Sözün bittiği yer mi dediniz?
Son dört ay içinde yaşadıklarımıza bakıp Türk futbolunun geleceğinden endişe etmeyen varsa, ya başka gezegende yaşıyordur veya antidepresan müptelası olmuş, dünyayı toz pembe görüyordur.
Üç beş milyon euro uğruna Riyad’a taşınan Süper Kupa finalindeki fiyasko, hakem Halil Umut Meler’e başkentte yapılan iğrenç saldırı, İstanbulspor Kulübü Başkanı’nın takımını sahadan çekmesi ve son olarak Trabzonspor- Fenerbahçe maçında dünyanın hayretler içinde izlediği çirkinlikler bir başka ülkede yaşansa, bırakın Federasyonun istifasını domino etkisiyle çok insanın canı yanardı.
Biz ne yapıyoruz? Anlık, saatlik, günlük tepkilerle “soğutma işleme” geçip balık hafızalarımızı nadasa bırakıyoruz.
Çözüm üretmeden, hatalarımız ile yüzleşmeden, utanmadan, sıkılmadan ve hesap vermeden rezillikleri halının altına süpürmeye devam ediyoruz.
Sorumlu kişiler içi boş söylemler, tehdit ya da ayaklanma çağrılarıyla camialarının gözünde saygınlık kazanacaklarını düşünüyor. Oysa ağızlarından çıkan her sözcük, futbolumuzu adım adım çağ dışı kulvara itiyor.
Belki dikkatten kaçmıştır; FIFA iki gün önce liglerimizde 6 kulübe daha transfer yasağı koydu. Bizim bu vahim tabloyu konuşmamız gerekiyor. Lakin kimin umurunda. İşte size marka değeri!
Kafalardaki sorular
Gelelim merak edilenlere;
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, yukarıda saydığım olaylar nedeniyle istifa eder mi? Yönetiminde bile dertleşeceği bir-iki kişi kaldı. Alternatifi hazır olduğunda affını ister.
MHK, kötü hakem performanslarından kendine pay çıkarır mı? Maaşlar ve koltuk tatlı, makamın talimatını bekler.
Fenerbahçe Yönetimi, 2 Nisan’daki olağanüstü kongrede, ligden çekilme onayı alır mı? Bu duygusal çıkışın nasıl bir bedel gerektirdiğini değerlendirip yeni bir strateji belirler.
Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’ın olaylı maçla ilgili “Haklı davamızda haksız oluyoruz” öz eleştirisi camiada karşılık bulur mu? Sağduyulu taraftarı tenzih ederek söylüyorum, ciddi bir bölümünde bulmaz.
Yaşananları şimdilik izleyen Galatasaray Kulübü kavgaya müdahil olur mu? Bir puan kaybına veya hakem hatasına bakar.
TFF Başkanı’nın iftar yemeğine katılmayarak tepki gösteren kulüp başkanları bu tavrını sürdürür mü? Son genel kurulda Beşiktaş Kulübü’nün cesaretine ortak olmayan ve siyasetin yarattığı korku ikliminden çıkamayanlardan hür iradelerini kullanmalarını beklemek saflıktır.
Velhasıl; henüz sözün bittiği yerde değiliz.
Cehalet ve eylem
“Dünyanın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir.” - Goethe