Babam Bosna, anne tarafım Selanik göçmenidir. Ortak coğrafyada yaşayan, benzer kültürleri paylaşan, sofrasında aynı yemeğe ekmek bandıran uluslarız.
Önceki gün gözlerim yaşardı izlerken. Yunan devlet televizyonu, yayınını Kazım Koyuncu’nun o unutulmaz ezgisini seslendiren Şevval Sam ile açtı; “Ben sana doyamadım, doysun kara topraklar.”
Komşuyuz, dost, arkadaş ve yoldaşız. Zor günlerde birlikteyiz. O acıyı hissetmeyen, paylaşmayı da bilemez.
Şu felakette bize en hızlı ulaşan, tüm imkanlarını seferber eden ülkelerden biridir Yunanistan. Dünyanın dört yanından koşanları da asla unutamayız. 56 ülkeden 6 bine yakın gönüllü kısa zamanda müdahale etti depremzedelere. Hâlâ mücadele ediyor, bir umut çaresizliğe meydan okuyorlar. Fedakârlıklarının karşılığı yok.
Belki görmemiş olabilirsiniz, göçük altından çıkardıkları her can için nasıl sevindiklerini ve o anı paylaştıklarını... Ben olsam, bu kadar tutulurum yaşadıklarıma.
Dünyayı daha güzel ve yaşanır hale getirmek elimizde. Bunu böyle zamanlarda hatırlamak ve görmek niye? Sadece aynı dili konuşmuyoruz, ama birbirimizi çok iyi anlıyoruz.
Velhasıl, komşumu seviyor ve Ege’nin öte yanındaki dostlara minnetlerimi iletiyorum. Var olun güzel yürekli kardeşler.
Somalı madenciler
Deprem felaketinin ikinci günü idi. Hâlâ sendikalı olma ayrıcalığını yaşayan hayat arkadaşım Kadriye Hanım aradı. Sendika yöneticileri mesaj atmış. Somalı madenciler ekip kurmuş. bölgeye gidecekmiş. “Hadi destek olmamız gerek” dedi.
Sağ elin verdiğini sol el görmesin isteriz. Otobüs ile yol alacaklarmış. Konaklamaları da belirsiz bu koşullarlarda. En azından mazot parasına katkı yaptık bizde.
Soma maden faciasının üzerinden 9 yıl geçti. İşin fıtratından söz etmiyor, inanmıyorum. O acıyı yaşamış ve hayatta kalmayı başarmış insanlar, bugün ülkemizin başına gelen en büyük deprem felaketinde enkaz altından çıkaracakları bir can için tırnaklarını kazma-kürek yapıyor. Toprak altından gelecek sesin, alınacak bir nefesin anlamını en iyi onlar biliyor
Somalı madenciler... Ciğeri kömür tozu, yüreği sevgi dolu, elleri nasırlı kocaman insanlar. İyi ki varsınız.
Herkes yarış halinde
Haluk Levent’in kurucusu olduğu dayanışma platformu AHBAP şu an ülkenin en güvenilir kuruluşlarından biri.
İnsanlar gözü kapalı güveniyor Levent ve ekibine. Tarihimizin en ağır deprem felaketini yaşıyoruz. Yurttaşlar bölgeye yardım ulaştırabilmek için yarışıyor.
Lakin AHBAP’ın internet sitesi büyük bir siber saldırıya maruz kalmış. 400 binin üzerinde taciz olmuş. Üstelik yurt içinden ve organize bir kötülük söz konusu.
AHBAP ve Haluk Levent ülkenin en önemli sosyal dayanışma projelerinden biridir. Gönüllü insanların şevkini asla kırmamak gerek. Biz güçlü ve omuz omuza vermeyi bilen bir milletiz. Bunun da altından kalkarız.
Kahraman dostlar
Afet bölgesinin görünmez kahramanları kim biliyor musunuz? Arama kurtarma köpekleri. Sayısız cana ulaştılar. On binlerce kilometre öteden gelip görev yapıyorlar. Kokluyor, hissediyor, yer tespiti yapıp ulaşılmazı buluyorlar.
Son dönemlerde sessiz dostlarımıza yönelik saldırılara duyarsız kalmamalıyız. Biz onlara muhtacız. İnsanlıktan nasibini almayanlar utansın.
Öyle be usta
“Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan sevip, gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz. Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük.” - Nazım Hikmet