Deniz yıldızı misali

ÜMİT AVCI - RÖPORTAJ

Türk Basketbolu’nun sembol isimlerinden birisidir Necati Güler. Hala iyi bir oyun kurucu gündeme geldiğinde, “Necati Güler kadar iyi mi?” denir. Eğitim hayatı da antrenörlüğü de yöneticiliği de çok parlak geçmiştir. Geçen yıl yeni bir görev için kolları sıvadı bu basketbol değeri... Mezun olduğu okul Tarsus Amerikan Koleji’nin Basketbol Gençler Ligi takımının antrenörlüğünü üstlendi. Güler, tam 23 yıl sonra yeniden antrenör olarak parkeye çıkmasını ve devamını MİLLİYET okurları için dile getirdi.

‘Bunu konuşuyorduk’

Yeni bir misyon üstlendiğini ve buna başlamasını sağlayan motivasyonun ne olduğunu sorduğumuz Necati Güler, “Burada 1995’te kurulan bir kulüp var. Kurulma amacı tamamen okuldaki öğrencilerin müsabaka sporcusu olarak kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak. Okul sporlarında bu imkan çok az oluyor. Bunu epeydir konuşuyorduk. Geçen sene derneklere genel kurul yapma hakkı verilince spor kulübünde bir yönetim değişikliği oldu. Bununla birlikte genel felsefe değişikliği de yaşandı. Bu değişikliği ve yeni felsefeyi en başta savunanlardan birisiydim. Yeni yönetim kurulunun o felsefeyi ortaya koymada bazı sıkıntılar yaşayacağını hissettim. Ben Tarsus’a gidiyorum dedim” ifadelerini kullandı.

‘Kalma nedenlerim var’

Okul ve sporun birlikte yürüyebileceği felsefesini ilk sene ne kadar oturtabildiklerini sorduğumuz efsane isim, “İlk sene o felsefenin değişimini çok net hissettik. Benim buraya gelmemdeki en önemli etken Tan ve Berkan’dı. Onların basketbolu bırakmamaları için... Tan zaten İstanbul’a gitti, Berkan da sınavlarının oluşu ve bu sezon BGL yaşını doldurması nedeniyle bizimle irtibatı minimum oldu. Berkan çok önemli bir oyuncu olabilirdi ama bir sene basketbolu neredeyse hiç oynamadı. Buradaki asıl konu, bu çocukların okul ile sporu bir arada götürebilmelerinin önünü açmak, onları da buna ikna edebilmek. Ben Berkan ile Tan için geldim ama burada kalma sebebim de buradaki 3 genç oldu. Arkadan da bu sene hazırlığa gelen çocuklar var” yanıtını verdi.

‘Özel ders aldırmadık’
Oğulları Muratcan ve Sinan’ı, hem donanımlı bireyler hem de en üst seviyede basketbolcu olarak yetiştirdiğini hatırlattığımız baba Güler bu konuda ise şu ifadeleri kullandı:

“Oğullarımın dönemlerinde ilk okuldan, orta okula geçiliyordu. O dönemde biz ikisine de ne özel ders aldırdık, ne kursa gönderdik. Öyle bir davranışın kendi öğretmenlerine de saygısızlık olabileceğine inandık, bunu kendilerine de anlattık. Biz özel ders aldırmadığımız için ortaya bir zaman çıktı. Bu zamanda bizimkiler basketbol oynadı. Çünkü basketbol oynamaya, spor yapmaya da diğer derse gitmek kadar, hatta daha fazla ihtiyaç var. Bugün, antrenman yapacağına 100 tane daha soru çöz deniyor ya, bunun tam tersi olduğu bilimsel olarak da ispatlandı. Aslında oradaki idman, bütün zihni açıyor, vücudu zindeleştiriyor, düşünme becerisini yükseltiyor.”

‘Birine bile dokunursak bu bizim için başarı’

Yaz döneminde de oğullarıyla birlikte düzenlediği kampta gençlerle birlikte vakit geçiren usta isme, ‘Bu çalışmaların sonunda, hedefiniz ne, bu gençlerin ne kadarını etkileyebilirsiniz?’ diye sorduğumuzda, “Denizyıldızı hikayesini bilirsiniz. Bizimkisi de o hesap. Bir tanesinin bile hayatına dokunabilirsek, bu bizim için başarı olur” dedi.

‘Donanımlı bireyler yetiştirmeliyiz’

“Biz aynı yaş grubundaki çocuklara o kadar çok maç yaptırıyoruz ki, sporcuları heba ediyoruz. Bu çocukların kitap okuması da müzik dinlemesi de tiyatroya gitmesi de lazım ki sağlıklı birey olabilsinler. Okul takımı, kulüp takımı derken, eminim ki bu çocuklar aynı anda 4 farklı antrenörle çalışıyor ve herkes farklı bir sistemi oynatmaya çalışıyor. Özellikle kızlara bakın, genç ve ümit yaş gruplarının neredeyse çoğu ciddi kas sakatlıkları yaşamıştır. Tam A Takıma çıkacağı dönemde bunu yaşıyorlar. Dolayısıyla bunları bir yerde toplamak gerekiyor. Bu da okul-spor birlikteliğinin önemini ortaya çıkarıyor.”

‘Gençler Ligi çok başarılı’
“Gençler Ligi organizasyon olarak kendi içinde çok güzel ve başarılı. Ancak Türkiye’nin ihtiyacı ondan sonraki yaş grubu. Bu organizasyon başlarken kulüpler o yaş grubuna hazır değiliz dedikleri için haklı olarak federasyon da bu şekilde startı verdi, yaptıkları doğruydu. Artık Euroleague’e ya da üst seviye basketbola yükselme yaşı da arttı. Çünkü yukarıdakiler de bırakmıyor ki... Alttan gelen de onlarca oyuncu yok. Gelsinler de üstteki yıldızları geçsinler. Bizde de aynı gerçek var. Dolayısıyla o arada sıkışıyorlar, o sıkışmayı önleyecek formüller bulmamız lazım.”

Söz gençlerde

Tarsus Amerikan Koleji’nin Gençler Ligi’nde oynayan 3 başarılı ismine, Necati Güler gibi bir efsaneyle çalışmanın kendilerine neler kattığını sorduk. Üç isim de antrenörlerinin eğitime çok önem verdiğini ve kendilerine sürekli nasihatlerde bulunduğunu belirtirken, sınav sonuçları konusunda kendisiyle anlaşma yaptıklarını ve takımda kalabilmek için not hedeflerine ulaşmaları gerektiğini anlattılar. İşte geleceğin yıldızlarının bize söyledikleri.

UMUT AKSU

“Necati abinin geldiğini duyunca çok sevinmiştim. Onun gibi deneyimli bir insan, bizim okulumuzdan mezun olan bir abimiz, artık başımızda olacaktı. Birincilikle mezun olması bizi biraz sıkıntıya sokuyor ama çok güzel bir sene geçirdik. Necati abi o kadar tecrübeli ki her gün, her sohbette yeni bir şeyler öğreniyorum kendisinden, hem saha içinde hem saha dışında bildiklerini bizimle paylaşması gerçekten büyük şans.”

ALDEMİR KONUK

“Ben biraz ara verip, basketboldan uzaklaşmıştım. Sonra Necati abinin geleceğini duyunca çok şaşırdım, inanamadım. Birçok kişinin olduğu gibi benim gözümde de çok büyük bir isim, çok büyük bir değer ve çok büyük bir tecrübe. Bu sene de bize hayat boyunca unutamayacağımız çok şey kattı. Onu anlamaya çalışıyorum, bunun bizim için çok önemli olduğunu biliyorum.”

IŞIK ALİ AKPINAR

“Ben de yazın milli takım kampındaydım, iyi dönüş alamadım. Sonrasında Necati abi ile çalışmaya başladık. Benim için çok farklı bir yolun başlangıcı diyebilirim. Bu sene değişik tecrübeler kazandım. Bana çok şans, çok fazla öğüt verdi. Bu da gelişimimizde çok faydalı oluyor. Sadece saha içinde değil, hayat konusunda da kendisinden sürekli dersler alıyoruz.”