26 Mart 2010’dan beri ligde yenilmemesi yeşil-beyazlıların gücünü bir kez daha gösterdi
Öncelikle futbolda maçı kazanmak istiyorsan, topa sahip olacaksın. Neden? Çünkü top sende fazla kalırsa bütün futbolcular oyunun içinde kalır, daha fazla topla buluşur, morali yükselir, özgüveni tavan yapar. Rakibin durumu ne olur? Topu kazanamayınca morali bozulur, motivasyonları kaybolur, iletişimleri yok olur.
İşte dün Fenerbahçe bu bilinçle oynadı. Niang ve Dia’nın yokluğunda takım hızının düşeceğini düşünen Aykut Kocaman, Bursaspor’u iyi analiz etmiş, dersine iyi çalışmış. Bursaspor’un üç hücumcu Volkan-Sercan ve Turgay ile oynaması, ikinci bölgede Ergiç ve Batalla ile kalmasına karşı bir hamle yapan Kocaman, Alex-Emre-Mehmet Topuz-Stoch ve Baroni ile ikinci bölgede üstün kalmayı başardı. Merkezde kuvvetli olan Fenerbahçe, bütün ikinci topları kazanarak ilk 45 dakika için mükemmele yakın oynadı.
İkinci devre işler değişti. Bu sefer Ertuğrul Sağlam taktiksel hamlesini yaptı. Fenerbahçe’nin ikinci bölge üstünlüğünü gören Sağlam, Hüseyin’i biraz öne çıkarıp, Turgay’ı geriye çekerek oyunsal eşitliği yakaladı. Bunun sonucunda da duran toptan Ergiç’in golü geldi.
Her iki hocanın oyuncu hamleleri tamamen kazanmaya yönelikti. Bursaspor’da Batalla - İnsua değişikliği orta alana dinamizm kazandırırken, Volkan’ın yerine Ozan İpek’in oyuna girmesi de çok yerinde bir karardı. Fenerbahçe’de ise Kocaman’ın Stoch - Santos hamlesi orta alana güç kazandırmak isteğiydi.
Oyunun son bölümünde karşılıklı ataklar sonuç getirmese de heyecan doruktaydı. Özellikle Sercan’ın iki pozisyonu yüzde yüz gol olabilirdi. Ama olmadı. Sonuçta Bursaspor’un kendi sahasında 6 Kasım 2009’dan beri mağlup olmaması, 26 Mart 2010’dan beri de ligde yenilmemesi yeşil-beyazlıların gücünü bir kez daha gösterdi.