Dakikalar 75’i gösteriyor. İstatistiğe göre Trabzonspor’un topa sahip olma oranı yüzde 62. Böyle bir istatistikten ne anlarsınız? Demek ki bordo-mavili ekip oyunun mutlak hakimi. Rakibi kalesine yaklaştırmıyor, orta alanı iyi kullanıyor. Kanat bindirmeleriyle forvetine pozisyon yaratıyor.
Peki skor ne? Manisaspor’in tek gollü üstünlüğü var. Ne garip bir durum değil mi?
Geçen haftaki Diyarbakırspor yenilgisinin bir kaza olduğunu kanıtlamak için sahaya varını yoğunu koyacak bir Trabzonspor beklerken, giderek sıradanlaşan, silik, ne yaptığı bilmeyen bir takım izledik Manisa’da.
Hangisinden başlasak bilmiyorum. Tjikuzu takımın oyun kurucusu. Bu görevi üstlenen bir futbolcu kullandığı elli topun sadece ikisini ileriye oynar mı? Sanki oyun kurucu değil, el freni.
Aylarca peşinden koşulan Gabric. Hani sol kanada derman, teknik direktör Broos’a kurtarıcı olacak Gabric. Adam on dakika yerinde oynadı, sonra hocası sağ kanada aldı. Hırvat futbolcu topu düzeltip, sol ayağına alacağım diye yengeç yürüyüşünü öğrendi daha ilk maçında.
Bu takımın forveti var mı yok mu, artık ilgili ve yetkili birileri çıkıp söylemeli. Umut maç boyunca tek bir pas alabildi, onu da topu kalecinin kucağına teslim etti. Uzun bir sakatlık döneminden çıkan Gökhan’ın aradaki farkı kapatması için bir hayli zamana ihtiyacı var.
Alanzinho deseniz bal yapmayan arı. Selçuk anlaşılmaz biçimde takıma yabancılaşıyor. Colman’ın umursamazlığına 37 dakika dayanan Broos’un, haftalardır formsuz olan Egemen’in yerine Giray’ı düşünmemesi ise ilginç. Serkan’ın gücü, yüreği var ama onlar da bu kadar ağır yükü kaldırmaya yetmiyor. Bir tek Engin göze battı. Ne yaptığını, daha doğrusu ne yapmak istediğini bilen sadece o idi.
Kimse kimseyi kandırmasın. Böyle bir takımın maç kazanması mümkün değil. Trabzonspor haftalar geçtikçe düzeleceğine giderek gerçek kimliğinden uzaklaşıyor. Futbolcu özgüvenini yitiriyor, teknik direktör sorgulanmaya başlanıyor. Taraftarın ise sabrı zorlanıyor.
Büyük hedeflerle çıkılan yolda Avrupa macerası sonlanmak üzere. Lig deseniz herhalde bundan daha kötü bir başlangıç olamazdı.
Takımın bir an önce toparlanması için birilerinin harekete geçmesi gerek. Hazırlık dönemindeki performansı ile bugün sahaya yansıttıklarını yan yana koysanız, Trabzonspor forması dışındaki farkı kimse çıkıp da anlatamaz.