Şampiyonlar Ligi tecrübesi böyle bir şey işte. Yakaladın mı atacaksın. Turgay 22. dakikada girdiği pozisyonu Süper Lig’de bulsa, gol yapma şansı yüzde seksenden fazlaydı. Karşısında Van Der Sar gibi isim görünce adeta eli ayağına dolaştı. Tıpkı ikinci yarıda Ergiç ve İnsua’nın kaçırdıkları gibi. Hollandalı kaleci ile bizimkiler arasındaki bu önemli fark, belki de Bursaspor’un Avrupa arenasındaki ilk puanını almasını engelledi. Hem de Manchester United gibi bir dev karşısında...
Ya Manchester forveti ne yaptı? Sadece işini. Fletcher, Obertan ve Bebe, Bursaspor savunmasının hatalarını affetmedi. Oysa pek de keyifli başlamıştı her şey Bursaspor adına. Ertuğrul Sağlam’ın bir gün önce verdiği umut dolu mesajlar, belli ki futbolcularına cesaret ve özgüven gibi bazen en olmaz denen maçları çevirmeye yetecek meziyetleri yüklemişti.
İlk yarıdaki görüntüsü, Bursaspor’un Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı üç maçın en iyisi idi.
Savunmada dikkatli, orta alanda baskılı, özellikle 20. dakikadan sonra rakibiyle başa baş oynayan bir takımdı temsilcimiz. Sercan en ileride bu kadar yalnız bırakılmasa, Turgay ve Volkan hücuma daha fazla katkı sağlayabilse hem pozisyon sayı artacak, hem de Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk golün gelme şansı yükselecekti. Bursaspor’un bu istekli oyunu beklentilerin artmasına yol açtı tabii. Lakin ikinci yarının hemen başında çok basit bir kademe hatası tüm hayalleri silip süpürdü. Buna rağmen ikinci gole kadar Ergiç, İnsua, İbrahim ve Sercan ile bulunan pozisyonlar, Bursaspor’un Avrupa arenasında bugüne kadar yakaladıklarından fazlaydı.
Hem beklenmedik Manchester golü, hem de kaçanların getirdiği moral bozukluğu Bursaspor’un direncini iyice kırdı. Buna fizik olarak oyundan düşmeleri de eklenince, meydan Manchester’e kaldı. 5 dakika arayla gelen goller tamamen konsantrasyon kaybına bağlıydı.
Bu sonuçla golsüz ve puansızlık unvanını sürdüren temsilcimizin Avrupa Ligi umudu da bitti. Ancak Bursaspor’un devler sahnesinde edindiği bir kazanım var ki, yeşil-beyazlı takımın gelecek yıllar için daha farklı bir profil çizmesine, bu daha umutlu olmasına yol açabilir. O da deneyim. Çünkü yenilmek, önemli takımlarla oynamak ve hatalardan topyekün ders çıkarmak da orada bulunmak kadar önemli...