Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Abdullah Avcı 2.5 yıl önce Trabzonspor’un başına geldiğinde ilk teşhisi, takım savunmasındaki zaaflar olmuştu. Önce bu sıkıntıyı giderdi, sonra yarışmacı bir ekip yarattı, geçen sezon da bordo-mavili camianın şampiyonluk özlemini bitirdi.
Lakin Trabzonspor’un kazanımlarını bu kadar kısa sürede yitireceği kimin aklına gelirdi ki? En önemlisi, bir takım bu kadar kişilik değiştirebilir miydi? Olmaz denen her şey oldu. Fırtına dindi, rüzgar tersine, takım üç sene öncesine döndü.
Kadro planlamasında yapılan yanlışlar, vasat oyunculara ödenen ve bütçeyi paramparça eden maaşlar, motivasyonunu kaybeden bir başkan ve teknik direktörle birleşince, ortaya sürpriz sayılmayacak bir hayal kırıklığı çıktı.
Bakın abartmıyorum; bu ligde Trabzonspor’u yenemeyecek takım kalmadı artık. Daha iyi olduklarından mı? Elbette hayır, çünkü Karadeniz temsilcisi sıradan, öz güvensiz ve ruhsuz bir kişiliğe dönüştü. Dün akşam da bu fırsatı değerlendirmek Kasımpaşaspor’a nasip oldu. Sıkıntılı günler geçiren emektar Kemal Özdeş’in öğrencileri istekli, kararlı ve üstündü. Karşılığını alırken yapması gerekenleri yaptı sadece. Aklını kullandı, haddini bilerek oynadı, fırsatları değerlendirdi.
Trabzonspor’un bu sezon maalesef bir oyun planı ve karakteri yok. Reaksiyon veremiyor, bir kabullenmişlik ve bıkkınlık hali hakim. Düzelmesi mümkün mü? Vallahi bu psikolojiden kurtulması ve ayağa kalkması kolay görünmüyor.
Yenilerden söz etmiyorum bile. Başta kaptan Uğurcan olmak üzere Abdülkadir Ömür, Bakasetas, Siopes, Visca, Hüseyin Türkmen, Hamsik. Soruyorum; hangisine son şampiyonun aktörleri dersiniz? Kaçı o özel yetenekleri sergileyebiliyor son dönemlerde?
Gomez, Trezeguet ve Umut Bozok, forvet diye alınmadı mı? Üçünün gollerini toplayın, bir Cornelius ediyor mu? Kanatlar derseniz, uçamayan kuş. Geçen sezonun aynı döneminde savunmasıyla ayakta kalan Trabzonspor’un yediği gol sayısının şimdilik (!) iki katına çıkması, çok mu normal acaba? Suçlular ayağa kalkacak mı?
Dahası bu kadroyu kim kurdu, kim onay verdi, karşılığı olmayan transferler hangi bütçe ile yapıldı? Bu soruların yanıtını iki kişi biliyor. Onlar da şu an ya tatilde veya izlerinin silinmesi için dua ediyorlar.
Dün akşamki maçın özelinde söylemiyorum; hani öyle çaresiz hissedersiniz ve “bitse de gitsek” dersiniz ya. Bu defa durum çok farklı; Trabzonsporlu oyuncular maç bitse de gitsek demiyor, “sezon bitse de kurtulsak bu işkenceden” diyor.
Sonuçta Trabzonspor’un yeni başkanı ve enkazın altına elini sokan yönetimi var. Doğrusu, cesaretlerinden dolayı kutluyorum hepsini. Böyle bir ortamda ne düşündüler, nasıl bir hesap yaptılar ve ateşten gömleği giydiler anlamıyorum?
Sabır, umut, hoşgörü sözcüklerini unutsun Trabzonspor camiası. Çünkü istifaya davet edilecek yönetim ve teknik direktörü yok kulübün. Sabır taşı da çatladı, söz dinlemiyor!