki yönünü de çok iyi oynayan İspanyollar kazandıkları topları ayağa oynayarak Hernandez ve Alberto Costa ile topun kıymetini bilerek Bursasporlu oyunculara topu göstermediler.
Oyundaki bu davranışları adeta ders niteliğindeydi. Onların tek isteği en kolay ve en hızlı şekilde Bursaspor’un birinci bölgesine gidip topu orada bulunan arkadaşları Aduriz ve Dominguez’e aktarmak ve onlara destek olmaktı. Bunu da maç boyunca uyguladılar. Rahat pozisyonlar buldular. Attıkları goller de akıl doluydu. Geçen yıl ekonomik sebeplerden dolayı elden çıkardıkları David Villa ve David Silva’nın da eksikliğini hissettirmediler.
Ertuğrul hoca ise iki yanlışla oyuna başladı. Orta alandaki İnsua ve forvetteki Nunez tercihleri yanlıştı. Bu yanlışı 60 dakika sürdürmesi de Bursaspor’un işini bitirdi. Elinde Türkiye’nin rakip kaleye en hızlı giden oyuncusu Sercan varken onunla maça başlamalıydı. İnsua iyi oyuncu olabilir. Ama sanki takıma yabancı. Hâlâ takımın bir parçası değil. Onun yerine Batalla ile başlasaydı, en azından topu rakibin ikinci bölgesinde kalması sağlanabilir ve hücum organizasyonu için fırsatlar yaratabilirdik. Ama olmadı.
Ben Bursaspor’un uzun bir zaman sonra bu kadar çaresiz kaldığını gördüm. Rakip oyuncular parmak ucunda dinamik bir şekilde başladıkları maçı aynı şekilde bitirdiler. Bursaspor ise tabanlarına basarak.